Tanıtım Yazan Dilruba.
...................SAKLI BAHÇE ...............
Bir Fransız atasözüdür..................... Her şey üstüne, üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyor sundur.
İşte Mirabelle'nin hayatı yukardaki söze uyan şekilde gidiyordu. Bayağı hatta uyum içindeydi .Sabahtan beri çocukların arkasından koşturmuş akşam olunca, evde büyük kaos yaşanmış ve sonunda bu savaştan da hafif sıyrıklar alarak, kurtulmuştu .Bay Nicholas Lefepre evde sert sesiyle fırtınasını estirmiş ve bu esintiden geriye kalan sarhoş bedeniyle, koltuğa sızıp kalmıştı .
Evin geniş merdivenlerini yavaş, yavaş inerek mutfağa geçen genç kız, adamın içtiğini bir saat önce görmüştü . Gayet usulca bardağına su doldurup, bir dikiş de susuzluğunu gideren Mirabelle, mutfaktan çıktı .
Geri odasına çıkmak için merdivenlere yönelmişti ki, ilerdeki basamakları çıkmaya çalışan sarhoş adamı gördü .Eliyle tutmaya çalıştığı trabzonlar, adamın sızmış bedenini taşımıyordu .Adam sallanarak, bir sağ bir sol manevra yaparmış gibi, yukarı çıkmaya çalıştığı anda , geriye sendelendi .
Genç kız, hızlı davranarak zayıf bedeniyle, adamı arkadan destek olarak tuttu . Nicholas'ın sırtı, kızın üzerindeyken kız ileri itti ve adamın kolunu omzuna alarak, merdivenleri çıkmasına yardımcı oluyordu.
Adamın nefesi, kızın ensesine çarparken Mirabelle'de içinden büyük heyecan duymaya başlamıştı . Daha bir saat öncesine kadar, adamın gözlerinden alev çıkacağını sanan genç kız, resmen korkudan kaskatı kesilip, kendi kabuğuna pısırıkça kaçmıştı .Kendi çocuğuna bile acımasızca davranan, katı kalpli bir adama şimdi, yardım mı ediyordu?
Koridoru geçip adamın odasının kapısını açan genç kız, sanki yaptığı iyiliği kötüye yorumlarmış gibi, kendini huzursuz hissetmeye başlamıştı.
Kollarının altında sendelenerek yürüyen adamı, bin bir güçlükle yatağına bırakırken de genç kızın yüzü kızarmıştı.
Kendini yavaşça geri çekecekken, kolundan tutulup yatağın bir köşesine fırlatılınca, Mirabelle'nin kalbinin korkuyla dolması, bir oluyordu. Sarhoş yarı gözleri kapalı adam, kızı altına almış elleriyle sarıyordu.
Kızın korkudan kalbi küt, küt atmaya, içten duyduğu korkuyka sarsılmaya başladı . Sarhoş bir adamın kendine dokunmasına, asla izin vermeyecekti elbette.
''Lütfen beyefendi kendinize gelin ''diyerek adamın omuzlarından geriye itmeye çalıştı.
Adam kızın üstünde, yüzünü kızın saçlarında gezdirerek, içki kokan ağzıyla öpüyordu .Kızın itişlerine karşı, daha baskın şekilde davranarak, belini sıkıca sarmaya devam etti.
''Çok güzel kokuyorsun ''diyen genç adam, kızın boynunu öpmeye başlamıştı ki, Mirabelle bu gidişatın sonunun iyi olmayacağını hemen kavradı . Kendine iğrenir gibi bakan adam, sarhoş olunca Mirabelle'ye resmen sokulmuştu . Bunu içtiği ( Chateau lafite ) yani kırmızı şarap yüzünden olduğunu iyi bilen genç kız, şimdi adamın altında debeleniyordu .
Yoksa onun evinde çocuklarına dadılık yapan Mirabelle kim, sayısızca sevgilisi olan Nicholas kim''
Mirabelle kendini adamın altından çekmeye çalıştı ama başaramadı. O kadar güçlü omuzları vardı ki, bırak yerinden kımıldatmak bir yana dursun bir milim oynamıyordu .
Nicholas'ın yüzü kızın çenesine değdiğinde, genç kız çığlık attı . Sesi bile kısık cılız çıkmıştı .Adamın kendine saldırdığını bu evde çalışanlar bir duysa, dedikodusu bu küçük kasabada hemen yayılır ve buda hem kendi ismini lekeler, hem adamın itibarı alt üst ederdi.
Şu halde bile adamın itibarını düşünmesine, içten içe kendine kızan Mirabelle, adamı durduramadı .Elini yatağın etrafında gezdiren genç kız, yandaki komedinin üzerinde bulunan heykele uzanınca, hemen aldı ve sert şekilde adamın başına indirdi .İşe yaramıştı adam şimdi baygın şekilde, kızın üstündeydi.
Genç kız büyük güç sarf ederek, adamın altından çıktı .Sonrada başını aceleyle kontrol ediyordu .Çok az kan sızmıştı .Bu kadar az bir kanamayla, ölmeyeceğini iyi bilen Mirabelle, almış olduğu ve yapmaya bir türlü şansı olmayan, doktorluk mesleğini hatırladı .
Adamın üstüne yandaki çarşafı bir çırpıda çekip yataktan kalktı. Bir anlığına gözleri yatağın içinde, bir melek kadar masum uyuyan yada baygın olan adama odaklandı .Hafif sakalları, kapalı olan o koyu yeşil gözleri, siyah hafif kıvırcık saçlarıyla, resmen kızı büyülemişti Hele o geniş omuzları 180 boyundaki fiziği ve atletik vücuduyla, göz dolduruyordu .
Mirabelle içinden ''kim böyle adamı bırakmak ister ki , böyle bir kocam olsa , bırak başka bir adamla aldatmayı, bir adım öte gitmezdim ''dedi .
Ama Mirabelle, gibi olmayan Nicholas'ın eski karısı Maria, adamı en yakınında olan insanla aldatmış, hem de hiç arkasına bakmadan çekip gitmişti .