Katilin Gözyaşları ❁

2.7K 207 59
                                    

Umarım gözüküyordur. Kimi okurlarda gözükmediği için, 2. defa yüklüyorum. Sevgilerle..Bölüm şarkısı : Gökhan Kırdar - Üstüme basıp geçme :)

"Hayatın kurallarını değiştirecek kadar güçlü değilim ama,
Kurallara boyun eğmeyecek kadar güçlüyüm..."

-Nejat İşler

'Ruh ikizleri yalnızca onlar bu büyüyü taşır. Toprağa düşen yıldırım kadar nadir gelirler dünyaya. Ama bir araya gelip aşık olduklarında... İşte o zaman toprak ikiye bölünür. Gökyüzü deryaya derya ateşe hücum eder. Kargaşa yağar evrenin her bir köşesine sel olur...'

 Sen Benim Diğer Yarımsın

Yayınlama: 24.03.2014
Düzenleme: 21.11.2017

 (Bavol)

Ben kötü bir adamım. Kötü bir adam olmasaydım, Alania'ya Symon'ı öldür demezdim. Kötü bir adam olmasaydım, aralarına girer ve yaralanan ben olurdum. Lanet olsun ! Lanet olsun ! Şu an kollarımın arasında nefes alışı yavaş olan savunmasız bir kız vardı. Yüzü kireç gibi bembeyazdı. Şimdi ne yapacaktım ? Düşün, aptal Bavol ! Hızlı karar verirdin sen, hadi çabuk düşün. Aptallığın sırası değil. Symon'dan tarafa baktım. Adamları onu kaldırmış, götürüyorlardı. Yüzü beyazdı. Yanıma Yogov ve Pamilian geldi.

 Yogov " Bavol yapacağımız en iyi şey şu. Sen, Alania'yı götür. Pamilian önden gitsin ve konağımızdaki şifacıyı hazırlasın. Bende gideyim, Sherman'ı çağırıyım. Tamam mı ? Hadi çabuk olun." dedi ve atına atlayıp gitti.

 Pamilian ise, itiraz etmeden atına atladı ve şifacıyı hazırlamaya gitti. Ben de atıma atladım ve rüzgar hızlı bir şekilde kullanmaya başladım. Alania'nın her acı dolu inleyişi ile atı daha hızlı hareket etmeye zorluyordum. Atım ise, uysalca emrime uyuyordu. En sonunda konağa geldik ve kucağımda Alania ile beraber içeri girdim. Girişte Pamilian'ı ve yanında örgütün şifacıları vardı.

 " Beni takip edin ! " dedim soğuk bir şekilde.

 Hızlıca yukarı çıktık. Pamilian hemen yorganı kaldırdı. Bende yatağa oturdum.Alania ise nazikçe yan çevirdim.

 Şifacı " Efendim, lütfen hanımefendiyi böyle tutun ve bizde oklarını çıkartalım. Ok yaralarına şifalı bitkiler süreceğiz. Bir süre onu idare edecek. Sonra hançeri çıkaracağız."

 " Konuşacağına işini yapsana be adam ! " diye bağırdım. Sabrım yoktu.

 Şifacı ise başını eğdi ve işini yapmaya koyuldu.  Ben ise, derin bir nefes aldım ve biricik gülen yüzümün elini tuttum. Eğer canı acırsa, benim elimi sıksın diye. Sıksın ki, tüm bu acısı bana geçsin. Bana geçsin ki, o acıları ben yaşayayım. Sonuçta ben acılara dayanıklı birisiydim, Alania ise henüz o kadar dayanıklı değildi.

Acılara dayanmayı, hayat bana öğretmişti. Hayat gerçekten bana acımasız davranıyordu ve bu yüzden bende acımasızdım. Hayatın bana karşı en büyük acımasızlığı, annemin beni doğduğum an terk etmesiydi. O kadının, bu kadar acımasız davranmasını asla affetmedim ve affetmeyecektim.  Babam, örgütün yöneticisiydi ve bana tüm bildiklerini öğretmişti. Fazladan bir yetenek olarak, diğer örgüt liderlerine göre daha zihinsel işlerde iyiydim. Bu özelliği, beni doğuran kadından almıştım.

Babam sert ve gülü birisiydi. Fakat onun gerçek yüzünü ben biliyordum. İçten içe o kadını özlüyordu ve bazen içkiyi aşırı kaçırıp, o kadın için ağladığına şahit oluyordum. Babamın, o kadına karşı zayıf olması yüzünden hem o kadına karşı nefretim artmıştı hem de aşkı kötü bir şey olarak görmüştüm. Hayatımdaki nefret, öfke, soğukluk, acımasızlık hep o kadın yüzündendi. Keşke beni doğurmasaymış ! Doğurmasaydı belki şu an herkesin mutlu bir yaşamı olabilirdi. Belki onca insanın kanı elime bulaşmazdı. Alania ise, benim için tehlikeli sularda yüzmezdi. Şimdi ölümün soğuk sularında, yaşam denilen kıyıya çıkmaya çalışıyordu. Önünde iki seçenek vardı. Ya o soğuk sular onu sarmalayacak ya da kıyıya ulaşacaktı. Umarım son seçeneği seçerdi. Seçmeliydi ! Sevdikleri için seçmeliydi. Beni boş vermeli çünkü ölürse, zaten onun ardından bende kendimi öldürecektim. Eğer yaşayacaksa, sevdikleri için yaşamalıydı.

Karanlığın Seçimi ❁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin