Sogugun adami karanligin rüyası firtinalarin sahibi gözü hirstan baska birsey görmeyen bu karanlık gozler , beyaz ışığa alışırsa ne olur?
Aşk oldugunu iddia etmeye korkan bir adam cevresinin kalbine zarar vermesine korkuyorsa? Eskiden gelen husumet...
-Bencede susmaliymisiz . Dedi cem kaslarini kaldirip indirirken. Bu dedigine gülerdim fakat mirsat yuzume bakmaya devam ettikçe benimle temas kurmamasi icin ona inat carsaf giyip gezecektim. Bu defada istedigi olur kısa giymemi engellemis olurdu. Dusuncelerimi kafamdan kovup yemegimi bitirdikten sonra herkese "afiyet olsun" diyerekten uzun camin onundeki mindere attim kendimi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arda kendini karsima attiginda bakislarim ona döndü.
-Aksam birsey yapalım diyoruz. Dedi.
-Fikrimi mi soruyorsun? Dedim tek kasımı kaldırarak. Elini ensesine atip kaslarini kaldırdı.
-Sizinkilerle beraber. Dedi. Karin ağrısı belli oldu.
-Ararım. Dedim. Beni onaylayıp bacaklarini rahat bi pozisyona soktu.
-Sen ciddi olma. Dedi. Bakislarim tekrar ona döndüğünde
-Cok soğuk davraniyorsun ve karsindaki gözlerinle oldureceksin. Dedi. Gülümsedim . Onlara bu sekilde yaklasmayacaktim. Fakat mirsatida affetmeyecektim. Ali yanimiza geldiginde bakislarim ona döndü. Ali... sanki icinde firtinalar kopuyordu da disindan belirtmiyordu. Cok soguk ve sert bir yapiya sahipti. Mirsat nasil disindan 'belayim uzak dur' tabelasini cekse de ali sogukluguyla kan donduracak cinstendi. Gözgöze geldigimizde gozlerini kaçırmadı.
-Neyin var senin? Diye sordum.Kaslarini çattığında bende kaslarimi catmistim. Tebessüm edip kafasini cevirdi. Bi sıkıntım oldugunda veya cok üzgün oldugumda insanlarin dertleriyle ilgilenirdim ve suan aliyle ugrasicaktim.
-Ali?
-Hıı? Diye homurdandi bakislarini sabit tutarak.
-Benimle oyun oynar mısın? Dedim. Bakislari bana döndüğünde ifadesiz kaldi bi sure ve sonra kahkaha attı. Ali guluyormus. Yüzünü eski haline çevirip
-Dalga mi geciyorsun? Dedi.Arda halimize gülerken kafaya koymustum. Ayaklanip önünde dikildigimde bakislari yeniden bana döndü.
-Benimle oyun oynayacaksin. Dedim. Tek kaşını kaldirip bana baktı.
-Oynamiyorum. Dedi.
-Oynayacaksin. Deyip kolundan cektim. Cem beni gazlayarak aliyi itti ve alinin koltuktan kalkmasını sağladı. Offlayip yukari siyrilmis gömleğini düzeltti ve bana ters bi bakis atti. Ardaya döndüğümde gülen yüzü soldu.
-Hayir , hayır . Asla olmaz. Dedi.
-Asla deme lazim olur. Deyip onuda kolundan cektim. Ali
-Yafrucanimm sende bizimle oynar mısın? Dedim. Oda bunu bekliyormuscasina hemen ayaklandi. Ali cem'in yılışıklığına homurdanirken üçü de ayakta benim komutumu bekliyorlardi.
