Vücudum sinirle kasildiginda kahvaltimi yapmakta zorlanmistim. Catalim titrerken ali masanin altından dizini dizime vurdu. Mirsat'ın bakışları bana döndüğünde çatalı bırakıp ellerimi cebime soktum. Kaslarini çattığında masadan kalktım.
-Afiyet olsun. Deyip agacin altına gittim ve oturdum. O an öyle stres yapmistim ki birsey anlayacak diye cok korktum. Talat hoca ortaya geçip
-Evet cocuklar ogleden sonra okula dönüyoruz toparlanin . Dedi. Ayaga kalkıp
-Hocam birgün daha kalmayacakmiydik? Dedim.
-Kalacaktik fakat bizim burada olmamız müdür beyin icine sinmiyormus bizi cagiriyor. Dedi gozlerini devirerek. Talat hoca tam kafa hocaydi. Gülüp çadıra gittim ve eşyalarımızı toparlamaya başladım. Cadirdan ciktigimda kamp alanina otobüs gelmisti . Otobuse kimisi binerken kimiside esyalarini toparliyordu. Talat hoca topluluga bağırdı.
-Herkes eski yerine otursun. Yer degisikligi yapmayin. Dedi. Bavulumu otobus şoförüne verip sirt çantamı tek omuz takarak talat hoca'nın yanına ilerledim.
-Hocam kolay gelsin , nasılsınız? Dedim.
-iyiyim ceyin saol sen nasılsın , antremanlar nasil? Dedi.
-Bende iyiyim hocam. Antremanlarda cok iyi neredeyse araçları kullanmayacagim. Dedim gülerken. Bana gülümseyip
-Bin hadi az sonra kalkacağız. Dedi. Binip yerime gectigimde esyalarimi yerlestirip oturdum. Herkes otobüse bindiğinde ali arkama geçmişti. Mirsat yanima geldiginde bakislarimi ona çevirdim. Oda bana dönüp
-Istersen baska bir yere geçebilirim? Dedi eşyalarını toparlarken. Elini tuttum ve eşyalarını toplamasini engelledim.
-Istemiyorum. Oturabilirsin .dedim. Yanima oturduğunda elimi çekmemiştim. Derin bir nefes verip elini çekti. Bakislarimi kacirip elimi bacaklarin arasina koydum ve bacaklarimi toplayip bakislarimi cama çevirdim. Araba haraket etmeye basladiginda telefonumu çıkartıp kampta çektiğim bir fotografi paylaştım. Yorumlar geldiginde sırıttım. Birçok yorum geldiginde hepsine tek tek bakiyordum. Bi süre sonra yorumlar silinmeye başladığında yorumların altına yapilan yorumlara döndüm. Mirsatin yorumlari gözümün onune geldiginde bakislarimi ona döndurmüştüm.
Kaslarini catmış telefona hirsla yazi yazıyordu. Sırıtıp yedek bi hesap açtım ve kendi fotoğrafıma yorum attim."Off yavrum bee" yazdım. Hemen mesaj gelmişti.
"Sen kime yavrum diyorsun lan piç , kız benim ikile. " dedi.
"Hepsi senin mi anam ?" Yazdim gülerek. Ben guldugumde mirsatın bakışları bana döndü. Bakışlarıni telefonuma çevirdiginde kaslarini catip telefonunun ekranini kapadı ve derin bi nefes verip arkasına yaslandı.
-Benimle oynadın demek. Dedi.
-Ama çok tatliydin. Dedim kafamı koltuga yaslarken.
-Sevmedigin herkese yapar mısın bunu? Dedi. Gülüşüm soldugunda sordugu soruyu yanitlamayaraktan ona sirtimi döndüm ve gözlerimi kapadım. Isimi hiç kolaylastirmiyordu. Bakışlarını sırtımda hissetsemde onla bir temasta bulunmamıştım . Bundan sonra mirsattan kacicaktim. Hem beni kirmamasi icin hemde olayin ortaya çıkmaması için. Talat hoca ön koltuktan adımı seslendiginde gözlerimi aralayıp ayaklandım.
-Efendim hocam? Dedim bagirarak.
-Gelir misin biraz? Dedi. Bakislarim bacaklarını uzatmış mirsata döndüğünde kollarını göğsünde bağlamış bana bakıyordu.
-Bacaklarını ceker misin? Dedim gözlerine bakmazken.
-Cekmiyorum , atla. Dedi. Benden nefret ediyordu ve suanda da öfkesini kusuyordu. Birşey söylemeyip tek bacagimi bacağının üzerinden aşırttım. Digerini de kaldırıp gecicekken o bacagini kaldırmasıyla takılıp uzun koridora düştüm. Ellerim kizarirken kafami caprazdaki koltuga vurmustum. Gözlerim dolduğunda kolumdan tutuldum. Ali beni kaldırıp elimi elinin icine aldı. Mirsata bakışlarımı cevirdigimde bize baktığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeklerimin Katili | Dawin
Teen FictionSogugun adami karanligin rüyası firtinalarin sahibi gözü hirstan baska birsey görmeyen bu karanlık gozler , beyaz ışığa alışırsa ne olur? Aşk oldugunu iddia etmeye korkan bir adam cevresinin kalbine zarar vermesine korkuyorsa? Eskiden gelen husumet...