Üzerimi değiştirdikten sonra salona gittim ve son ses mor ve ötesi anlatamıyorum şarkısını dinlemeye başladım.
Bir yandan da ağlıyordum. Elimde değildi işte. Kırılmıştım. Her defasında böyle oluyordu. Akın birine sinirlenir daha sonra gelir bana bağırır.
Bıkmıştım artık. Her defasında yok saymaktan tekrar tekrar kırılmaktan bu sefer diğerleri gibi olmayacaktı.
Tavrımı ortaya koyacaktım ve pişman olana kadar dönmeyecektim.
Kararlıydım. Seviyordum evet. Ona zarar gelse şimdi yine koşar giderim evet ama benim de bir gururum var. Her seferinde hiçbir şey olmamış gibi davranamam.Şimdi napıyordu acaba?
İşte ben hala onu düşünüyordum. O ise beni burda ağlatıyordu.
Akın'dan
Lanet olsun...
Gözümün önünde her defasında ağlıyordu ve ben onu ağlattığım için kendimi öldürmek istiyordum.
Onu üzmek istemiyordum ama başaramıyordum.
Ayrılmak istedim. Evet istedim ama yapamadım. Onu üzdüğüm için bırakmak istedim ama yapamadım işte.
Neden olduğunu bilmiyorum ama ona bir şekilde muhtaç hissediyordum kendimi. Onsuz yapamazdım. Bu zamana kadar nasıl yaptın diyeceksiniz biliyorum ama o olmadan önce ben zaten yaşamıyordum.
Neşesi,bazen durgun halleri, anlayışlılığı, saflığın ve masumiyetin vücut bulmuş haliydi.
İlk karşılaşmamızda sınıfın içine girdiğinde etrafı süzmesi ve tam yanımıza oturmaları hala daha dün yaşanmış gibi...
Onunla olduğumda canını yakıyorum olmayınca da yapamıyorum. Kafayı yiyecektim artık. Ama bir çaresi olmalıydı. Belki onun beni bırakmasını sağlarsam her şey daha kolay olurdu...
Zaten bugünden sonra belki de bir daha yüzüme bile bakmazdı. Gözlerindeki o öfkeyi ve acıyı görmüştüm. Ben buyum işte insanların canını yakıyorum.
Yarın yine hiçbir şey olmamış gibi davranacaktım. Hiç bunları düşünmemiş umrumda bile olmamış gibi...
Beni umursamıyorsun derken ne kadar da ciddi ve sıkılmış görünüyordu. Kendince haklı olabilirdi belki ama öyle değildi işte.
Belki de hayatta en çok umursadığım şeydi. Ama bunu ona göstermiyordum. Çünkü etrafımdaki insanlar ona bu kadar önem verdiğimi görürse canını yakmak isterlerdi.
Şuan eminim ki oturmuş ağlıyordu. Gitmek istiyordum. Gidip ona hiç bırakmayacakmış gibi sarılmayı, üzgünüm demeyi. Ama yapamıyordum işte.
Duvarlarımı kıramıyordum. Özür dilerim Ece. Gerçekten özür dilerim...
Telefonum çaldı. Deniz arıyordu.
- Efendim
- Akın nerdesin?
- Yalnız kalmak istiyorum Deniz
- Noldu yine?
- Hiç
- Söyle nerdesin?
- Kaleiçi'ne gidiyorum.
- Tamam geliyorum. Bekle beni
- Tamam
Ece'den
Kapı çaldığında o an nasıl göründüğümü önemsemeden açtım. Seda gelmişti.
"Yaaa Ece ağlama. Seni böyle gördükçe canım sıkılıyor."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ODUN SEVGİLİM(DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHayalim olan ve hayatımın en güzel zamanlarını geçireceğimi düşündüğüm üniversiteyi kazanmak için en yakın arkadaşımla atıldığım bu maraton karşıma neler çıkaracaktı bilmiyorum.Değişecek şeyler elbette ki olacaktı.Peki baştan sona hayatım buna dahil...