Bölüm 19

5 0 0
                                    

Karşımda Korhan'ı görünce şaşırmıştım. Emre de baktığım yere doğru bakarak. "Sanırım bizi izliyor. Tanıyor musun?" diye sordu.

"Evet, bir arkadaş..." diyerek geçiştirdim. Kafasını salladı. "Derslerin neden asıldığı şimdi anlaşıldı." dedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı. Korhan kendisini fark ettiğimizi anlayınca oturduğu banktan kalkıp yanımıza geldi. Gereksiz bir sessizlik olmuştu. Hani şu pembe dizilerde vakit dolsun diye herkes birbirine bakar ya işte öyle bir sahnenin içindeydik. Neyse ki bu sesiz sahne Korhan'ın selam vermesiyle son bulmuştu.

"Muhabbetinizi böldüm kusura bakmazsınız herhalde?"

İstemsizce kendimi açıklama gereksinimi duymuştum. "Bizde günün kritiğini yapıyorduk. Bugün ders programımız yoğundu ancak kendimi dışarı atabildim. Tesadüf Emre de yorgunluk kahvesi için bahçeye çıkmış."

Neden böyle uzun bir açıklama yaptığımı bende anlayamamıştım. Bu açıklama ortamda bir sesizliğe daha sebep olmuştu. Bu sefer sesizliği bozan kişi Emreydi. "Evet yoğun günün ardından kahve içelim dedik. Sohbette tatlı olunca kaptırmışız kendimizi."

Korhan'ın gözlerindeki kıskançlığı görebiliyordum. "O zaman tatlı sohbetinize bende katılayım." diyerek yanıma oturdu. Bu tepkilerinin sebebi kıskançlıktan başka bir şey değildi. Ama Emre'ye ters bir laf demesinden çekiniyordum.

Nedensiz bir şekilde gergin hissediyordum. Bir anda gökten düşer gibi Burcu yanımızda belirmişti.

"Bittim ya ne gündü hocalar bildiğin canımızı çıkarıyor. Yani ben diplomayı aldığımı görürüm inşallah." dedikten sonra elimde sıkıca tuttuğum bardağı alıp kahvemi yudumlamaya başladı. Sonra onu izlediğimizi fark etti. "Konuşmaya devam edebilirsiniz. Yoksa gizli bir plan mı yapıyordunuz?"

Korhan gülümseyerek elini uzattı. "Sanırım Burcu sensin, bende seninle tanışmak için can atıyordum." Burcu kendisine uzatılan eli sıkarken bir yandan da bana bakıyordu. Bense gözlerimle evet o tamda tahmin ettiğin kişi demeye çalışıyordum.

"Ne diyeceğimi bilemedim şimdi. Umarım yanlış bir izlenim bırakmamışımdır sende?" diyerek mahcup bir şekilde gülümsedi.

"Yok tam tersi iyi anlaşacağımızı düşünüyorum." bu sözler Burcu'yu rahatlatmıştı. Emre ise olup biteni anlamaya çalışıyordu.

"Burcu hanım bana da selam verseydin keşke onca hukukumuz var birde.." Ne yani Burcu ve Emre tanışıyorlar mıydı? Sesimi bile çıkarmadan olup biteni izliyordum. Burcu hiç tavrını bozmadan "Selam Emre bey bugün yalnız gördüm sizi piyanonuzdan ayrıldığınız zamanlarda varmış demek. Birde bet sesimle kafanızı şişirmek istemedim."

"Müzik dışında güzel sohbetlere de dahil olabiliyorum. Şuan şarkı söylemediğine göre sıkıntı yok demektir."

Şimdi nereden tanıştıklarını anlamıştım. "Yoksa şan dersinden mi tanışıyorsunuz?"

"Evet, bizim hoca Burcuların dersine giriyor bende asistan olarak yanında tabi Arkadaşına bir kaç uyarıda bulundum fakat o bunu yanlış anladı. Oysa bir sanatçı her eleştiriye açık olmalı."

Korhan hemen Burcu'nun yanında saf tutmuştu. " Demek ikili ilişkilerde iyi değilsin Emre kendini ifade edemediğin için seni suçlayamayız. Belki sadece piyano çalmalısın. Birileriyle kaynaşmak için kendini zorlama bence..."

Bu ortam beni fazlasıyla geriyordu. Emre'nin üzerine gitmeleri canımı sıkmıştı konuyu değiştirmek için "Biz de acıkmıştık aslında yemek mi yesek diye konuşuyorduk siz gelmeden önce.."

Emre bana baktı. Çünkü böyle bir konuşma geçmemişti aramızda konuyu değiştirmek istediğimi anlamıştı. "Evet biz Simayla yemeğe çıkmayı düşünüyorduk." dedi. Korhan bir anda araya girerek "Ne tesadüf bende Simay'ı yemeğe götürmek için gelmiştim. Hep beraber gidelim derdim ama gideceğimiz yerde rezervasyon yaptırdım. Bu saatten sonra boş masa bulmakta zor." diyerek geçiştirdi.

Bugün ve Diğer GünlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin