Bölüm 7 - Korku

194 10 6
                                    


Uzun uzun eski günleri hatırlayıp, akşam yemeğimizi de yedikten sonra odalarımıza geçtik.Bir ara mutfağa gidip çöplerin kendilerine ayrı bir dünya kurduğunu fark ettiğimde poşetleri hazırladım.Asansörle aşağı inip apartmanın önünde çöpleri atarken bu sırada karşı yolda ağacın altında bir gölge dikkatimi çekmişti.Doruk'un kuzeninin dediği 'Tekrar görüşeceğiz!' sözünü hatırladım.Bunu hatırlamam bile içimi bir korkunun kaplamasına yetmişti.O kişiyi daha dikkatli izledim.Bu adam sabahki kişi değildi.Adamı çaktırmadan iyice bir inceledim.Daha sonra fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla boyu ve Berkay'ı anımsatan yüz hatları, kuzenden daha fazla korkmama neden oldu.Çöpleri atıp sakince apartmanın dış kapısına kadar yürüdüm.Kapıyı açmaya çalışırken omzuma bir el dokundu.Hızla arkamı döndüm ve omzumu tutan eli ters çevirdim.O, acıyla inledi.

"Aaa!"

Karşımdaki kişiyi görünce gözlerimi irileştirip yüzüne baktım.

"Doruk, iyi misin?"

"Asıl sen iyi misin?Bu neyin refleksi?Aaa!"

Endişeyle ona bakarken karşı caddeyi göstermeye çalışıp ellerimi havada sallıyordum.

"Affedersin.Karşıda biri..."

Bu sırada karşı yolu inceledim.Karşıdaki adam bizi biraz izledikten sonra gitmişti.Konuyu Doruk'a açmamam gerektiğini düşündüm.

"Neyse!İyi misin?Elin için buz ister misin?"

"Zahmet olacak ama(!)"

Neden geldiğini anlamasam da sorgulamadan onunla birlikte yukarı çıktım.Eve girdim.Bir süre sonra dış kapıyı suratına kapattığım Doruk'a kapıyı tekrar açıp buzu uzattım.Doruk imalı imalı bana bakıyordu.

"Senin şu misafirperverliğin(!)"

"Senin yüzünden derslere bile giremedim.Neredeyse bir hafta devamsızlık yaptım.İçeri davet etmemi bekleme, Doruk!"

"Karşılığında sağ elimi burktun.Bence ödeştik."

Onun her zaman yaptığı alaycı kısık bakışları yaptım.Aynı bakışı bana yapıp konuşmaya devam etti.

"Bari bir bardak su içip soluklanayım."

Derin bir nefes vererek onu süzdükten sonra kollarımı bağladım.Bir süre düşündükten sonra kararımı açıkladım.

"İyi, peki.Bir bardak su iç.Ama sessiz ol, Elif uyuyor.Şimdi uyanırsa bir ton soru sorar ve Elif soru sorarken hiç tatlı olmuyor."

Doruk sessizce içeri girdi.Ayakkabılarını çıkarmamıştı.İmalı imalı ona baktım.

"Senin malikanende hizmetçiler olabilir ama burada hizmetçin yok!"

"Anlamadım."

Gözlerimle işaret ettim.

"Ayakkabılar!"

Kahverengi ayakkabılarına bir süre baktıktan sonra çıkarıp ayakkabılığa koydu.Elini ufalayarak koltuğa oturdu.Mutfağa gittim.Bir bardağa su koyduktan sonra mutfaktan döndüğümde artık orada olmadığını fark etmiştim.Odamın kapısının aralık olduğunu gördüm.Bardakla beraber içeriye girdim.Doruk sandalyeme oturmuş, çalışma masamdaki çerçeveyi izliyordu.Bardağı masamın üstüne sert bir şekilde bıraktım.

"Hemen gidiyorsun!"

Doruk her zamanki rahat tavırlarını sergiliyordu.

"Affedersin, sadece odanı merak ettim."

Beni BilirsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin