Yemekten sonra hep beraber mekan dedikleri küçük güzel bir bara geçtik, kapıda iki koruma bile vardı sanki filmlerden fırlamış giydiler biraz çelimsizlerdi hatta kavga çıksa sanki ilk dayağı onlar yiyecekmiş gibi bir his oluşmuştu içimde...
Sesler biraz yüksek geldiği için işitme cihazımı bir anlık refleksle kulağımdan çıkardım ama içeriye girdiğimiz andan itibaren her şey çok güzel görünüyordu dans eden gülen eğlenen insanlar ışıklandırması harikaydı müziğin içeriyi doldurduğunu yerdeki titreşimden anlayabiliyordum. Gece boyunca barda bir çocuk edasıyla oturdum. Teyzem o kadar yoğundu ki eminim onu ancak eve giderken görebilecektim. Barmenden istediğim sodayı yudumlarken Korhan yanıma gelip yanımdaki boş tabureye oturdu.
"Ne içiyorsun.."
Elimdeki bardağı göstererek cevap vermiştim. Fakat anlamamış olacak ki elimden bardağı alıp bir yudum içtikten sonra gülümseyerek "soda mı reşit olduğunu sanıyordum "
"Reşidim tabi ki de..."
"Güzel bende gecenin sonu karakolda bitecek sandım."
Korhan'ın bu söylediğine kızsam mı? Gülsem mi? Bilememiştim...
"İltifat olarak kabul et kadınlar küçük gösterdiklerini duymaya bayılır."
Korhan'ın bu sözleri dişlerimi gösterecek kadar gülmeme sebep olmuştu.
"sen de bir şeyler içmez misin?"
Bu teklifim Korhan'ın hoşuna gitmişti. "Demek bu akşam içkiler senden.."
"Evet ben peçeteye yazıp istekte bulunuyorum oda okuyabiliyor."
Korhan biraz daha bana doğru eğilerek muzip bir şekilde "Ne diyorsun? okuması da mı? Varmış şaşırdım gazete bile bulsa üstünde yemek yiyen bir adamcağız..."
İtiraf etmem gerekirse Korhan la vakit geçirmek çok daha eğlenceliydi. Teyzem maalesef bu kadar eğlenceli değildi belki hayat şartları belki de iş stresi onu sıkıcı yapıyordu. Korhan da birasıyla bana eşlik etmeye başlamıştı.
"Seni tutmuyorum değil mi? Çok yoğunsunuz."
"hayır ben patronum yarı işsizim yani , bu geceki vazifem sana eşlik etmek Denizinde içi rahat eder böylelikle..."
Teyzemi mutlu etmek için mi yanımdaydı? Bu beni istemsizde olsa rahatsız etmişti. Görünürde bir şey olmasa bile duygusal bir bağları olabilir miydi ? sorarsam yanlış anlayabilirdi yada tam anlaması gerekeni de anlayabilirdi . Peki tam anlayacağı şey ne ki? Of kızım ya Allahtan soda içiyorum alkol alsam tripden tribe girerdim herhalde... Bir an başımı kaldırıp insanları süzdüm dans ediyor eğleniyorlardı çok keyif aldıkları belliydi. Korhan da benim baktığım yöne bakarak "Bu akşam biz onlardan daha çok eğleniyoruz aslında çaktırma.." Diyerek göz kırptı.
"Nasıl yani."
"Baksana bu seste biz birbirimizi duyabiliyoruz, onlar konuşamıyor bile hem buradan çıktıklarında kulaklarında büyük bir uğultu ve baş ağrısı olacak neresi eğlenceli olabilir ki."
Bu söyledikleri beni gülümsetmişti.
"İyide insan kendi işini yerer mi? Hem sende çıktığında aynı şeyleri yaşayacaksın"
"Ben mi ? Sanmam ben seninle sohbet edebilen şanslı bir erkeğim müzik sesini duymuyorum bile...istersen sende cihazını takıp bize katılabilirsin"
Bu sözler hem beni mutlu etmiş hem de utandırmıştı yanaklarımın alev aldığını hissedebiliyordum. Kaçamak bakışlarla birbirimize bakıyor bir yandan da konu açmaya çalışıyorduk.
Korhan'ı gördüğümden beri işaret dilini neden öğrendiğini merak ediyordum, bazen cihazı takmadığımda aramızda işaret diliyle konuştuğumuz oluyordu. işaret dili bir dil olarak yeni kabul edilmişken... genelde ya ailelerimiz bilir yada meslek olarak bu işte çalışanlar bilirdi. işte sonunda ortamımızı değiştirebileceğim bir konu bulmuştum "Merak ediyorum işaret dilini neden öğrendin yani ilerde lazım olur diye mi?"
"Beni fark etmen için..."
Bu sözüyle Korhan'a baka kalmıştım nefesimi tutmuş cümlesini tamamlamasını bekliyordum.
"Şaka yapıyorum, konservatuarda çok aktiftim o zamanlar öğrenmiştim."
"Hatta sizin okulun öğrencileriyle bir oyun çıkartmıştık."
İşte bu beni daha çok şaşırtmıştı "O oyunu hatırlıyorum oyun için öğrenciler seçilmişti hatta öğretmenimiz benimde oynamam için ısrar etmişti..."
"Sanırım ısrarları boşa olmuş..."
"Evet, ben istememiştim kabul etseydim tanışmamız daha erken olacakmış. Baksana kaç yıl sonra tanışabildik."
Korhan muzip bir şekilde "Sanırım geç bir araya gelmemizin suçu senin ..."
"Ceza mı almam gerekiyor ?" Diyerek gülümsedim.
Korhan biraz düşünür gibi yaptıktan sonra "Evet cezayı hak ettin bu yüzden pazar gününü benimle İzmir karşı yakada geçireceksin..."
Gülümseyerek "Gün boyunca mı?"
"Evet hatta uzun zamandır yenemediğimiz bir takımla maçımız var orada bana özel tezahürat yapabilirsin..."
"Yani ne kadar motive ederim bilemem..."
"Bizim maçları yabana atma sen bir gel tezahürat yapıp yapmayacağına orada karar verirsin..."
Şaka bir yana pazar gününü Korhan la geçirecektim. aynı duygunun bahsettiği randevular gibi yada ben kafamda kuruyordum sonuçta arkadaşla da bu şekilde gezilebilir di... ben bu akşam neden böyle olduğumu anlayamıyordum Korhan hayatıma girdiğinden beri bir yanım korkuyor bir yanım ise heyecandan titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bugün ve Diğer Günler
RomanceSimay küçük yaşta ailesini trafik kazasında kaybettikten sonra hayatının büyük bir kısmı işitme engelliler okulunda, diğer kısmı ise amcası ve onun ailesiyle geçmekteyken bir gün yıllardır görmediği sadece 5 yıldır teknolojinin olanakları ile görüşt...