Bu sırada kapı çalmıştı.
"Açmasak olur mu, Doruk? Genelde kapı açıldığında ya kötü şeyler oluyor ya da ayrılıyoruz!"
Doruk yerinden kalktı.
"Saçmalama, Selin!"
Bunu az önceki teklifime karşılık gelecek biçimde bir ses tonuyla yapsa da çok takmamıştım. İkimiz birlikte kapıya doğru yürüdük. Bu sırada ben Doruk'un aklına bu fikri sokmaya çalışıyordum.
"Sen başlatmıştın. Ben kabul ettim. Hadi evlenelim!"
Doruk "Git işine!" bakışından sonra kapıyı açtı.
"Biz geldik!"
Arkada yaşlı, takım elbiseli bir adam; önde de bir kız vardı. Kızı tanıyor gibiydim. Kimsin sen? Sonunda hatırlamıştım.
"Doruk, bu kız Furkan'la Başak'ı tanıştırdığın yerde taksiye bindirdiğin kız değil mi?" diye sordum kıza bakarak. Kız ise gözlerini kısmış beni süzüyordu. Doruk' a baktım. Bu sırada yaşlı adam Doruk'a söylenerek içeri girdi.
"Bizi kapıda bekletiyor. Kaç yaşına geldin, misafir ağırlamayı öğrenemedin."
Adam girdikten sonra kız da onu takip etti. Birlikte salona geçtiler. Doruk ve ben ise sadece arkalarından bakakalmıştık. Doruk kapıyı kapatıp beni içeri doğru sürükledi. Önüme geçip yaşlı adamın elini öptü.
"Hoş geldin amca!"
"Hoş bulduk."
Doruk beni amcasına yaklaştırıp tanıştırdı.
"Selin.Amcam.Amcam. Selin."
Bana dönüp fısıldayarak devam etti.
"Senin mesajlarda Aslıhan sandığın kişi. Arslanhan Arslan."
Arslanhan Arslan mı? Ama telefonda gördüğün iki saniye boyunca Aslıhan gibi görmüştüm. Hem sizin ailenizin isim seçme konusunda sıkıntısı varsa ben ne yapabilirim acaba? Ayrıca isimler birbirine benziyor. Benim suçum mu?
Yaşlı, mafya babasını andıran adamın elini uzanıp öptüm.
"Selin demek. Neyin oluyor Doruk?"
Doruk derin bir nefes alıp telaşlı bir şekilde şu ana kadar gördüğüm görmediğim en az otuz tane mimik kullanarak beni açıklamaya çalıştı.
"Arkadaş." dedi.
Tek kaşını kaldırıp ne tepki vereceğimi beklemeye başladı. Ne yaptığını anlamaya çalışarak gözlerimi kıstım. Tabii bir o kadar da tehditkardım.
"Kız arkadaş. Kız arkadaşım. Zaten erkek değil dolayısıyla kız... Arkadaşım."
Doruk'u bir süre inceledikten sonra yaşlı adama döndüm.
"Memnun oldum."
"Ben de Selin kızım. Doruk kardeşini hoşlamayacak mısın?"
Demek kız Doruk'un kardeşiydi. İyi de o da tek çocuk değil miydi? Yoksa sen de mi bizim kulüptensin, Doruk? Doruk ellerini saçlarının arasında gezdirdi.
"Bu konuyu konuşmuştuk amca."
Arslanhan Bey...Arslanhan Bey Amca... Amca Bey elini iki yana açıp koltukta iyice yayıldı.
"Konuşmadık. Sen hayatını idare edemeyeceğimi söyleyip çıktın. Ben de seni dinledim. Şimdi sen de beni dinleyeceksin. Beğensen de beğenmesen de o senin kardeşin. Aynı karında yatmamış olabilirsiniz. Ama babanız aynı. Kabullenmek zorundasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bilirsin
Teen FictionBenim için hayat sınavlara çalışmaktan ibaretti.Aslına bakarsanız bu çok çalışkan olduğumdan değil, yapacak başka bir şey bulamamamdan kaynaklıydı.Gerçi derslerde de pek başarılı olduğum söylenemez ya, neyse! Sosyal medyaya gelince, hiç sosyal medya...