Kelebeklerimin Katili | Dawin

#30#

Yüzümde gezinen parmaklarla rahatsizca kipirdandim. Cok usuyordum. Sesler arttiginda gozlerimi araladim. Mirsat saclarimi yüzümden çekip

-Mola verdik güzelim. Aç mısın?  Dedi. Ona karşılık vermek icin agzimi actigimda dudaklarimdan baskili bir öksürük kaçmıştı. Ahh hayirr. Hava değişikliğinden cok cabuk etkileniyordum.

-C-cok.. usuyorum. Dedim catallasmis sesimle. Koluma dokundugunda kaslari dahada cok catilmisti. Battaniyeyi uzerimden cektiginde yavrusundan ayrilan anne gibi hissetmiştim.

-Üşüyorum mirsat. Diye fisildadim oksururken.

-Hayir ateşin var . Gel buraya biraz disariya çıkalım sonra da yemek yeriz. Dedi. Kafami olumsuz anlamda salladigimda kollarini belimden geçirip beni kucağına aldi ve otobüsten indirdi. Normalde sicak fakat bana soguk gelen hava vücuduma degdiginde ürperdim.

-Mirsat..

-Şşhh tamam . Az sonra geçicek . Dedi beni yere indirirken. Kollarimi mirsata doladigimda oda beni sarmalamisti. Dinlenme tesislerine girdigimizde mirsat bizimkilerin bulunduğu yere yöneldi. Masaya oturdugumuzda herkesin bakislari bize dönmüştü. Hafif oksurdugumde egemen ve ali kaslarini çattı. Kapidan beyzayla savas girdiginde onlarda yanimiza gelip oturmuslardi. Gelen garson'a mirsat benim yerime sipariş vermisti.

-Aç degilim. Canim istemiyor. Diye fisildadim mirsatin omzuna kafami koyarken. Mirsat elini alnima koydugunda

-Birkac birşey ye ilaç vereceğim. Dedi. Onu onayladigimda tek kolunu belimden gecirip bana destek oldu. Savaş bakislarini uzerimde gezdirdikten sonra

-Neyin var ceylin? Dedi.

-Hava degisiminden etkileniyor. Ateşi var. Dedi egemen. Cem elini alnima koydugunda

-Oww yafrucannim cok ateslisin. Dedi gülerken. Onun bu dedigine bende guldugumde mirsat gulumsemisti. Yemeklerimiz geldiğinde herkes kahvalti ederken benim önüme çorba konulmuştu. Kasigi elime alip corbadan bir yudum aldigimda yüzümü burusturup mirsata döndüm.

-Hic bana bakma . Kafandan asagi devirmemi istemiyorsan onu bitireceksin.dedi. Corbalarla aram cok iyiydi fakat hastayken cikolata bile zehir gibiydi. Corbayi zorla bitirdigimde nefes verip geriye yaslandim. Hafif midem bulandiginda elimi agzima götürdüm. Ali kaslarini catip

-Sakin kusma. Yalatırım. Dedi.

-Sen konusana dek kusmayacaktim zaten. Dedim. Sirittiginda mirsat önüme kirmizi bir hap koydu. Ona döndüğümde gözleriyle icmemi isaret etti.

-Herseye tamam , ona hayır. Bu halimle ölmem ama o beni öldürür. Dedim. Herkes bana anlamsizca bakarken egemen hatun ve gülsüm gözlerini devirmistiler.

- Sen mi icersin ben mi iciriyim? Dedi mirsat hapı eline alırken. Ona yavru köpek bakışlarımı gönderip

-Ama mirs- diyemeden hapi agzima tikmisti. Suyu dudaklarima dayadiginda kaslarimi kaldırıp kafami olumsuz anlamda salladim.

-Ceylin hadi güzelim. İç. Benim için. Dediginde gozlerimi sikica kapayip sudan 2 yudum aldim ve yuttum.

-Iğrenç. Dedim yüzümü burustururken. Kafami mirsat'ın omzuna yasladigimda gulumseyip dudaklarini alnima bastırdı. Ufak bir öpücük kondurup

-Biraz daha birşeyler ye sonra elini yüzünü bir yıkarız.  Gecmezse de hastaneye gideriz. Dedi.

-Hastaneye gerek yok iyiyim. Dedim gozlerimi kapatirken. Kolunu belime doladiginda ondan ayrilip

-Sende birseyler ye acikmissindir. Dedim. Bana gulumsediginde önündeki yemeginden birseyler atistirmaya başladı. Benim önümede kahvalti tabagi konuldugunda yeşil zeytinleri yemistim. Salataligi ağzıma attigimda iştahım açılmıştı. Tabagimda birkac sey disinda herseyi yemistim. Kizlar ayaklandiginda bakislarim onlara döndü.