#23#

31 10 1
                                    

Mirsat arabayı calistirdiginda hizla gaza yüklendi. Beni derse yetistirmeye calisiyordu muhtemelen. Camdan dışarı seritlere bakarken mirsat elimi tuttu. Ona döndüğümde oda bana dönüp gulumsedi.

-Ne oldu? Dedi durgunlugumu farkederek.

- Icimde kötü bir his var. Dedim. Bana gulumsedi ve avcumun icine bir buse kondurdu. Elini yüzüme bastırıp

-Sıkma canını birsey olmaz. Dedi. Buruk bir gülümseme gönderdim ona. Mirsat okul kapisindan iceri girdiginde herkes dersteydi muhtemelen. Arabadan inip elimi tutan mirsata adimlarimi uydurmaya çalışıyordum.

-Mirsat zaten gec kaldık. Acele etme , benlik problem yok. Dedim. Beni onaylarcasina adimlarini yavaslatip benimle beraber yurumeye başladı. Iceri girdigimizde sinifimizin bulunduğu koridora yonelicekken bir ses yankılandı.

-Mirsat Karasel!. Arkamızı döndüğümüzde mirsatin yaşlarında bir cocuk mirsata siritiyordu. Mirsat cocugu gorur gormez bedeni kaskati kesildi ve elimi sıkmaya başladı.

-Erkutt. Deyip tehlikeli bir gülüş attı mirsat. Erkut denilen cocuk mirsat babasiyla tartışırken ahmet amcanin soyledigi kisiydi sanırım. Erkut sırıtarak yanimiza geldi. Mirsat beni arkasina cektiginde bakislari bana döndü. Gozlerinde yakaladigim ışığı mirsatta farketmis olmali ki bedeni yeniden kasıldı. Erkut sacima dokundugunda mirsat erkutun kolundan cekip bi yumruk gecirmisyi yüzüne. Böyle ani bir hareket beklemiyordum ki bi ciglik koparttım.

-Ona bir kez daha dokunursan senide öldürürüm. Diye tisladi mirsat. Oyle sinirli gorunuyordu ki suan ondan korkuyordum. Mirsat sinirlerini kontrol edemeyen biriydi ve karsisinda ki insan haketmisse acımadan gozunu dahi kirpmadan onu orada öldürebilirdi. Erkut bi kahkaha patlattiginda urkmustum.

-Ne o mirsat? Kiskaniyor musun yoksa? Dedi. Mirsat sinirden yerinde duramiyordu ki önümde tampon görevi görüyordu. Gozlerimiz keşiştiginde bedenimden ufak bi titreme geçmişti. Mirsati simdiye dek oylesine soguk oyle ruhsuz ve öyle koyu gözlerle simdiye dek hic karsilasmamistim.

-O benim erkut , o benim. Iki kelime , iyi dinle ;Yaklaşırsan Ölürsün! Diye tısladı.

-Benim kaybedecek birşeyim kalmadı mirsat. Fakat senin? Iki kelime , iyi dinle; ölümünü bekle. Dedi ve arkasini dönüp gitti. Mirsat sinirle bagirarak panoları yere indirdiginde kolunu duvara vurdu. Sinif kapilarindan çıkan insanlar anında geri giriyolardi. Bizim sinifin kapısı açılıp içeriden tayfa ciktiginda ali mirsat'ın karşısına geçip onu durdurmaya çalışmıştı. Gözlerim dolduğunda mirsat bana bağırdı.

-Ağlama. Ağlama lan.

Tayfanin elinden kurtulan mirsat hizla bana gelip fazla sert bi bicimde sarıldı. Kendini üzerime atmıştı neredeyse.

-Aglama ceylin. Diye tisladi. Kafamla onu onaylanıp göz yaslarimi sildim.

-Mirsat'ın Agzindan-

Ceylinle sessiz bi kahvalti yaptiktan sonra okula gitmek adina arabaya bindik. Ceyline döndüğümde beni sallamadığını gördüm. Onu kendime cevirdigimde bana sinirlenmis oldugunu görüp gulumsedim. Kahvaltida ona karşı biraz sert davranmıştım ama yapcak birsey yoktu. Söz konusu ceylin. Onu kiskanmamla ilgili benimle inatlasmisti ve bunun sonucunda ona onu sevdiğimi söylemiştim. Okula girdigimizde elinden tutup okul binasina sürükledim. Sinif koridoruna girecekken duydugum sesle kaskati kesildim. Erkut. Benim kuralimin üzerine gelmisti.

"Sen öldürmezsen , o öldürür"

Ailesini katletmistim bu sayede ve oda bana intikam duygusu beslemisti. Benim açımdan problem yoktu fakat yanimda ceylin varken küçük bi karincadan bile köpek gibi korkuyordum. Ceylin olmazsa olmazdım. Cunku ceylinden once cok boktan bir hayatim vardi ve sol tarafimin tamircisi ceylindi. Erkut ceylinin üzerinden beni tehdit ettiğinde gözüm kararmisti. Tayfa beni durdurmaya çalışırken gozleri dolu kahvelerle karsilasmam sakinlesme cabama hicte yardimci olmamıştı. Ceyline aglamaması icin bagirdigimda gozlerinden yaslar suzulmustu. Icimden kufurlerimi siralayip sinirle ceylini kollarim arasina aldım. Ben seni nasil koruyacagim ceylin? Nasıl? Ceyline aglamamasi için tisladigimda beni onaylamisti. Cok fazla korkmustu ve hala korkuyordu.
Icim patliyordu sinirden. Sinirimi atamadikca icime atiyordum ve kendimi olduruyordum. Ceylini daha fazla korkutmamak adina saclarini okşadım. Cilek kokusu burnuma doldukca uyusuyordum. Kafami saçlarına gömdüm. Tayfa da benim tarafimdan ceylin icin endiselense de onu korkutmadigim icin yaklasmamislardi. Cok sinirliydim  ve sinirimi atamiyorum. Ceylinin elinden tutup surukleyerek arabaya bindirdim. Kendimde bindigimde gaza bastım. Evin önüne geldiğimizde kapiyi acip iceri girdik. Uyumazsam sakinlesemeyecektim. Ceylinide surukleyip odaga girdim. Dolabın karşısına geçip ceyline tisortlerimden verdim. Ceylin banyoya gittiğinde bende soyunup boxerle yataga girdim. Yatagin bir kenari çöktüğünde ceylinin geldigini anladım. Kafami kaldırıp ona baktigimda arkasini dönmüş yatiyordu. Bana bi temasta bulunmamasina sinirlenmistim. Onu belinden tutup kendime çektim. Gözgöze geldigimizde gözlerinde ki korkuyu gorebiliyordum. Kafami boyun bosluguyla doldurup gözlerimi kapadım. Tek kolunu omzuma doladiginda rahat bi pozisyon aldım. Bi sure sonra da uyku kendini teslim etmişti...

Kelebeklerimin Katili | DawinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin