SAKLI BAHÇE.......................19 BÖLÜM..................
Serin ve yağmurlu sabaha gözlerini açan Mirabelle sevdiği adamın kollarındaydı. Kocasının huzurla kapanmış gözlerine bakarak yanağına öpücük konduran genç kız yataktan usulca kalktı.
Tüm gece boyunca beraber olduğu aşkıyla, sanki yeni tanışmıştı ve hayatında duymadığı kadar büyük mutluluk hissettirmişti. Üzerine uçuş uçuş pembe renkte elbise geçiren Mirabelle odadan çıkarken kocasının sert mizaçlı yüzüne öpücük gönderdi sessizce.
Yeni bir hayata adım atar gibi, salona geçtiğinde ise kahvaltı masası çoktan Raina tarafından hazırlanmıştı. Orta yaşlarda ki kadın ''Günaydın. ''Diyerek elindeki ekmek sepetini masanın köşesine bıraktığı an Mirabelle'de ''Günaydın.'' Diye selam verdi.
''Hava yağıyor efendim. Şömineyi yakalım mı? Diye soran Raina porselen çay demlikten fincana çay döküyordu.
''Olur, çocuklar üşütmemeli. Aslında Honfleur'a dönsek daha iyi.'' Diye onay veren genç kıza Raina çay ikram ederek, masaya oturması için işareti yaptı. Mirabelle güler yüzle masaya geçtiği an Raina'da karşısında ki sandalyeyi usulca çekerek oturdu ''Sizinle önemli bir konuda konuşmak istiyorum. ''Dedi kararlı duruşuyla.
Çayından bir yudum alan genç kız meraklı gözlerini Raina'ya dikince hizmetli kadın ellerini önünde birleştirdi. '' Sizin bu eve ilk gelişini hatırlıyorum da çok ürkek bulmuştum, ama bu zamana kadar hiçbir yanlışınızı görmedim. Aslında bay Nicholas'la evliliğinizi benimsememiştim. ''Diye devam eden kadın Mirabelle'nin sessizliği karşısında başını dikleştirdi. '' Şimdi ise karşımda gayet çok akıllı ve merhametli bir kız var. Eskiden de öyleydi, ama şimdi farklı.
Mirabelle çayından bir yudum daha alıp, ince çizgilerle kırışmış kadının suratına gülümsedi. '' Yolunda gitmeyen şey nedir? Diye sordu ciddiyetle.'' Canını sıkan olayı anlatır mısın?
Raina'nın gözleri şaşkınlıkla açıldı. ''Şey şey.'' Dedi titrek sesle kırışan suratı hemen netleşiyordu. '' Coretta'nın hareketlerini beğenmiyorum. Sanki bir şeyler saklar gibi.
''Ne gibi şeyler? Diye soran Mirabelle'nin yüzü anında soldu. ''Söyler misin lütfen.''
''Aslında pek bir şey yok gibi, ne zaman bir şey olsa hemen gözünü benden kaçırıyor. Geçen bay Nicholas'ı kapı ardından dinlerken buldum. Bilmiyorum, ama bu ara pek iş de yapmıyor. Hamile kadınlar gibi, tüm gün uyuklar gibi geziniyor. Hatta benden izinsiz dışarı çıkıyor ''Diyerek hizmetli kızı şikayet eden, Raina Mirabelle'nin yüzünün asıldığını görünce sustu.
Dudaklarını birbirine bastırarak içinde oluşan kızgınlığı yatıştırmaya çalışan genç kız, elindeki fincanı avuçlarının arasında sıkıyordu. Uzun zamandır Coretta'yla bebeği hakkında konuşmamıştılar ve şimdi duydukları gerçekse hala hamile olabilirdi. Üstelik çocuğunu aldırmamışsa neden paylaşmamıştı? Ve nasıl kocasını kapı ardından dinleme münasebetinde bulunuyordu?
Bir anda beynine kan sıçrayan Mirabelle gerginleşen suratıyla Raina'ya baktı ardından ''Tamam ben ilgileneceğim. Bu arada konuyu bana anlattığın için beni samimi bulduğun için teşekkür ederim. ''Diye devam etti. İki kadın birbirlerine memnuniyetlerini sundukları an kravatını bağlayarak salona giren Nicholas'la zoraki gülümsediler.
''Günaydın sevgilim. Neden beni uyandırmadın? Diyerek masaya yaklaşan genç adam karısının pürüzsüz boynuna öpücüğünü kondurdu. Elleri belinden kavrayarak içine alır gibi, sıkıca sarılan adama Raina mutlulukla bakıyordu.
''Kıyamadım çok derin uyuyordun.'' Diyerek gülen Mirabelle ardından kocasının güler yüzle masaya geçişini izledi.
''Ufaklıklar kalmadı mı?
