EVCİLİK// ALİ SELİN

7. Bölüm

Leyla: Neyse bu kadar konuşma yeter. Herkes sizi kahvaltıya bekliyor. Hadi çabuk gelin.
Selin: Tamam tatlım geliyoruz.
Leyla odadan çıkar çıkmaz Selin ile Ali kavga etmeye başladılar. Ali: Benim ne işim var burda?
Selin: Ben getirdim.
Ali: Neden acaba?
Selin: Ay kusura bakma ya insanlık ettim! Üstüme yığıldın başka ne yapabilirdim?
Ali: Bir dahakine yapma!
Selin: Senin benimle derdin ne ya? Niye sürekli ters yapıyorsun?!
Ali: Ben ters yapmıyorum. Sana öyle geliyordur.
Selin Ali gidecekken kolundan tutar.
Selin: Sebebi ne?
Ali: Ne?
Selin: Biliyorum, senin hayatını mahvettim. Ama bunu yapmak zorundaydım. Kendi hayatımı da mahvettim...
Ali: Bana bunu niye anlatıyorsun şimdi?
Selin: Bilmem... Şimdi bizim aramız iyiymiş gibi yapalım aşağı inince tamam mı?
Ali: Selin sen iyi misin? Devreler mı yandı?
Selin: Yoo ben gayet iyiyim. Hadi üstünü değiş sen bende aşağı iniyorum.
Ali Seline garip bakışlarla bakar.
Selin odadan çıktıktan sonra gülmeye başlar. Kendi kendine: Sen görürsün Ali Mertoğlu! Senin canını okuyacağım. Allahım bide şaşkın şaşkın suratıma bakıyor...
Selin kahvaltıya iner, peşinden Ali gelir.
Selin: Günaydın!
Haluk: Günaydın Selin.
Selin: Günaydın babacığım.
Mehmet: Günaydın kızım.
Leyla: Amca varya Selin ablayla Ali abi nasıl güzel uyumuşlar bir görseydiniz. Ali abi Selin ablamın omzuna, Selin abla Ali abinin başına doğru uyumuşlar.
Selinin suratı kızarmıştır.
Ali: Leyla şimdi bunu yaymaya ne gerek var?
Kahvaltı bitmişti. Selin mutfağa gidip yine kendi kendine konuşmaya başladı.
Selin: Ben şimdi bu dikdatörü nasıl sinir edebilirim ki başka? Fazla ileri gidersem beni deli zanneder falan. Ama olsun bu oyun benim çok hoşuma gitti ya! Sen dur bakalım Alişş...
Mutfağa birden Ali gelir.
Ali: Napıyorsun sen burda?
Selin: Ee... Şey... Hiç bişey!
Ali: Biliyorsun dimi yarın nişan olucak?
Selin: Ne? Yani... Biliyorum...! (Allahım nasıl unuturum ben!)
Ali: Ne dikiliyorsun böyle?
Selin: Evet... Ben gidim hazırlık yapayım biraz...
Selin giderken kolu kapıya çarpar.
Ali: Dikkat et! Deyip yanına gider.
Selin: Ahh!
Ali selinin omzuna dokunarak: Çok acıyor mu?
Selin Ali'ye odaklanarak: Yok, acımıyor...
Alide bunu farkeder. Aralarında yakınlaşma olur.
Selin: Eee... Yok fazla acımıyor ya! Sakarım işte. Neyse ben gideyim en iyisi...