Karanlığın Seçimi ❁

Öp Beni ! ❁

Selam ! :) İşte yeni bölüm. Öncelikle multimedyada hem Bavol'ın yatak odası, hem de Oxton var. Bana Paul Wesley fotoğrafları yollayan buradaki biricik arkadaşlarımdan Kubraardic sana teşekkür ederim ^.^ eğer isterseniz, sizlerde yollayabilirsiniz ! :) Bölüm şarkımızla iyi okumalar ^^

 "Öp beni, bu bütün soruların cevabı olur." - Casablanca

Yayınlanma: 01.02.2014
Düzenleme: 18.11.2017

 

Gözlerimi açtım ve bir kedi gibi gerindim. Tüm gece, Symon ile uğraşmıştım. Bana sorular soruyordu. En çok sorduğu ve benimde cevap veremediğim soru ise ' Neden bana ihanet ettin ? ' olmuştu. Cevap verememiş olmak, canımı acıtmıştı. Son gördüğüm şey ise, Symon'ın beni bıçaklamasıydı. İhanetimin bedeliydi, anlaşılan.
Uyandığım zaman, ilk işim güzel bir duş almak oldu. Tabii, banyomun içindeki küçük bölmecikte sıcak su kaynattım. Kazanımı yanı başıma koydum ve üstümdekileri çıkarıp, tabureme oturdum. Yavaşça su dökmeye başladım. Su, beni rahatlatıyordu. Sabun ile, tenimi nazikçe ovaladım. Saçlarımı da temizleyince, havlumla vücudumu sardım. Banyodan çıktığımda karşımda, Bavol'ı gördüm. Yüzü, beni ıslak ve havlu ile görünce ilk önce şaşırdı, sonra ise arsızca gülümsedi. Çapkınca ve arsızca bana bakınca utanmıştım.

 " Ne işin var, burada ? " dedim utanarak.

 Bavol " Seni uyandırmak için gelmiştim. Fakat sen, uyanmışsın. Hem de fazlasıyla. İtiraf etmeliyim ki, beni de fazlasıyla uyandırdın."

 " İyi, o zaman. Şimdi çık ve bende rahatça giyineyim." Dedim sinirle.

 " Doğru. Şu an sadece havlu var. Savunmasızsın. Ben çıkayım da, sen rahatça giyin. Sonra aşağı kahvaltı için gel." dedi ve yüzünde alaycı bir gülümseme ile çıktı.

 Utanmaz şey ! Symon bile beni böyle görmemişti. Hızlıca giyindim. Bu sefer, yeşil giymiştim. Aynı takımdı. Gömlek, bel kuşağım ve pantolonum. En sonda düz taban botlarım. Saçlarımı da, kuruttum ve topuz yaptım. İşte hazırdım. Kapımı açtım ve  aşağı indim. Ana salondaki masada Pamilian, Yogov ve Bavol oturmuşlardı ve önlerindekini atıştırıyorlardı. Bavol'un yanındaki boş sandalyeye oturdum ve kahvaltıya başladım.

 Bavol " Evet, Yogov. Criskow'da şu an en çok ne konuşuluyor ? "

 Yogov " Prenses Alania'nın bulunamaması. Aynı zamanda Gross köyünde Klonken Symon'a benzeyen birisi görülmüş. Tabii, köylüler hayalet diyorlar.  "

 " Gross köyü mü ? Neden oralarda dolaşabilir ? "

 " Çünkü Cross köyü, bizim gizli buluşma yerlerimizden biriydi. Ayrıca Symon kaybolmak istediği zaman, Cross köyünde saklanırdı. Köylülerde onun orada olduğunu kimseye demezdi. Ayrıca, Oxton'ın da parmağı vardır. İkisi iyi arkadaşlardı. Birbirlerinin pisliklerini saklamakta, ustalardı." dedim umursamazca.  

 Pamilian " Ölü bir adam, nasıl yaşıyor olabilir ki ? Bence saçma bir dedikodu."

 Yogov " Başka bir şey yok. Alania ve ölü adam Symon konuşuluyor."

 Bavol " Görüyorsun, Prenses. Yine Symon ile dillerdesiniz. " dedi dalga geçerek.

 " Evet, haklısın. Tek bir farkla. İkimizde ölüyüz ! " dedim ve gülümsedim.

 Pamilian " Bakıyorum, Symon adı geçince yüzün donuklaşmıyor. Aşk acın, geçiyor demek ki."

 Bavol " Kimin sayesinde acaba ? " dedi ve bana göz kırptı.

 Bende ona gülümsedim. Fakat Pamilian'ın bize kızgınca baktığını görünce, gülümsemem kısa sürdü. Tabağımdakileri yemeğe koyuldum. Gayet lezzetlilerdi. Kahvaltımı bitirdim ve Bavol'a baktım. Nazikçe yemeğini yedi ve bitirdi.