Crime

Crime 35.Bölüm

Kıyafetleri giydikten sonra aynanın yanındaki dolaptan krem ve sargı çıkardım.Elimin üzerinde oluşan yaraların üzerine kremi sürdükten sonra sargıyı yavaşça üzerine sardım.Çengelle sargıyı tutturduktan sonra kremi kapatıp dolaba kaldırdım.Dolabın içinden lastik tokamıda alıp kapağını kapattım.Saçlarımı dağınık bir topuz yaptım.

Kapının kilidini açtıktan sonra hafifçe kapıyı aralayıp dışarı baktım.Oda karanlıktı.Perdelerin arasından giren ışık ve banyonun lambası içeriyi hafifçe aydınlatmıştı.Justin'in ani birşey yapmasını bekliyordum ama odada değildi.Yavaşça banyodan çıkıp ışığı kapattım.

Justin küsmüş olabilirdi ama küsmesini istemiyordum.Sadece biraz kızdırmak istemiştim.Beni sürekli olarak tahrik ediyordu ama onunla ayak üstü sevişmek istemiyordum.Tabiki planlı olarakda olamazdı ama sinir krizi geçirmek üzereyken,arabada olanlardan sonra fazla hızlı gitmişiz gibi gelmişti.

Çıkmaya başlayalı uzun süre olmuştu ama utanıyordum.Justin'de beni anlayışla karşılıyordu.Yine de benim küçük sapığım seksi hareketlerinden vazgeçmiyordu.Belki kendi farkında değildi ama sık sık beni tahrik ediyordu.Dudaklarını boynumda gezdirirken deli oluyordum.Beni defalarca kez damgalamıştı.

Fazla uzak kalamayıp geri geleceği düşüncesiyle yatağıma doğru yürüdüm.Banyodan gelen ışıkta kesilince görememeye başlamıştım.Yatağımın yerine alıştığım için hiçbir yere çarpmadan gidip örtüyü kaldırdım.Oturup ayaklarımı örtünün içine soktum.Yatak daima soğuk olurdu ama şimdi ılıktı.Memnuniyetle gülümseyip aşağı doğru kaydım ve başımı yastığa koydum.Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve yavaşça serbest bıraktım.

Uykunun içine çekilmek üzereyken kalçamda hissettiğim elle birlikte çığlık atıp dirseğimi arkamdaki kişinin yüzüne geçirdim.

'Ahh!'          Baş ucumdaki lambayı açıp yanımdaki kişiye baktığımda Justin burnunu tutmuş inliyordu.

'Lanet olsun.Ne yapıyorsun!'           Kaşları hala çatıkken bana baktı.Kolları üzerinde doğrulmuş kendine gelmeye çalışıyordu.

'Sadece yatıyordum.Neden bana vurdun?'          Hızla doğrulup ona döndüm.Dedikleri inanılmazmış gibi ona bakıyordum.

'Dalga mı geçiyorsun.Orada olduğunu bilmiyordum.Sen olduğunu nereden bilebilirim.'        O da benim gibi kalkıp yaklaştı.

Kalbim hala normal ritmine geri dönmemişti.Ayrıca sarılmak yerine kalçamı okşamıştı.

'Senin yatağına girip kalçanı okşayan kaç kişi var Ruby?'         Haklıydı ama uyumak üzereyken doğru düşünemiyordum.Gözlerimi hafifçe serbest bırkakıp birkaç saniye kapalı tuttum.

Yanağımda gezinen yumuşak parmaklar hissedince gevşedim.Justin avucu tam yanağımı kavramıştı.Başımı elinin üzerine doğru yatırıp gülümsedim.Elini çekmeden baş parmağını dudaklarım üzerinde gezdirdi.

'Seni korkuttuğum için özür dilerim.'       Gözlerimi açıp ona baktım.Yüzünde mahcup bir ifade vardı.

Özür olarak tişörtünün yakasını kavrayıp onu kendime çektim.Dudaklarını kendiminkilere bastırdığımda şaşkınlıkla afalladı.Bir süre karşılık alamadım ama ardından ellerini yanaklarıma koyup karşılık vermeye başladı.Ben geriye doğru düşerken ayrılmamak için elini belime koyup beni yavaşça yatırdı.Geriye çekilip ufak bir öpücük daha kondurdu ve yanıma yattı.

'Aynı numarayı tekrar yapamazsın.Beni tahrik edip öylece bırakıyorsun.Birgün ufaklığa hakim olamayacağım.'          Hafifçe kıkırdayıp başımı boynuna doğru gizledim.