saklı bahçe 14 bölüm

2.9K 143 9
                                    

................SAKLI BAHÇE.........14 BÖLÜM.........................

Günlerden ışıl, ışıl bir Çarşamba sabahında, kahvaltı masasını hazırlayan Coretta, bebeğini aldırmak için, hala kararını verememişti. Mirabelle'yi haklı bulmasına rağmen, bahçıvanlıktan çıkıp bambaşka birine bürünen Alex, hizmetli kızın aklı bulandırmaya başlamıştı. İçine ekilen şüphe tohumlarını, ilk önce Nicholas'a anlatmak için, vakit kollayan Coretta, hasta olduğu için üç gün sonraya ertelemişti.

Ama ne pahasına olursa olsun, mutlak sonunda ya Mirabellle'ye yada birilerine, gördüklerini anlatmalıydı. En mantıklısı bu gün Mirabelle'nin çalıştığı hastaneden randevu almalı, onunla Alex hakkında her şeyi ayrıntısıyla, konuşmalı ve korktuğu kürtajı, onun elinden olmayı planlıyordu. Hizmetli kız düşünceler içinde, elindeki peynir tabaklarını da masaya bırakıp, çayı porselen demliğe boşalmaya daldı.

***************

Güneş her sabah ki, gibi görevini üstlenmiş, serin bir eylül ayında, pırıltısını Nicholas Lefepre'nin evinde yansıtıyordu. Genç adam iki gündür, hasta yatağından kalkamamış ve yediği o büyük iğneden sonra, diğerlerinden gözü korkmuş, karısına sadece bir tane daha yaptırmıştı. Mirabelle, onun korkulu gözlerine gülmemek için, kendini zor tutmasına rağmen, arada bir kıkırdamasının, kurbanı oluyordu. Nicholas, kızın yüzündeki minikleri , her dakika başı inceler gibi bakarken, konu ilaçlardan açılınca, gülümseme alıyordu.

Genç adam, kızın karşısında yeterince, maskara durumuna düşmesi yetmezmiş gibi, birde alakasız koca iğnelerle, başı dertteydi. Coretta'nın bebeğine babalık yapması için Alex'i aramayı bu güne erteleyen Nicholas, kızın solan yüzünü her gördüğün de, içi burkuluyordu.

O şerefsiz adam, Coretta'dan sonra Mirabelle'ye de saldırdığı aklına her gelişinde, siniri tepesine çıkıyordu. Yetişmese, şimdi kim bilir başına ne gelirdi. Tanrıya şükür ki, öyle bir şey olmamıştı; ama yine de karısını, ilk beynine kazıdığı gibi, masum ve bakire olarak görmüyordu.

Kendileri için hazırlanmış partide, etrafına doluşan adamlar, kızın evli olduğunu bildiği halde sulanmışlar, ağızlarından akan salyalarıyla, dikkatini çekmeye çalışmıştılar. Kız evliyken bu şekilseler, bekarken, kim bilir ne ataklarda bulundukları, muammaydı.

Odasından giydiği siyah gömleğinin üstüne, gri kravatını bağlarken, bir taraftan da sabah kahvaltısından sonra, içeceği ağrı kesicilere bakıyordu. Dikkatlice haplardan birkaç tane alıp, geri çekmeye yerleştireceğinde, oradaki torbaya eli dokundu. Elini çekmeceden çekerken, gözü beyaz torbadan dışarı yansıyan iğne paketleriyle, çektiği acıyı hatırlıyordu.

Sinirle onları çekmeceden çıkartıp, torbanın içinden aldığında, bu iğnelerin diğer kendine vurulan iğneler kadar, iri olmadığını gördüğünde ''Mirabelle''Diye kükredi.

O asalak kız, ne yani bilerek mi, iki aşıyı, o iri kalın iğneyle, yapmıştı ve üstüne üstün, normal boy dokuz iğne varken, ' o ' tek kalın iğneyle, ilacı damarlarına saplayarak, vicdansızca sıkmıştı. Yeşil gözleri öfkeyle açılan Nicholas'ın kanına çoktan, intikam ateşi doluyor ve siniri tepesine çıkıyordu.

Karısına yeterince makul davrandığını düşünen genç adam, ne yapacağını bilmiyordu. Hasta olduğu müddetçe, çocuklarını vebadan korumak için, iki gece onla beraber yatmamış ve kızın verdiği ilaçlara, memnuniyetle karşılık vermişti. Kendiyle ilgilendiği zannetmiş, üstelik vurduğu iğneler için, canı yansa da dahi teşekkürünü sunmuştu.

Şimdi görünen kılavuza bakınca, kızın onla ilgilendiği değil, eğlendiği bal gibi açıktı; hem de bayağı gerçekti. Öfkeyle odadan çıkarak, aşağı mutfağa inmeye niyetli olan Nicholas, kıza öyle bir oyun oynamayı düşünüyordu ki, bu zamana kadar ne yaptıysa bedelini ödetecekti.

Saklı BahçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin