Kelebeklerimin Katili | Dawin

-19-

Arkadaslar hastayim ve boynum tutuldu. Hareket edemiyorum. Yattigim yerden bölüm yayinlamaya calisiyorum. Ruh halim biraz bozuk. Bi kac bölüm anlamsiz veya sacma gelebilir. Umarim anlayisla karsilarsiniz ^^

Tayfanin tebriklerini aldıktan sonra onlara gülümseyip mirsat'ın kulağına eğildim.

-Ben bizimkilere birsey demeden çıktım sınıftan gidiyim de bir bakayım olur mu? Dedim. Beni onayladiginda cardaktan çıktım. Okula girdiğimde kantine yöneldim. Onumuzdeki dersler boştu. Kantinde herzaman ki yerinde oturan bizimkilerin yanina ilerledim. Egemen beni gördüğünde kaslarini çattı.

-Neredeydin? Dedi.

-Mirsatlaydim. Dedim. Kizlar kikirdayinca onlara bi bakis attım.

-Bakiyorum almis gönlünü. Dedi.

-Hee . Deyip sirittim. Hatun kahkaha atip kafama cekirdek firlattiginda ona dil çıkardım.

-Hatun kalk dışarı çıkalım. Şu aşk böcükleride yalniz kalsinlar biraz. Dedim. Hatun gulerek kalktiginda gülsüm kaslarini çattı. Egemen 'helal olsun kimin kuzisi' bakışı attiginda bende ona 'tabii, ne sandin ' bakisi attım. Hatunla kantinden cikolata alip okulu turlamaya başladık. Savasta arkadaşlarıyla gezerken bana bi gülümseme attı. Ona tebessüm edip hatuna döndüm.

-Bu gece bizim tayfa mirsatlarin tayfa bir araya gelip birseyler mi yapsak? Dedim.

-Olabilir aslinda , güzel fikir. Dedi. Onu onaylayip bu fikri mirsatlara da danismayi aklimin bir köşesine kazıdım. Savas yanimiza geldiginde selam verip kahve uzattı. Tesekkur ederek aldım. Savasin da yanımızda oldugunu gören mirsat , ardayla yanımıza geldi. Mirsat kolunu omzuma atarak beni kendine cekti. Kahve tuttugum elimi tutup kahveyi dudaklarina götürdü. Bi yudum alıp benimle uygun adım yürümeye başladı.
Arda hatunun yanina gectiginde sırıttım. Mirsatta sirittiginda ayni seyi dusundugumuzu farkedip burnumu boynuna surttum . Oda burnunu saclarimin arasina gömüp derin bir nefes aldığında gülümsedim. Savasla gozgoze geldiğimizde gözlerinde hayal kırıklıklarını görmüştüm. Mirsat yorgun oldugunu soyleyerekten beni de yaninda surukleyerek cardaga ilerledi. Cardaga gecip oturdugumuzda savaşta hatunla ardayı yalnız bırakmıştı. Mirsata döndüğümde gözlerini kapatmış kafasını arkasinda bulunan cardagin tahtasina yaslamisti.

-Neyin var? Diye sordum.

-Başım ağrıyor . Dedi. Kafasını göğsüme yaslayip parmaklarimi sakaklarina götürdüm. Ben ona masaj yaparken o gözlerini kapatmış , kollarını belime dolamıştı. Bi süre bu şekilde masaj yaptığımda zil çaldı. Ellerimi yüzüne indirip yüzümü onun göz hizasına indirdim.

-Ders boş devam et. Dedi yine bir emir cumlesiyle. Onu yormamak adina birsey demeyerekten masajima devam ettim. Tayfayla bizim grup geldiğinde onlarda halimize siritip birsey soylemeyerekten oturmuslardi. En son cemle sarp koşarak cardaga girdiklerinde cok fazla yüksek olmasa da normal konusmaya göre yüksek bi ses tonuyla

-Nerdesiniz siz ? Sizi arıyos sabahtan beri. Zil caldi neden sınıfa gelmediniz? Diye cümlelerini sıraladı. Mirsat gözlerini aralayıp sinirle onlara döndüğünde dudagimi disledim. Tayfa , mirsat'in yüzünde yatarken olusmuş izi gördüğünde gulmeye başlamışlardı. Bende gülmeye başladığımda mirsat bana döndü. Dudaklarimi birbirine bastırıp ellerimi havaya kaldirdim. Yüzüne polarimin fermuar izi çıkmıştı ve cok komik ayni zaman da mirsatta cok cekici durmuştu. Mirsat Ali'ye dönüp islerinin ne durumda olduğunu sordu. Sen calisiyor musun? Diye soracaktım ki mirsat ardalarin nerede olduklarini sordu.

-Geziyolardi en son siniftalardir. Dedim. Bana tebessüm ettiginde bende ona karşılık verdim. Kolunu omzuma atıp bu defa o beni gogsune bastirdiginda kollarimi vucuduna bağlayıp kafami göğsüne gömdüm. Cok güzel kokuyordu vicdansizin oğlu. Ortam da koyu bi sohbet olustugunda avuc iclerim bile terlemisti. Lavaboya gitmeye karar vererek ayaga kalktim. Mirsat bana döndüğünde