Bölüm 29 ▶ Ölümsüz Mavi Kelebek

39.9K 1.4K 416
                                    

Multideki şarkıyı mutlaka dinleyin bence. Keyifli okumalar


Onun sadece bana gönderilmiş bir lütuf olduğunu düşündüm ve sonuna kadar ona tutunmak istedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onun sadece bana gönderilmiş bir lütuf olduğunu düşündüm ve sonuna kadar ona tutunmak istedim. Küçücük mavi bir kelebeğin kanatlarına katran karası kalbimi bıraktığım için hiçbir zaman pişman olmayacağımı biliyordum. Biraz kanatlarındaki mavilere bulanmak istedim. Sadece karanlık yaşantımdan sıyrılmak, onun gözlerinde gördüğüm o masumiyete sığınmak istedim. Onca acıları yaşamış ama hâlâ gülümsemesiyle hayat saçan kızın sonsuza kadar benim olmasını delicesine istedim. Ona imrendim. Ona hayranlıkla baktım. Ve en sonunda ona aşık oldum. Yeniden. Ağzından çıkan her harfe, saçının her teline, kirpiklerinin her birine, en çokta kokusuna tutuldum. Tıkandım. O'nda kaldım. Hemde öyle bir kaldım ki, asla ondan geçemedim.

Masmavi gözlerinde yüzen endişe kırıntılarıyla gözlerimin içine bakarak, "Korkuyorum" dedi.
Gülmemeye çalıştım. Bu yaşta bir kız nasıl bisiklete binmeyi bilmez, dahası korkardı ki? Sanırım bu kişi tam olarak Masal olabilirdi.
Bir elimi direksiyona, diğerini oturduğu koltuğun arkasına koydum.
"İşte, sorun yok. Gördün mü seni tutuyorum" dedim.
Tereddütlerine, tedirginliğine rağmen bana güvenmeyi seçti. Üst dişleriyle alt dudağını ısırıp, başını itaat eden uslu bir çocuk gibi salladı. Derin bir nefes aldıktan sonra, tek ayağını kaldırıp pedalın üzerine koydu.
"Sakın beni bırakma" diye tembihledi.
Önüne baktığı için gülümsedim. Bu kadar korkuyor olması o kadar sevimliydi ki? Neredeyse bu yaşa kadar bisiklete binmeyi öğrenmemiş olduğu için ona teşekkür edecektim.
Cevap beklediği için aniden bana dönünce yüzümdeki gülümsemeyi sildim. Boğazımı temizleyip katı bir öğretmen edasında, "Bırakmayacağım" dedim.
Gözlerini kısıp dünyamı sığdırdığım mavilerini küçülttü. "Sana güveniyorum bak"
"Masal!"
Önüne döndü. Direksiyonu kıracak kadar sıkı kavramıştı. Sonunda iki ayağınıda yerden kesip pedal çevirmeye başladığında küçük çaplı sevinç çığlıkları atmaya başladı.
"O. Ooo. Yapıyorum. Ateş, sakın bırakma. Bırakırsan düşerim"
Düşmene asla izin vermem.
Seni asla bırakmam.

"Şimdi direksiyonu bırakacağım ama arkadan seni tutuyorum merak etme tamam mı? Düşmeyeceksin"
İlginç bir şekilde itiraz etmedi. Elimi korkmaması için yavaşça kaldırdım ve geri çekildim. Diğer elim hala koltuğu tutuyordu. Masal'ın gergin olmasının yanı sıra heyecanını hissedebiliyordum. Çocuk gibiydi. Bu duruma şaşırıyordum. Kimi zaman baş döndürecek, nefes kesecek kadar hoş bir kadına dönüşürken, bazı zamanlar küçük masum bir çocuktan farkı kalmıyordu. Ve ben her iki halinide delicesine seviyordum.

"Şimdi seni bırakıyorum. Böyle devam et" dedim. İtiraz cevaplarını duymadan önce elimi çektim.
Telaşla, "Hayır Ateş. Bırakma. Düşerim" dedi ama benim çoktan elimi çekmiş olduğumu, kendi başına gidiyor olduğunu fark etmemişti bile. Fark ettiğinde ise tamamen paniğe kapıldığından müdahale etmeme fırsat bile kalmadan bisikletle beraber yere düşmüştü.

Mavi Kelebek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin