Gözlerimi araladigimda sert bir bedenin üzerindeydim. Gözlerimi ovusturduktan sonra karanliga alıştırdım. En son mirsatla koltukta uyuyakalmistik ve muhtemelen bu süre zarfında akşam olmuştu. Camdan iceri giren ay ışığıyla mirsat'ın yüzünü azda olsa secebiliyordum. Çatıdan sesler gelmeye basladiginda korkmustum. Bi sure sonra camdan gördüğüm kadariyla yagmur yağmaya başladı. Kafami mirsat'ın göğsüne koyup uyumaya calissam da uyuyamamistim. Gök gurlediginde korkup parmagimi damagima götürdüm ve kaldirdim. Agac rüzgarın etkisiyle cama carpmaya başladığında bana korku filmi cekilecek sahne sunmuslardi ve başrolü de ben yapmışlardı. Şimşek caktiginda dayanamayıp mirsati durtukledim.
-Ceylin? Diye fisildadiginda bakislarimi mirsata çevirdim. Gözlerini aralamış beni izliyordu.
-Korktum biraz. Diye fısıldadım. Gulumseyip kolunu belime sardı ve beni yanına çekti. Yuzumden saclarimi çekip
-Neden daha önce uyandirmadin? Dedi.
-Gecer diye bekledim. Dedim. Gulumseyip alnini alnima koydu.
-Düşünceli fakat aptal sevgilim benim. Dedi. Bi an kizsam mi gulsem mi bilemedim. Guldugunde göğsüne vurmustum. Egilip dudaklarini dudaklarima bastırdı. Alt dudagimi emdiğinde gulmustum. Hirlayip isirdiginda onu uzerimden ittim.
-Ayısın. Biliyosun dimi? Dedim ona ters bakislarimi gönderirken. Gülüp kafasını olumsuz anlamda salladı.
Ayaklanip üzerime battaniye örttü. Bakislarimi ona cevirdigimde
-Icerisi soğumuş , arkadan fazla islanmadan odun getirecegim. Dedi. Elini tutup
-Gitme yaa , sen yetersin. Dedim hem gülerek hemde gitmesini istemeyerek. Bana ters bakışlarını gönderip cıkladı.
-Korkmuş bir böcek surat. Dedi gözlerini kisarken. Koltukta ayaklanip mirsata sarıldım.
-Mirsaaat , seyy burada böcek yoktur dimi? Dedim. Çünkü basta böcekler olmak uzere turlerinden çok fazla korkuyordum. Bir yilan ile bir kutuya koysanız uyurdum.Fakat böcekle gerceklesse akli dengemi kaybedecegime yemin edebilirim.
-Ooo sen ne diyorsun? Burada kim bilir ne kadar böcek vardır. Hatta birisi tepemde . Dedi gülerken. Omzuna hafifce vurup
-Mirsat dalga geçme, korkuyorum ve bundan sonra sana , bana böcek demeni yasaklıyorum. Dedim. Gülüp kafasini iki yana salladi ve
-Cabuk döneceğim , korkma. Diyerekten portmantodan montunu giyip dışarı çıktı. Bi süre koltuga oturup battaniyeyi kafama kadar çektim ve oturdum. Sonra battaniyenin üzerinde böcek olabilme ihtimalini düşünüp battaniyeyi koltugun diğer köşesine fırlattım. Şöminenin ateşi sönerken kapı açıldı. Mirsat iceri girdiğinde şöminenin kapagini açtı ve bir odun koyup ateşe üfledi. Ates oduna yayilirken mirsat digerlerinide koydu ve kapagi kapattı. Montunu çıkartıp yanıma geldi.
-Niye açıktasın? Battaniyeyi koltuk mu örtünsün dedin? Dedi siritirken
-Mirsat cidden böcek yoktur dimi? Bak buraya bizi sen getirdin. Ben burada ölürüm.dedim. Kaslarini catip yanagima yavasca yumruk attı.
- Düzgün konuş ayı . Böcek falan yok. Annem hep temizligini yaptirir. Bazi haftasonlari gelirler. Dedi . Icim rahatladiginda battaniyeyi uzerime çekip mirsata sırtımı döndüm. Gülüp bana sarıldı ve oda battaniyenin altına girdi.
-Bugün kalalım burada. Yarin gideriz. Dedi. Onu onayladigimda omzuma öpücük bıraktı.
-Kampta çok giciktin. Dedim ona dönerek.
-Allah allah nedenmis o? Dedi gulerek
-Etrafimda dolanmalar falan. Alişle kahvalti ediyoruz gelip tabagini masaya atiyorsun. Dedim cıklarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeklerimin Katili | Dawin
Fiksi RemajaSogugun adami karanligin rüyası firtinalarin sahibi gözü hirstan baska birsey görmeyen bu karanlık gozler , beyaz ışığa alışırsa ne olur? Aşk oldugunu iddia etmeye korkan bir adam cevresinin kalbine zarar vermesine korkuyorsa? Eskiden gelen husumet...