Genç kız titreyerek "Nolan..." dediğinde, boşta kalan eli ile henüz yüzüne bakmadığı yaratığı işaret ediyordu. "O... O... Ben..." diyerek bir şeyler geveledi yeniden. Nolan ise, karanlıkta yüzünü seçemediği arkadaşının korktuğunu fark ederek konuşmaya başladı.
"Saldıran, az önceki kızın korkusuydu. Sakin ol." Titremesi kesmeyince elleri yüzünü sahiplendi ve parıldayan göz bebeklerine bakarak "Nehir. Geçti. Tamam mı? Geçti. Korkmamaya çalış. Yanındayım ben."
Olanları idrak etmeye çalıştı ve nefes aldı. Kalbi, gümbürtüsünü ve düzenli ritmini toparladığında daha sakindi. Yutkunan Mehir, kekelememeye özen göstererek "Diğerleri?" dedi. "Onlar nerede?" Her şeye rağmen kalbi halen şiddetle çarpıyordu.
"Kaçtılar. Kara ormana doğru..." Mehir biraz sakinleşince ellerini arkadaşının teninden çekti, Nolan. Başını sallayan kızın yanına baktığında yok olan korku ile nefesini rahatça verdi. Sakin olmalıydı. Korkuya kapılırlarsa yeni bir canavar daha peyda olurdu. Az önce, eğer Nehir'e saldıran yaratığa hançeri savurmasaydı, arkadaşını çoktan yutmuş olurdu. Düşüncesi bile korkunçtu.
"Hadi." dedi, Mehir'e elini uzatarak. Nolan'ın elini tutup ayağa kalktığında nefesi biraz evvelkine kıyasla daha düzenliydi. "Bir an önce çıkalım şuradan." İki genç sakin adımlarla ilerlerken karanlık hüküm sürmeye devam ediyordu. Kırmızı nokta gittikçe yaklaşmıştı. Nolan'ın yüzünde acı da olsa bir gülümse belirdi. Başını arkadaşına çevireceği sırada önlerinden geçen yarasa ile yeniden titreyen Mehir'in elini tuttu ve kendisine bakmasını sağladı.
"Yer altını düşün, Nehir. Sana yapılan işkenceleri. Sen onlara direnmiş bir kızsın. Üç beş yaratıktan mı korkacaksın? Hıncını ormandan çıkar. Seni hırsızlıkla suçlamış bu şerefsizleri düşün. Düşün ki onlar sana saldıran yaratıklar. Yine mi saklanacaksın? Yine mi kabuğuna girip umursamaz davranacaksın? Saldır onlara, Nehir! Gözlerindeki hırsı görüp senden korksunlar. Sen değil! Onlar kabuğuna girsin. Kurtul şu Mary'den! Senin daha tehlikeli olduğunu görsünler."
Nolan'ı dinlerken önce rahatladığını ardından da içine işleyen sözlerle gerildiğini hissetti, Mehir. Arkadaşının siyah saçlarına düşen kızıl ışık gözlerini bordo bir renge boyuyordu ve kendisine hırsla bakıyordu. Sanki Nolan'dan yükselen enerji kendisinin vücuduna yayılmış gibiydi. Haklıydı, Nolan. O, Mary'den daha güçlüydü ve bugün, bunu herkese kanıtlayacaktı. Korkması saçmaydı. Sonuçta başaramazsa sadece ölecekti. Bu da zaten umurunda değildi.
Nolan'ın gözlerinin içine aynı hırsla baktı, önce. Akabinde kemerinin üzerine doladığı kırbacın başın, kendisine bakan mavilerden ayırmadan çözdü. Kırbaç bir elinde sertçe dururken yönünü yaklaşan kırmızı ışığa çevirdi ve kırbacı kinle salladı. Hızla yere çarpıp değdiği yeri yakan silahını kendine doğru çekti.
"Onları diri diri yakacağım."
Arkadaşının bahsettiği kişilerin, kara ormandaki canavarlar olmadığını elbette biliyordu. Nehir, intikam ile dolmuştu ve bunu yeşil gözlerde gördüğü nefretten çözebiliyordu. Söylediği her bir kelimenin nasıl içine işlediğini tepkilerinden anlamıştı. Bugün, başarabilirlerse sorunsuz bir şekilde etaptan çıkabilirlerdi. Şu da bir gerçekti ki, bugün buradan çıkarlarsa Nehir daha güçlü olacaktı.
"Gidelim." diyen arkadaşının ışığa doğru koşmasını izlemeyi bırakıp kendisi de peşinden aynı hızda ilerledi. Orman görüş alanlarına net bir şekilde girdiğinde görünenin daha da korkunç bir rengi ile karşılaştılar. Her taraf cayır cayır yanıyormuş gibi kızıldı ve yerden dumanlar yükseliyordu. Başlarını kaldırıp gökyüzüne baktılar.
Delik deşik bir gökyüzü vardı, tepelerinde. Gün batımını andırıyordu fakat oldukça çirkindi. Kırmızı her yere işlemişti sanki. Ağaçlar kanla kaplıydı. Dallarından yere süzülen organları fark ettiklerinde mide bulantılarını zor geçiştirdiler. Zemindeki siyah ve parlak taşlar normal görünüyordu. Birbirinden gizemli birkaç yol mevcuttu. Yolların nereye gittiği şüphe uyandırmıştı. Bakışlarını sabit tutup içlerini izlediler. Farklı renklerde ışıklar yansıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asperatus Nevm ✓
Science Fiction2020 WATTY SCIENCE FICTION KAZANANI! Sıcak onu kanatları arasına alana kadar, ölüm hep soğuktu. Aldığımız derece #1 in SciFi