Bölüm 6

48 19 0
                                    

    Aykut'a oturması için işaret yaptım.Oturdu,ne diyeceğini bilemez halde kıvranırken söze ben girdim.

"27 yaşına girecekti bugün.Yaşasaydı belki evlenmiş olurduk,belkide bebeğimiz olurdu,ne bileyim yaşasaydı onu hiç bırakmazdım ve yine yanı başımda olurdu".

"Kendini suçluyorsun ama yapma böyle.Nazlı'yı aradım kaç kere cevap bile vermedi,üstüne bir de mesaj atmış aramazsan sevinirim diye.Evine kadar gittik çıkan bile olmadı.Her yeri aradık,bütün hastanelere baktık ama yok.Artık toparlanmanın zamanı gelmedi mi?"

Haklıydı Aykut ölenle ölünmüyordu ama Deniz'sizde yaşanmıyordu işte.Hayatıma kaldığım yerden devam etmeliydim.İlk olarak işlerin başına geçtim tekrar,her sabah evimde başka bir kadın oluyordu.Bütün kadınlara misafir gözüyle baktığım için onları misafir odasında ağırlıyordum.Çoğu zaman birlikte uyumak istemediğim için onları yalnız bırakıyor,yatak odama geçiyordum.Bu yatağa yatan tek kadın Deniz'di ve sadece o kalsın istiyordum. Onu o kadar çok özlemiştim ki sevişmekten daha öteye gidemediğimiz bu yatakta yastığına sarılarak uykuya daldım.

***

Yine Melek ansızın çıkıp gelmişti.Benim için tek gecelik ilişkilerimden bir farkı yoktu,sadece kendisi yakamı bırakmamıştı.Bir keresinde gizlice odama girmeye çalıştığını gördüğümde istemeden de olsa hırpalamış,sonrasında çok üzülmüş,kendimi affettirmek için ahbabımız olan kuyumcu Zafer abiye gitmesini,ona hediye almak istediğimi söylemiştim.Arsız kadın kendine tektaş yüzük almış ve beni yine hiç şaşırtmamıştı.

Bir gün kuzenim Cem,hiç beklemediğim anda çıkıp gelmişti ve yine Melek buradaydı.

"Bir misafiriniz var Tarık bey".Zeliha ablaya kafamı kaldırıp bakmamla Cem'i görmem bir oldu.Hemen ayağa kalktım "hoşgeldin hayırsız bu ne büyük sürpriz" dediğimde sarılıyorduk birbirimize.

"Hoşbulduk abi."

"Gel,otur bakalım şöyle ne zaman geldin,ne içersin kahve yapsın mı Zeliha abla,Zeliha abla bize iki kahve yapar mısın?"

"Üç olsun" dedi Melek,anlaşılan gitmeye niyeti yoktu.Olur anlamında başını sallayan Zeliha abla kahve yapmak için mutfağa gitmişti bile.

"Dün gece geldim,seni de ziyaret edeyim dedim."

"En son geldiğinde bir hoşçakal bile demedin ama ne arıyorsun ne soruyorsun."

"Deme abi kaç kere aradım sanki cevap verdin telefonlarıma da.Neyse bırak şimdi bunları sen nas_"derken lafını böldü ve Meleğe baktı.Gülümsedim sadece "iyiyim ben iyiyim,iyi olmaya da mecburum,bırak beni kendini anlat kaç yıl oldu üç yıl oldu mu?"

"Oldu,gerçi geçen yıl gelmiştim ama mecburi bir gelişti,bir arkadaşım rahatsızlanmıştı ziyarete gelmiştim.Bu defa temelli döndüm,halamların alt katındaki eve yerleşmeyi düşünüyorum ve burada bir restoran açmayı istiyorum."

"Halanlarda mı kaldın dün gece,söyleseydin be oğlum gelirdim seni almaya,rahatsız etmeseydin insanları,bir başıma yaşıyorum koca evde kalırdın burada,hatta gel buraya eve yerleşinceye kadar kal burada."

"Yok abi halama uğramadım daha,kız arkdaşımda kaldım dün gece,hatta bir gün seninle de tanıştırmak istiyorum."

Zeliha ablakahve servislerini yaparken yüzüme bir gülümseme gelmişti,halamın oğlu oluyorduCem ve onu kardeşim Berke'den bin kat daha seviyordum.İçi dışı bir çocuktu,ailesiyle Almanya da yaşıyor ama her yaz çocukluğundan beri buraya,halasının yanına geliyordu.Türkiye'ye kesin dönüş yaptığına göre ciddi bir ilişkinin içindeydi ve buna daha çok sevinmiştim.Gelin adayımızı tanımak için sabırsızlanıyordum ve "iyi o halde bu akşam bize yemeğe gelin" dedim.İti an çomağı hazırla üstüne Berke aradı ve nişanlısıyla birlikte onu da davet ettim.Cem kahvesini içtikten sonra kalktı ve akşam görüşmek üzere vedalaştık.

AKLIMDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin