Sabahzilin sesiyle uyandım.Yatakta doğrularak başucumdaki komedinin üzerinde durantelefonu elime alıp,saate baktım.Daha alarmın bile çalmasına iki saat varkenkimdi bu kapımdaki?Hiç umursamadan başımı tekrar yastığa gömdüm.Bu defa kapıdaki her kimse kapıyı yumruklamaya başladı.Yataktan kalkıp karşımdaki boy aynasının önüne geçerek kendime baktım.Sabahlığımı üzerime geçirerek uzun ve geniş olan holde ağır adımlarla yürüyerek kapıya yaklaştım.Kapı dürbününden baktığımda karartıdan başka bir şey göremedim.Tekrar zil çaldı ve bu defa kapıyı açtım.
Cem elinde bir demet kırmızı gül öylece karşımda duruyordu.Umursamaz bir tavırla içeri geçmesini söyledim.Dün zaten yeterince apartmana rezil olmuştum yine böyle bir olay yaşansın istemiyordum çünkü.
Cem, çok üzgün olduğunu belirterek içeri geçti.Neye faydası vardı ki üzgün olmasının, sayesinde kendimi Nazlı'ya karşı ihanet etmiş gibi hissediyordum.
Cem bir şeyler gevelerken hemen kapı girişiyle karşılıklı olan mutfağa geçtim ve çay demlemek için su koydum ocağa.Cem'in söylediklerini anlamıyordum ve üstünde de durmadan yüzümü yıkamak için holün sonundaki banyoya gittim.Geri geldiğimde Cem'in pes etmiş surat ifadesiyle karşılaştım.
"Seni anlamıyorum Cem?"
"Pamuk lütfen Selen için aramız bozulsun istemiyorum."
"Seninle bir ittifak kuruyoruz ama sen ilk fırsatta hoop Selen hanımı koynuna alıyorsun.Hem de Nazlı'yla yeni bir ilişkiye başlamışken."
"Nazlı'yla aramız bozuktu,yani tam bir ilişki diyemeyiz.Konuşmuyoruz bile şuan yani onu aldatmış sayılmıyorum."
"Ne halin varsa gör Cem."
Cem bana fırsat vermeden kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı bile.Kahvaltı hazırlamak Cem'in işiydi,bu konuda da yemek konusunda da eline kesinlikle su bile dökemezdim.Bir yandan kahvaltı yapıyor diğer bir yandan Cem'i dinliyordum.
"Eve yeni gelmiştim, Selen'in kapıda olduğunu gördüm. Benimle konuşmak için gelmiş.Ben de eve davet ettim,sonra."
"Sonra sevişmeye başladınız pislik."
"Neden hayır diyeyim ki? O geldi Pamuk aşkta ve savaşta her şey mübahtır."
"Tam kapıdan çıkıyordum ki Selen'in sesini duydum,geri döndüm bende sizi sarmaş dolaş görünce fotoğrafınızı çekip Berke'ye gönderdim."
"Sende az değilsin."
"Dün akşam iş çıkışı Berke gelmiş benimle konuşmak için,bizim restoranın yakınlarında bir kafeye gittik.Bana onunla birlikte buralardan kaçmamı teklif etti."
"Neee kafayı yemiş olmalı."
"Sonra Tarık geldi,Berke'yi tek yumrukla yere serdi,beni de kucaklayarak omzuna attı ve eve getirdi.Çok kötüydü Cem,kavgamızdan bütün apartman ayağa kalktı,rezil oldum."
"Tam Tarık abimden beklenen bir davranış, umarım Berke yaşıyordur zira daha görülecek çok hesabımız var."
"Selen'in seninle yatması pek umurunda değilmiş."
"Ciddi misin?"
Cem çok şaşırmıştı.Şaşırılmayacak şey değildi zaten.Cem bulaşıkları makineye yerleştirirken bende işe gitmek için hazırlanıyordum.Elime geçen ilk kotu alarak hemen giydim,üzerime de mavi bir triko geçirerek alelacele hazırladım.İşe giderken Cem'e Tarık'ın beni öptüğünü söylemek ve söylememek arası kararsız kaldım.Tam konuya girecektim ki "Tarık abim bugün Ankara'ya gidiyormuş,halası baş göz edemeden rahat duramayacak,eski bir ahbaplarının kızları varmış" dediği anda vazgeçtim.Tarık el alemin kızını görmeye Ankara'ya gitmiş,onun hakkında yanıldığımı bir kere daha anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKLIMDA
Teen FictionUykuyla uyanıklık arası geçirdiğim bir gece daha.Zihnim benimle dalga geçiyor gibi,aklımda...Daima aklımdasın Tarık, diye tekrar edişimin bilmem kaçıncı günü.Unutursam ölürüm,unutursam ölürsün Tarık.Yine koluma bakarak iç geçirdim ve kendimi uykunun...