Eve girdiğimdeyse üstümü bile değiştirmeme fırsat kalmadan zil çaldı. "Cem bir şey mi unuttun" diye söylenerek kapıyı açtım.Meraklı komşularım söylenerek hücum etti.
"Ceeemm gelmiş i-nan-mı-yo-rummm.Nasıl söylemezsin bunu Deniz" diye bağıra bağıra içeri giren Nazlı'ydı.
"O yakışıklı Cem miymiş!Şaşılası şey nasıl da değişmiş o çocuk ma-aşallah tüü tüü tüüü" derken Meto evin her yerine tükürüyordu.
"Biraz sakin lütfen hanımlar,evet Cem geldi bütün apartmana duyurmak hiç aklıma gelmemişti."
"Pess doğrusu Deniz ya çatal karam çingenem,hayatımın erkeği geliyor ve sen bunu önemsemiyorsun öyle mi aşk olsun."
"Nazlıcığım,bakma sen buna annem bunun tuzu kuru tabii,şuna bak şu haline bak takmış takıştırmış,sürmüş sürüştürmüş sor bakalım nerelerden geliyormuş?"
"Meto lütfen sen de mi?"
İkisi de öldüresiye bakışlarını üzerime dikince "tamam kahve yapıp geliyorum"dedim.Mutfağın yoluna koyuldum ve kahve suyu koydum o sırada üzerime pijamalarımı geçirdim.Kahvelerde hazır olunca başlasın gıybet.
Nazlı karşı,Meto ise alt komşumdu.İkisini de çok seviyordum.Nazlı çok meraklı bir yapıya sahipti,o yüzden Cem'in gelmiş olmasını öğrenmesi hiç de garibime gitmemişti,zaten ezelden beri Cem den hoşlandığı için kokusunu bile almış olabilirdi, üniversitede karşı dairede ev arkadaşlarıyla kalıyordu ama okul bittikten sonra sırf Cem'den kopmamak için taşınmamış Balıkesir'e ailesinin yanına dönmemişti.
Meto'nun adı Mert ama ona öyle hitap etmemizden hoşlanmadığı için hep Meto derdik.Cinsel yönelimi farklıydı ve kendini aramızda çok rahat hissediyordu,bizde onu dışlamak şöyle dursun aramızda görmekten çok memnunduk.Kendisi moda tasarımcısıydı ve dolabımızdaki en güzel elbiseler hep onun elinden çıkmıştı.
"Evet seni dinliyoruz."
"Cem geldi Almanyadan bir,iki gün oluyor döneli,kesin dönüş yapmış ve kendine burada iş kuracakmış. Ailesine ait evleri var,belki o eve yerleşebilirmiş."
"Neden dönmüş?"
"Ne işi kuracakmış kendine?"
"Sevgilisi var mıymış, Deniz sence bu defa bir şansım olabilir mi?"
"Tamam,teker teker gelin yavaş yavaş."
"Bu gece nereye gittiniz?"
"Tarık'la Selen evleniyormuş."
Bir anda söylemiştim ve ikiside öylece kalmıştı.Şaşkın bakışlarını benden saklarcasına konuyu değiştirmek isteselerde bunu başaramamışlardı.Mahcup olmuşcasına susmuşlar kimseden çıt çıkmıyordu,oysa ben bu duruma alışalı çok olmuştu ve umursamıyordum bile.
"Niye bakıyorsunuz bana öyle,zaten nişanlı olduklarını biliyorduk."
"Hayatım,o sidikli oğlan o sümüklü kızdan hevesini alınca bırakır diye düşünüyordum ben"diyen Meto'ydu.
"Üzüldün mü Deniz ?"
"Hayır Nazlıcığım üzülmedim,zaten o kadar zor bir hayat yaşıyorum ki ona üzülmeye sıra gelmiyor biliyorsun.Zaten geçmişimize dair hiçbir şey hatırlayamıyorum da,onu sevip sevmediğimi bile anlayamadım bu süreçte,düşünsenize iki ismi varmış,diğer adı Berke'ymiş ve bunu bile bu akşam öğrendim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKLIMDA
Teen FictionUykuyla uyanıklık arası geçirdiğim bir gece daha.Zihnim benimle dalga geçiyor gibi,aklımda...Daima aklımdasın Tarık, diye tekrar edişimin bilmem kaçıncı günü.Unutursam ölürüm,unutursam ölürsün Tarık.Yine koluma bakarak iç geçirdim ve kendimi uykunun...