Sabah uyandığımda makyajım suratımın her yerine dağılmıştı. Neyseki kıyafetimi değiştirip yatmışım. Saçım başım dağılmıştı. Aliye görünmeden şu suratımı düzeltmeliydim. Yoksa benden vazgeçebilirdi. Ben olsam bu halimi görünce vazgeçerdim şahsen. "Ayy! Ben ne diyorum ya!" Hemen toparlandım. Ali hâlâ uyuyordu. Onu uyandırmaya gitmem lazımdı sanırım. Yoksa uyanmayacaktı. Kapısını yavaşça açtım. Ali'nin yatağına doğru gittim. Yanına oturdum. Önce saçlarıyla oynadım. Sonrada yanığına öpücük kondurdum. Önce biraz kıpırdadı. Sonra saçımı alıp burnuna sürttüm. Eliyle itikliyirdu elimi. En sonunda dudağından öptüm. Sonra belimden tutup benimle yer değiştirdi. Kollarının arasında kısılmıştım.
Selin: Ali napıyosun?
Ali: Müstakbel karımla beraber yatıyoruz.
Selin: Biri görecek saçmalama. Hadi bırak beni...
Ali: Hayır, bırakmam. Sen benimsin hani... Sen demiştin.
Selin: Ya hayır Ali...
Ali: Ha... Yani değilsin.
Selin: Ya hayır. Seninim de...Ali'nin suratında pis bir gülümseme oluşmuştur.
Selin: Ya bak yine kafamı karıştırdın! Çekil ya...(😯)
Ali: İyi hadi bu seferlik bırakayım. Ama bi dahakine bırakmam. Çünkü bir dahakine benim olacaksın...
Selin: Ben zaten senin-... Ya bak! Bilerek yapıyorsun dimi?!
Ali: Sanırım evet...
Selin: Üff! Neyse ben çıkıyorum sende giyinip aşağı gel. Çabuk ol ama...(😳)
Ali: Tamam...(😊)Kahvaltıdan sonra Selin, havanın güzelliğinden faydalanmıştı. Aliyle gezmek istiyordu.
Selin: Alii...
Ali: Efendim?
Selin: Bugün bir yere mi gitsek?
Ali: Sebep?
Selin: Ya, ne bileyim... Hava güzel, bizde beraber vakit geçirmiş oluruz işte...
Ali: Tamam, sen istiyorsan gidelim. Ama nereye?
Selin: bilmem... Senin bildiğin yerler vardır. Ben burada 10 yıl yaşamadım sonuçta.
Ali: Hmmm... Tamam buldum.
Selin: Nereye?
Ali: Ee sen demedin mi senin bildiğin yer vardır diye. Şimdi benim bildiğim bir yere gidiyoruz işte.
Selin: tamam ama neresi?
Ali: Sen giyin gel. Ben seni bekliyorum.
Selin: .....peki tamam...Selin gideceği yeri öğrense Ali'yi çok kıskanır, kısa giyerdi. Ama şimdi her zaman giyindiği kıyafetlerden giyindi.
(Selin'in giyindiği kıyafet👇)
Ali Selin'i bara getirir.
Selin: Buraya mı gelecektik?
Ali: Evet...
Selin: Ali benim hemen daha düzgün şeyler giyinmem lazım. Beni geri götürsene...
Ali: Neden? İçerdeki adamları mı tavlıcan? Zaten giymişsin yarım tişörtü!
Selin: Heee... Sen niye benim böyle gelmeme izin verdin? Diğer kızlar güzel giyincek sen onları kesicen ben onların yanında ezik kalayım diye dimi?Ali kolunu belime sararak beni kendine çekti.
Ali: Kızım sen benimsin. Bunu hala anlamadın mı? Eğer biri sana yan gözle bile bakarsa onun gözlerini oyarım. Artık senin bir sahibin var. Tek değilsin. Eskisi gibi değilsin. Senin bir aşığın var. Bunu unutma.
Selin: T-t-tamam anladım... Ama sende benimsin yani hatırlatayım...Ali Selinin elinden tutarak içeri getirir.
Selin: Ali içecek birşey alsana.
Ali: Tamam, ne içersin?
Selin: Biraz içebilir miyim?
Ali: İç bakalım. Ama fazla kaçırmamak şartıyla.
Selin: Tamam. Bana bi votka, ya da viski al. Yada dur! Tekila al.
Ali: Maşallah sende isimleri iyi biliyorsun..
Selin: İçmediğimiz şey değil ki... Y-yani... Şey bana onu al. Tekila.
Ali: Fazla ağır değil mi?
Selin: Ya lütfen ya?
Ali: tamam... Barii...Arkadaşlar umarım bölümü beğenmişsinizdir. Hepinizi çok seviyorum. Ne olur yorum yapın ve oy verin...❣😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVCİLİK// ALİ SELİN
FanficSelin'in babası kendi mutluluğu dışında kimseyi düşünmeyen bir adam. Kızını zengin bir aileye gelin vererek onların parasından faydalanacak. Selin, Mertoğlu ailesine gelin giderek babasının hayatını kurtaracak. Bu evlilik onun içinde iyi der misiniz...