Hayat her zaman beklenmedik şeyler çıkarır karşımıza birden birini seversin, annen babandan ayrılırsın, anne olacağını öğrenirsin. İmkansız ben bunu asla yapmam dersin yaparsın. Allah korusun dediğin herşey başına gelir . Sevilmez aşağılanır , hor görülürsün ama yine de seversin . Kalbine kaç gece söz geçirmeye çalışırsın olmaz. İsyan da edemezsin sana kalan sadece elindekilerle mutlu olmaktır. Bu senin istediğin bir şey değil mecbur olduğun bir şeydir. Olsun dersin varsın sevmesin ben bana yeterim bebeğim bana yeter işte bu fikir artık senin aklına geldiğinde yıkılmazsın senin uğruna öleceğin değil yaşayacağın biri olduğunu gördüğünde gerisi boştur . Onu koyarsın hayatının merkezine ve onun için yaşarsın. Zişan'da sadece bebegi için yaşıyordu. Karnındaki bebek yaşama sebebiydi . Geçen zaman hiç bir şeyi değiştirmemiş aksine dahada kötü olmuştu. Behram hamile olduğu için beş gün kendi yanında kalıyor iki gün ise Ezma'nın yanında kalıyordu. Bu beş gün kaldığı günlerde sadece bedenin yanında olduğunu Zişan'a öyle bi hissettiriyodu ki kalbi , aklı Ezma'dayken Behram'ın yanında olması tek kelime bile etmeden iki yabancı gibi yan yana yatmaları çok canını yakıyordu. Öyleki keşke gelmese dediği bile olmuştu.
Bu şekildedaha ne kadar devam edecek bilmiyordu . Kaç yaşına kadar böyle huzursuz olacaktı . Kaç yaşına kadar bu evde sığıntı olacaktı. Artik bu belirsizlikten yorulmuştu. Kocasının ne yapacağımı nasıl davranacağını artık anlamıyordu. Hamileliğin ilk zamanları ona yakın olan ama sadece bir ay sonra yeniden soğuk davranan kocası onu çok ama çok yoruyordu . Konuşmak istiyordu. Ne yapmak istediğini öğrenmek istiyordu . Iki gündür durum dahada kötü olmuştu kocası artık yanına bile gelmiyordu . Bu belirsizlik bugün son bulacaktı. Zişan kesinlikle Behram'la konuşacaktı.
Behram akşam olduğunda eve yine aynı yorgunlukta gelmişti . Bir aydır Bedirhan'la olan konuşmasını unutamıyordu. O günden sonra Bedirhan'a ne kadar inanmasa da dedikleri aklından çıkmıyordu. Zişan'a istese de iyi davranamıyordu. İçini yiyip bitiren şüphe onu gün gün eritiyordu . Zişan'ı suçlamak istemiyordu ama o adamın dedikleri inanmak istemese bile içinde şüphe yaratmıştı . Gerçeği karısına sormak istemiyordu . Eğer doğruysa bu onunda bebeğinin de ölümüne sebep olacaktı . Elbette konuşacaktı ama Behram gerçek olmasından çok korkuyordu . Karısının sevgisinin , aşkının heyecanının , bebeğinin . evliliğinin yalan olması onu şimdiden tüketiyordu . Eve gelip yemek yedikten sonra Behram çalışma odasına gitmek için sofradan kalktı . Ev ahalisinin de bir şeylerin farkında olduğu belliydi ama ne Behram'a ne Zişan'a soramıyorlardı . Bir sorun varsa elbet ortaya çıkardı .
Zişan Behram'ın odaya girdiğini görmesiyle hemen otarafa gitmeye başladı . Bu odada çok tartışmışlardı . Çok kalbi kırılmıştı . Yine aynısı olacak gibiydi ama bu sefer onu ezmesine izin vermezdi . Karnında bebeğini taşıyordu . Tek güvencesi o bebekti .
Odanın önüne geldiğinde sadece bir saniye durdu ve kapıyı çalıp içeri girdi . Tereddütü yoktu , konuşacaklardı . Hiç beklemedi nasılsın bile demeden konuya grip konuşmaya başladı .
-Ben senin için neyim . Karın değilmiyim . Sen artık ne yapmaya çalışıyorsun neden böyle davranıyorsun diye her an her saniye düşünmekten yoruldum . Neden böyle davrandığını bilmiyorum ama artık yeter ben senin bu eve aldığının bir sığıntı değilim . ben senin karınım , çocuğunun annesiyim .
Zişan hem ağlayarak hem bağırarak bunları Behram'a söylemişti . Başta sakin olan sesi konuştukça titremeye ağlamaya başlamıştı . Sinirinden ve patlamanın , konuşmanın verdiği cesaretle sonlara doğru bağırmıştı .
-Karımsın öylemi çocuğumun annesisin . Sen neden bahsediyorsun karnındaki o çocuğun bile kimden olduğu belli değil . Gelip karşıma bağırma hakkını nerden buluyorsun .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
General FictionGerçekten bir töre hikayesi okumak isterseniz buyrun . Töre , Berdel , Kuma Mardin'in topraklarında hepsine yer vardı da . Aşkı için savaşanlara yer varmıydı.