Selin ve Leyla kapıyı çalarlar ama kimse açmaz.
Selin: Yaa! Baksana! Kapıyı bile açmıyorlar! Kesin içerde kızlar var!
Leyla: Sonuna kadar arkandayım Selin abla!Birden içerden kız sesi ve kahkalar gelir.
Selin: Bak! Kız sesi geldi! Kahka atıyorlar bide! Şimdi ben size gösteririm! Açın şu kapıyı! Açın dedim! Ya açınnn!
Birden kapıyı küçük bir kız çocuğu açar.
Selinler önce kapıda kimseyi göremeyince iceri bakarlar.
Eflin: Hey! Ben burdayım!
Selin: aaa! Sen kimsin?
Eflin: Asıl sen kimsin?
Selin: Ben... Ben o iceride oturan adamın müstakbel kocasıyım!
Eflin: Şu yaşlı olan amca mı?
Selin: Ya hayır! O benim müstakbel kayınpederim..
Eflin: He sen suy(şu) mavi gözylü(gözlü), sayışın(sarışın) yakışıklı adamdan bahsediyorsun...
Selin: Evet! İşte o!
Eflin: Tüh! Sen misin onun karısı?
Selin: Noldu küçük hanım beğenemediniz mii?
Eflin: Evet beğenemedim. O çok yakışıklı, onun mavi gözleri var. Ben onunla evlenecektim.
Selin: Canım sen önce büyüyüp de gel!
Eflin: Sende! Çocukla çocuk oluyoysun(oluyorsun).
Selin: Bak-
Eflin: Ben çocuk değilim. Bana çocukmuşum gibi davranmayın!
Selin: Az önce kendin dedin ya! Ya ben napıyorum Allah için ya? Bir çocukla muhattap olup koca kavgası yapıyorum!
Eflin: Hey! Ben çocuk değilim!İçeriden Ali gelince Ali'ye kötü gözlerle bakmaya başladım.
Ali: Selin...
Selin: Ali...
Ali: Senin burda... Bu kılıkta ne işin var?
Selin: Sizi merak ettik yanınıza geldik. Sonra kadın gülüşleri duydum ben. Nerde o kız?
Ali: Hangi kız?
Selin: Bi de hangi kız diyo? Kaç tane varsa artık...
Ali: Ya Selin şuan saçmaladığının farkında mısın?
Selin: Hep ben saçmalıyorum zaten! Nerde diyorum sana!
Ali: Al! Burda!
Selin: Bu kız mıydı?
Ali: Evet...
Selin: Ama bu kız kim?
Ali: Eflin... Bizim çocukların bir tanıdığının kızı.
Selin: Ama bu büyümüşte küçülmüş!
Ali: Öyledir Eflin.. Aynı büyük gibi konuşur.
Eflin: Hey! Zaten büyüğüm ben!
Ali: Aa! Pardon unutmuşum. Eflincim şimdi biz ablayla beraber gidiyoruz. Tamam mı? Yarın yine görüşürüz.
Selin: Yarında mı burda?
Ali: Evet... Bir kaç gün kalacaklarmış. Hadi Selin biz gidelim artık.
Selin surtı asık bir şekilde: Tamam...(Eve geri dönerler.)
Selin: Kız çok tatlı ama biraz şımarık.
Ali: Aynı sana benziyor işte.
Selin: Yani ben şımarık mıyım?
Ali: Tatlısın, güzelsin, biraz da yaramazsın tabii. Ama ben seni böyle seviyorum. Napacaksın aşk bu işte... Kıyamıyorum sana...
Selin: Bence içindekiler bunlar değil. Benim hakkımda daha saçma şeyler söylemen gerekti.
Ali: Nedenmiş o?
Selin: Sana kızıyorum ama gerçekten bazen şımarık bir kız haline gelebiliyorum. Bazende kendimden soğutabiliyorum. Peki sen hiç benden soğdun mu?
Ali: Hayır. İstesemde bu olamaz zaten...
Selin: Hıı... Tabi yağcı...(😊)
Ali: Kocana ha?
Selin: Ya ne kocası? Daha kına yapıldı! Nikah yapılmadı...
Ali: Ee sonuçta çok yakın bir zamanda yapılacak. Sen benim sayılırsın.
Selin: Ya ben zaten seninim ama...-
Ali: Bak kendi ağzınla söyledin; benimsin...Arkadaşlar, umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı bekliyorum. Oy vermeyi de unutmayın! Bu arada eğer sorularınız varsa ya yorumlara ya da konuşmadan veya özel olarak sorabilirsiniz. Hepinizi öpüyorum!😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVCİLİK// ALİ SELİN
FanfictionSelin'in babası kendi mutluluğu dışında kimseyi düşünmeyen bir adam. Kızını zengin bir aileye gelin vererek onların parasından faydalanacak. Selin, Mertoğlu ailesine gelin giderek babasının hayatını kurtaracak. Bu evlilik onun içinde iyi der misiniz...