Selin: Madem benim keyfimin yerine gelmesi için buraya geldik. O zaman biraz eğelenelim.
Ali: Nasıl?
Selin: Çarpışan arabaya bineceğiz!
Ali: Sen bin.
Selin: Hayır! Sende bineceksin!
Ali: Y..O..K ben...
Selin: İtiraz istemiyorum! Geliyorsun!
Selin Ali'nin elini tutarak çarpışan arabaların yanına götürür. Daha sonrada binerler. Selin kahkalarla arabayı kullanır. Ali, Selini iyi gördüğü için çok mutluydu. Neredeyse bütün aletlere binmişlerdi. Eve dönmek için arabaya binerler.
Selin: Sen bunları niye yapıyorsun?
Ali en başta susup kalır.
Selin: Cevap vermeyecek misin?
Ali: Babam! Babam için. Babam senin keyfinin yerine gelmesini istedi. O yüzden yapıyorum.
Selin: Sadece bu yüzden mi?
Ali yutkunarak: E-evet. Başka ne olabilirdi ki?
Selin: Hiç... Hiçbirşey... Neyse geldik sanırım. Ben gideyim. 😓
Ali: Peki...
Selin çantasını alıp koşa koşa eve girdi. Direk odasına girdi. Yatağa uzanıp ağlamaya başladı.
Selin: "Neden? Neden böyle oldu? Allahım ben neden farklı şeyler düşünüyorum? Ne olabilirdi ki? Saçma - sapan düşündüm işte." Diyerek ağlamaya devam etti.(Bu sahne için bir şarkı; MaNGa - Cevapsız Sorular)
Sabah uyandığında kıyafetlerimi değiştirmemiş bir vaziyetteydim. Saçlarım dağınık, savaş yapmış gibiydim. Önce yataktan kalkıp saçımı başımı düzelttim. Sonrada üstüme doğru düzgün kıyafet giyindim. Ardından da kahvaltıya indim.
Mehmet: Selin, kızım günaydın!
Selin: Günaydın babacığım.
Mehmet: Şimdi nasılsın?
Selin: Gayet iyiyim. Aslında bugün kendimi daha iyi hissediyorum diyebilirim.
Mehmet: Ohh... Çok sevindim.
Hepsi beraber kahvaltı yaparlar. (Kahvaltı biter. Zenginlerde hiçbirşey yemeden kalkıyorlar ya ondan jsjsjs 😂)
Selin dünkü olaydan ötürü biraz kötüydü. Ama diğer yandan da keyifliydi. Aliyle vakit geçirmişti. Selin'in içinde birşey vardı. Kalbi hızlı hızlı atıyordu. Nefretten mi? Aşktan mı? Hiç bilmiyordu. Cevabını bulmak istiyordu. Bunları düşünürken biri içeriye girdi.
Leyla: Selam!
Selin: Selamm...
Leyla: Seninle vakit geçirmeyeli oldu. Biraz konuşalım istedim. Ama rahatsız ettiysem gideyim.
Selin: Yo yo! Aslında çok iyi düşünmüşsün. Benim içimde birşey var.
Leyla: İyi mi kötü mü?
Selin: Bilmiyorum. İkisi arasında birşey gibi? Bir yandan iyi diğer yandan kötü.
Leyla: O zaman bunu konuşarak içinden atabiliriz. Seninde için rahat eder.
Selin: Leyla..
Leyla: evet...
Selin: Benim içimdeki bu şey aşktan mı? Bilmiyorum.
Leyla: Nasıl yani?
Selin: Yani... Kendimi gerçekten aşık hissediyorum.
Leyla: Waww! Ali abiy olan aşkın baya büyükmüş.
Selin: Ya ... Öyle demesene...
Leyla: Yaa kıyamam utandı. Ama Ali abi bunları duysaydı eminim ki aranızdaki aşk kuvvetlenirdi. Aslında zaten kuvvetli ama daha da çok kuvvetlenirdi.
Selin: Sanırım... Sanırım o yüzden.
Leyla: Ya ben sizin aşkımıza bayılıyorum ya siz çok farklı seviyorsunuz. Diğerleri gibi değil.
Selin: Nasıl?
Leyla: Basit değil. Ufak birşey de ayrılan çiftler olur ya işte siz onlardan çok farklısınız.
Selin: Gerçekten farklı mıyız?
Leyla: yeni bana göre öylesiniz.
Salondan bir ses Leyla'ya seslendi.
Sevilay: Leyla kızım gel bak sana ne göstereceğim!
Leyla: Tamaaam! Geliyoruum! Benim gitmem lazım. Sonra tekrar konuşuruz.
Selin: Tamam...
Selin kendi kendine konuşmaya başladı.
"Demek biz onlar gibi değiliz. Farklıyız... Bence bu kadar nefret yeter bize, bu kadar acı çekmek... Bitsin! Bu oyunu bitirmem gerek!..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVCİLİK// ALİ SELİN
FanfictionSelin'in babası kendi mutluluğu dışında kimseyi düşünmeyen bir adam. Kızını zengin bir aileye gelin vererek onların parasından faydalanacak. Selin, Mertoğlu ailesine gelin giderek babasının hayatını kurtaracak. Bu evlilik onun içinde iyi der misiniz...