Merhaba 'Kalbim Seni Bırakmaz' ailesi :)
Nasılsınız ? Keyifler yerinde mi ?
Bu arada instagram hesabım bio'mda isterseniz oradan bir grup açıp uzun uzun konuşabiliriz.
Son bölümler olduğu için kişisel ithaftan çok toplu ithafı tercih ediyorum..Bu bölüm hepimizin gönlü güzellerim ;)
Ve yeni gelen kardeşlerim,ablalarım,abilerim HOŞ GELDİNİZ..Ne iyi ettiniz de geldiniz.Şu gönlümü feth ettiniz.
Yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin..
Yokluğunuz benden uzak olsun.
BİR MİNİK DUYURU : Hikayenin finalinden sonra sizlerden bana benimle ilgili sorular sormanızı istiyorum.Bir nevi soru-cevap oyunu oynamak da denilebilir. Katılmak isteyen herkes bu bölüm ve devamında gelecek olan bölümlerde yorum kısmından bana sorularını bildirirse bende not alır duruma göre finalden sonra sorularınıza cevap veririm.Ne dersiniz ? Yapalım mı bunu ?
İYİ OKUMALAR ;
.....................................
Kaç gün olmuştu buraya geleli 10 mu ? ya da 20 ?
O evden çıkmak öyle zor gelmişti ki bana..Kolay mıydı en güzel anılarının sahiplerini de en kötü anılarının şahitlerini de bir evde bırakıp çekip gitmek.
Buraya geldiğimden beri düşünüyorum.Yanlışlarım oldu farkındayım.Fakat Ahu'nun anlattığı kadar berbat bir insan mı oldum işte bunu kavrayamıyorum.Yediremiyorum yüreğime fişek gibi atılan sözlerin ağırlığını.Ahu'nun söylediklerini diyen Arzu olsaydı bu kadar dokunmazdı şu yaralı yüreğime.Ama Ahu dedin mi bir şeyler değişiyordu genellikle bende.
Dost nedir ? Dost kardeştir bence..Kardeşim dediğin insan senin en yakınındır.Yeri gelir annelik yapar yeri gelir babalık yapar.Ama en çok da dosttur o.Çünkü anne ve babayla konuşulmayan , kardeşten saklanan ne varsa bir bir dökülüverir dost ocağında.
İlk kez bu kadar büyük bir kavgamız oldu Ahu'yla..Üniversite döneminde ki hallerimizi düşünüyorum da ne çok değişmişiz diyorum.O zamanlar olay ne olursa olsun gülerdim ben kırgınlıklarımı kızgınlıklarımı herkese göstermez içim de taşırdım.Ahu ise kızdığında kırıldığında hep olayları kendi içinde çözmeye çalışırdı.Kırıldığı insana en fazla yüz çevirirdi.Kızdığıyla ise konuşmaz tavrını belli ederdi.Ama kırmazdı kimsenin kalbini..Çünkü biz korkardık kalp kırmaktan.
Şimdi dönüp bakıyorum da Ahu kıran bense kırıldığı için susan taraf olmuşum.Ne acı di'mi ? Bir zamanlar kızgınlığına, kırgınlığına deva olduğunuz insanın hayatında bu kadar büyük bir yara olduğunuzu söylemesi.
Neydi benim suçum peki ? Sevmek mi ? Hiç sanmıyorum sevmek suç olur mu hiç ?!
Ben Ateş'i tanıdığımda ilk aklıma gelen kaybetmek oldu bir gün benden çok uzaklara gitmesi korkuttu bedenimi, sarıverdi ruhumu.
Ondan uzakta aynı nefesi solumadan yaşamayı öğrendiğimde başladı benim asıl hikayem.Neden mi ? Çünkü hayatta ki en büyük yıkıntı seviyor dediğin insanın bir an da yok olmasıydı.Seviyor diyordum ben..Beni güneş gibi ay gibi hatta yeni doğmuş fidan gibi seviyor..Sonra ne mi oldu ? Hikayemi karabulutlar sardı.O zaman fark ettim ki hayat pembe panjurlu evde ki kurabiye kokusu değil.
İlk kaybımı verdiğim günü hatırlıyorum da daha ergenlik dönemine dahi girmemiştim.Ama hayat bir kayıpla da yetinmedi ikinci ve üçüncü kaybı da yazdı anlıma..Annemi ve abimi de alıp attı benden çok uzaklara..Ne yazık ki o kadarla da yetinmedi hayat üçüncü kaybı mübah gördü kara yazıyla kaplı anlıma.Oysa hep mutlu olacağımı düşünürdü aşk sarhoşu çocuk aklıyla işleyen kalbim.En ağır kaybım üçüncü kaybımdı sanırım.Annem babam ve abim benim için bir kayıp değil kanayan yara olarak kalmıştı kalbimin en ücra köşesinde.Ama Ateş kayıptı..Kalbimde ki en büyük yasın tarihini atmıştı,yok olup gidişiyle..Belki anlamsız geliyor bu söylediğim annen baban kanından olan abinin kaybı onun ki kadar nasıl yakmaz canını diyor her duyan.Siz hiç canınızdan olan tarafından para için silindiniz mi ? Evet evet tam olarak bu cevabı..Beni eve getirdiğim para için yanında tutan kalbimde ki yaranın kabuk bağlamasında hiç yardımı dokunmayan ailemin bana mübah gördüğü yaşam bu.Neden mi evlenmemi istemediler Ateş'le ? Hem üniversite okuyup hem para kazanıp hemde onların cebine harçlığını ben koyduğum için olması da muhtemel tabi..Bazen durup düşünüyorum babam olsaydı başımızda, böyle olur muydu her şey diye.Sonra karar veriyorum aslolanın babamın yokluğu olmadığına..Hayal meyal de olsa ağır bir sis bulutu kaplıyor beynimi.Babam ölmeden önce ki siliuti ve ses tonu yerleşiyor kulaklarıma..Sonra annemin sesini duyuyorum bağırıyor yine çamura bulanmış ellerime bakıp babam çekip sarıveriyor bedenimi kendi bedenine..Oysa tek suçum annemden bir bardak su istemek için tuttuğum eteğini çamura bulamak oluyor..Çocuğum di'mi bende çamurla oynarım bende çamurla kaplarım tüm bedenimi.Öyle bir ihtimal yok işte.Hepinizin aksine beni sevgiyle saran bir annem yok benim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SENİ BIRAKMAZ (Tamamlandı)
RomanceAteş Hancıoğlu ; Gitmek zorunda kalmıştı sevdiği kadından,tanımadığı kızından.. Hayat Hancıoğlu ; Kalmak zorundaydı,sevdiği adamın ardından,onun bıraktığı hediyeyle dimdik ayakta kalmak zorundaydı. Bir adam kendi elleriyle yıktığı aşkın duvarl...