SAKLI BAHÇE ...........4 BÖLÜM

3.5K 177 2
                                    

SAKLI BAHÇE...............4 BÖLÜM..................

Mirabelle Martin, çocukları uykularından uyandırmış, ardından üstlerine kıyafetlerini giydirdikten sonra kahvaltı masasına indirmişti. Nicholas'ın gitmiş olduğunu görünce sevindi. Onunla aynı masada diken üstünde oturarak, kıvranmayacağı için rahat rahat kahvaltılarını yaparken, bir taraftan da miniklere omletlerini yediriyordu.

Güzel bir kahvaltıdan sonra genç kız, çocukları alıp bahçeye çıkardı . Saklambaç oyunu oynarlarken durumdan istifa, arada bir yerlere göz gezdiriyordu. Kaarlo ve Elizabeth oyuna dalıp genç kızı unuttuklarında, oda aydınlık günü fırsat bilip her yerde kart parçasını aradı. Maalesef ortalıkta görünmeyen kartı, yine bulamamıştı.

Bahçıvanlık yapan genç, onlardan birkaç adım ötede, Limon ağaçlarını suluyordu. Mirabelle, ona bir kez daha kartla ilgili soru sorarsa, tamamen şüphesini çekeceğini düşündüğü için vazgeçiyordu. Çaresizce içinden kimsenin eline geçmemesi için dua etti ve birkaç dakika daha bahçede oyalandıktan sonra içeri girdiler. Bundan sonraki saatleri günlük, maraton halinde sürerken Nicholası'ın ise canı sıkkın içindeydi.

Boğuluyordu. Can, sıkıntısı üstüne yetmezmiş gibi, birde çocuklarla arası kötüydü. Evdeki hizmetli kızla aralarında, hiç hoş olmayan şeyler yaşanmıştı.

Kendi ofisindeki siyah deri koltuğuna omuzlarını yayan genç adamın aklı, bir türlü hatırlamadığı geceye gidiyordu .Bahçedeki gül ağacından gül toplayan kızın, o incecik beline mi sarılmıştı ve o dolgulu dudaklarını ne kadar müddet boyunca öpmüş olabilirdi?

Peki, vücuduna dokunduğu anki haz duygusu, nasıl bir şeydi? Derin, derin oflayarak ani hamleyle koltuğundan kalkıyordu. Kafası hep aynı yerdeydi. Başı hala ağrıyor, beyninin içindekiler ise onu meşgul etmekten geri kalmıyordu .

Hızla çalan telefonla yerinden sıçrayarak, düşüncelerinden kurtulmuştu. Elini çalışma masasının üstündeki çalan ahizeye götürdüğünde ise sesin etkisinden kurtulmaya çalışıyordu.

''Söyle!

''Efendim Elina hanım geldi ''!Diyen sekretere genç adam ''İçeri girsin! ''Dedi.

Ardından telefonu kapattığında genç kadın, çoktan içeri girmiş ve mini deri siyah eteği üzerinde, ona uygun siyah deri ceketi, aralara sıkıştırmış şişkinlikleri, adama gösterir gibi meydandaydı.

Yüksek topuk ayakkabılarını tıngırdatarak, adama yürürken Nicholas'ın da duyduğu zemin sesinden başı zonkluyordu. Ama kadından aldığı ıslak bir öpücükle, hemen onu koltuğa itti.

Nicholas çatılmış kaşlarıyla ''Neden dün telefonumu açmadın ?''Diye sordu ve kadının üstündeki ceketi çekiştirdi.

''Sessize almışım, bana öyle bakma sevgilim! ''Diyen Elina adamın sert kaslı omzuna sarılarak sokuluyordu. Nicholas ise kadına o anda dokunmak ve üzerindeki gerginliği atmak için çıldırıyordu. Kendi şirketinde olduğu için böyle atakta bulunamazdı. O yüzden üzerinde ellerini gezdirirken, Elina'nın ise hiç geri kalır yanı yoktu .

Mirabelle, o hizmetli kız dün gece ona karşı koymuş ve bunun akabinde kendisi yine de ona sahip olmuştu .Neden yapmıştı ki, sırf içki yüzünden mi? ''Hepsi Elina'nın suçu!'Diye geçirdi içinden .Kendini zor duruma düşüren tek kişi, karşısındaydı ve ona cezasını kendi elleriyle verecekti .

Kadını kendinden geri çekti ardından bir eliyle Elina'yı diğer eline de kendi ceketini alarak odadan ayrıldı .

Geçtikleri koridor boyunca ''Sevgilim yürüyemiyorum, biraz yavaşlar mısın? ''diye topuklularını gösteren kadını dinlemiyordu ve onu bildiği lüks bir otel odasına götürdü. Günün bu saatinde ancak Honfleur kasabasının sahile yakın, denize sıfır nezih oteline getirebilirdi ve öylede yapmıştı.

Saklı BahçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin