Çok uzun yıllar önce iki kır çiçeği bir birine aşık olur . Her bahar başka çiçekler gibi onlar da açıp ğüneşe merhaba derler . Ama bir gün bir , bahar başlangıcı bu çiçeklerden biri ötekisine " biz başka çiçekler gibi , bu bahar açmayalım . Kışın ortasında açalım ki bütün doğa bize ait olsun " der . Ancak bunu söyleyen çiçek , açmak için kışın gelmesini ve karın yağmasını beklerken öteki beklemez , yazın açar . O gün bugündür karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe kardelen , sevgilisini yarı yolda bırakan çiçeğe hercai denir . İşte bu yüzden vefasız sevgiliye " hercai " diye hitap edilir .
*******
Düğün başlamıştı . Aşiret düğünüydü tabi her yer şaşa içindeydi . Paralar havada uçuşmuştu ama Zişan hiç birine takılı kalmadı . Nikah memurunun sorduğu soruya evet cevabının verilmesi bile Zişan'ın sevgisini kıramamıştı . Biliyordu aslında bu çok yanlıştı ama işte hep bi aması vardı oda Behram'a olan aşkıydı . Bir anda kalbinden atamazdı ya . Zişan'ın takılıp kaldığı tek an Behram'ın karısının duvağını kaldırdığı andı .O an Zişan'ın kalbinin artık atmayı bıraktığı andı .
------
O an çaresizliği , yalnızlığı , acınısı durumunu fark etti . O güçlü , kuvvetli , yıkılmaz Behram ağa bir kadına öyle güzel bakıyordu ki . Dokunmaktan , kırmaktan korkar gibi aşkla , sevgiyle bakıyordu . Zişan hemen yerinden kalktı . Annesine karnının ağrıdığı yalanını söyleyip koşar adımlarla arabaya geçti . Arabaya binip kapıyı kapadığı an öyle büyük bir feryat etmiştiki arkasından gelen annesi arabaya nasıl koştuğunu anlamamıştı .
Dayesinin arabaya bindiğini gören Zişan annesine hemen sarılmıştı .
- Daye canım çok acıyo nasıl geçecek . Kalbim ka kalbim sızlıyo .
- Kızım yapma böyle yavrum tamam sakin ol . Bozo çabuk sür arabayı eve gidelim de haydi .
Arabanın yanında dikilen Bozo hanımının sesini duyar duymaz hemen arabaya binmişti .
- Tamam hanımım .
Eve vardıklarında dayesi yardım etmiş Zişan'ı odasına çıkartmıştı . Uyumasını beklemiş ardında da odadan çıkmıştı .
Biliyordu yaşlı kadın kızın canının neye yandığını neye kendini bu kadar üzdüğünü . Behram ağadaydı kızınız gönlü . Kızının odasında Behram ağanın resmini bulmuştu . Hiç konusunu açmamıştı . Kızına güveni tamdı yanlış olan bir şey yapmazdı . Şimdide kızını yalnız bırakmıştı . Kendisi üstünden gelirdi . Tek başına bunu atlatması lazımdı .
Zişan dayesinin odadan çıkmasıyla . Yattığı yerden kalktı . Özenle sakladığı resmi dolabındaki kıyafetinin arasından aldı . Bu fotağrafı bir düğünde fotağraf çekerken çekmişti . Ağaları çekerken sıra Behram'a geldiğinde iki kere çekmişti fotağrafını . En sonda çekilen fotagraflar dağıtılmadan önce bir tanesini almıştı . O zamandan beri saklıyordu .
Fotagrafi alıp sehpada duran kasenin içine attı radyoyu açıp Sezen Aksu açtı . Sezen " vazgeçtim " derken Zişan eline dolapta duran çakmağı aldı . Yere oturup resme son kez baktı . Uzun uzun inceleyip resmide olsa son kez baktı ve hiç düşünmeden çakmağı çakıp resmi yaktı . Resim elinde yavaş yavaş yanarken elinde tutulamayacak şekle geldiğinde kaseye attı .
Sonunda Mardin'in topraklarına bir kişi daha kalbini gömmüştü .
Zişan artık kalbini yok etmişti içindeki aşkıyla beraber yakıp kül etmişti . Bundan sonra Behram adı bile Zişan'a haramdı Sezen diyo ya vazgeçtim diye işte Zişan'da artık vazgeçmişti .
*****
Kısa olduğunun farkındayım . Sadece diğer bölümün sonunda geçmişe geçtiği için devamını getirmek istedim . Geçmişi anlatıp diğer bölümde direkt bölüme geçmek istedim .
Şimdilik iyilikle kalın canlarım en kısa sürede görüşmek üzere .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionGerçekten bir töre hikayesi okumak isterseniz buyrun . Töre , Berdel , Kuma Mardin'in topraklarında hepsine yer vardı da . Aşkı için savaşanlara yer varmıydı.