........................SAKLI BAHÇE ..................23 BÖLÜM....................
Evlerine dönene kadar aracın içinde konuşmayan, Nicholas ile Mirabelle eve girdikten sonra sessizliği sürdürdüler. Eline aldığı bir kadeh içkiyle, her zaman ki başköşesine düşüncelerle geçti genç adam. Mirabelle ise üzerindeki kıyafetlerden kurtulup daha rahat şeyler giyerek solona indi. Baktığı hiçbir yerde kocasını göremeyince çocukların odasına çıktığını düşündü. İndiği merdivenleri tekrar çıkarak yatak odasına yavaş adımlarla geçtiğinde huzursuzdu. Odanın kapısını hafifçe araladığında, gece lambasının yansıttığı loş ışıkta kocasını gördü.
Oğlunun saçını okşayarak alnına öpücük konduran, Nicholas üzerine yorganını çekerek kızının başucuna geçiyordu. Sessizce kocasını kapı girişinde izlen, Mirabelle'nin gözleri hüzünle buğulandı. Elizabeth'in yanağını okşayarak saçlarına öpücük bırakan genç adam minik ellerini tutmuştu. Çocuklarının yüzlerine, hayranlıkla bakışını sürdüren adama dayanamayıp, yanına doğru yürüyen, Mirabelle kocasının geniş omuzlarına dokundu.
''Sevgilim.'' Diyerek hizasında eğilen genç kız yatağın kenarına oturarak küçük kızın suratına baktı. ''Ne kadar masum değil mi?
''Evet.'' Diyerek karısına gözlerini çeviren, Nicholas gecenin ışığında parlayan yeşil ışıltılara baktı. ''Hem masum, hem de çok çaresiz bir çocuk. Annesinin demir parmaklıklar ardına girdiğini öğrenince kendinden utanacak.'' Dediğinde gözlerini çocuklarının suratına dikti.'' Asla utanmalarına müsaade etmeyeceğim. Onlar annelerini seçmediler. En başında ben, büyük hata da bulundum. Tanrım nasıl o silaha mermi koyup karşılarına dikildim. Maria, kahrolası kadın, o silahın içinde mermi olduğunu bile bile nasıl, David'e doğrulttu? Silahın içinde mermi yoktu diyor. Bu kadın beni delirtecek.''
'' Nicholas, kendine işkence yapmaktan vazgeç.'' Diyerek yeşil vadilere bakan, Mirabelle kocasının sırtını sıvazladı .''Çocukların çok şanslı. Hayatta güçlü duran ve her daim başını dik tutan bir babaya sahipler. İnan bu o kadar değerli ki. Sen iyi bir babasın sevgilim. ''
Karısının minik ellerini öpen, Nicholas omzuna çekerek belinden sıkıca kavradı. Mirabelle kocasının omuzlarından doğrulmadan sokuldu. '' Doğuracağım bebeğimin yerinde olmayı çok isterdim. O kimsenin sahip olamayacağı kadar, muhteşem bir babaya sahip olacak.''
''Böyle mi düşünüyorsun? Diye soran Nicholas karısının saçlarını okşayarak tellerine öpücük kondurdu.
'' Çocukların, sana nasıl baktığını tahmin dahi edemezsin. Elizabeth'in babacı olması, Kaarlo'nun sevecen tatlı çocuk olmasının altında senin verdiğin sevgi yatıyor. Sen hayatımda gördüğüm en yürekli adamsın. '' Diye cevap veren genç kız kocasının omuzlarından kalkarak yakışıklı suratını izledi. '' Sen bana saklı bahçeni bahşettin sevgilim. ''
Sessizce konuşan karısının ellerini dudaklarına götüren, Nicholas omuzlarından tutarak bağrına bastırdı. Saçlarına ve alnına bıraktığı her öpücükten sonra dudaklarını açlıkla öptü. Nefes nefese kızın dudaklarından ayrılınca, ellerini karnına götürdü. Dokunduğu tenden küçücüğün varlığını hisseder gibi yüzünde, tatlı bir gülümseme belirdi.'' Umarım kız olur. Senin kadar güzel ve gözleri ışıl ışıl hayat veren bir kızım olur.''
''Ama neden Kaarlo gibi, oğlumuz olmasın ki?
''Çünkü. ''Diyerek karısının dudaklarına derinden bir öpücük daha bırakan Nicholas '' Başka bir ufaklıkla daha uğraşamam. Kendi kanımdan biri bile olsa, seni kimseyle paylaşamayacak kadar seviyorum.'' Dedi.
Kocasının alnına düşen iki tutam saçını geriye iterek ayağa kalkan, Mirabelle ellerini boynuna götürerek gözleriyle buluştu.'' Kendi çocuğundan kıskanan bir adam tarafından sevilmek, hayatta kaç kadının başına gelir?
