-Bununla başlamıştık. Dedi ilk voleybol maçımızda düşüp belimin kitlenmesinden sonra ki beraberligimizi kastederek.
-Bununla mı bitecegiz? Dedim davranislarini vurgulayarak. Kaşlarını catip ayaklandı ve dibime girip
-Biz bitmeyiz ceylin! Dedi sinirle. Bi süre gözlerini inceledikten sonra elimi koluna koyup eline dek kaydirdim ve elini tuttum. Kafasını eğip elimize baktığında kafasini kaldirip derin bi nefes verdi ve kafasini baska yöne çevirdi. Elimi yanağına koyup kendime cevirdikten sonra
-Tamam. Özür dilerim. Öyle cevap vermek istememiştim. Sadece biraz bozuldum. Dedim. Piknik alanina 2 range rover girdiğinde bakislarimiz o yöne dönmüştü. Tayfa arabalardan inerken mirsatin dudaginin kenarı kivrildi. Ali bize doğru gelirken mirsat elimi bırakıp aliyle selamlasti. Elimi bırakmasına uzulsemde tayfanin burada oluşu beni mutlu etmişti. Aliyle gözgöze geldiğimizde ali gözlerini kısıp bi süre yüzümü inceledi ve sonra siritip ardini döndü. Gıcık sarilmamisti. Omzumu silkip sirtina atladım.
-Manyak mısın lan? Ya dusseydik? Dedi.
-Sensin manyak. Hadi ama 47 kiloluk bir insanin seni yere yikabilecegini mi söylüyorsun? Dedim siritarak. Gözlerini devirip beni sırtından mirsata dogru attı. Kollarim cozulurken mirsat kollarını karnima dolayip beni aliden ayırmıştı
-Öküz müsün be? Ya dusseydim? Dedim.
-Ben varken düşmezsin. Bunu bilerek attı. Dedi mirsat beni yere indirdikten sonra beni arkasinda birakip ilerlerken. Kaşlarımı catip ardından ilerledim. 'Su çıkan' adli piknik alani oldugu için yerin altindan su çıkıyordu ve orasinin baslangic yerine dogru ilerliyordu. Ardından ilerleyip hızla kolunu tutup kendime çektim. Bana döndüğünde kendisinin isteyerek döndüğünü biliyordum yoksa onu benim kendime cevirme olasılığım yoktu.
-Neden böyle davraniyorsun? Dedim.
-Bana gelişinle sana gelirim. Benden gidişinle senden giderim. Dedi bakışlarını gozlerime cevirirken
-Ben senden gittim mi de sen benden gidiyorsun? Dedim sinirlenerek. Hiçbirşey söylemeyip sadece yüzüme baktı.
-Biliyor musun? Bence sen ne yaptigini bilmiyorsun. Fakat ben sana söyleyeyim ; bahane uydurup ayrilmamizi sağlayacaksın. Bunu istiyorsan ayrılırız mirsat. Bahanelere gerek yok! Dedim bağırarak. Birşey söylemediğinde çıldıracak gibi hissetmiştim. Ellerimi saçlarıma geçirip son kez yüzüne baktım ve dönüp ilerlemeye başladım. Gözyaşlarım dökülürken sırtım hızla ağaca çarptırıldı.
-Sen kimsin bana bagiriyorsun? Sen kimsin de benim davranışlarımı yorumluyorsun? Diye kükredi sırtımı yeniden ağaca vururken. Canim inanilmaz derecede yanarken gözlerimi kapatmış öylece duruyordum.
-Hani herseyindim? Herseyimsin demiştin. Hicbirseyinmisim. Diye bağırdım sonlara doğru düşen gozyaslarimla
-Herşeyimsin bu doğru. Neyim olursan ol beni yorumlama. Diye tisladi.
-Bırak beni. Dedim sirtimdaki acıyla.
-Ceylin...sinirliyim ve üzerime oynuyorsun. Yapma zararli çıkıyorsun. Dedi sinirle. Kafami omzuna koyup hickiriklarimi serbest bıraktım. Sarsilarak ağlarken mirsat kollarini omzumdan ağacın iki yanina yerleştirdi. Hızla yere düşecekken belime doladigi koluyla beni kendine çekmişti.
- B-baban h-Haklıymış. Dedim fısıltıyla. Bedeni sinirle kasilirken kollarını sıkılaştırdı.
-Sus. Dedi kafasını boynuma koyarken.
-S-sen bana faz-laymissin. Dedim yeniden.
-Ceylin sus dedim! Sacmaliyorsun! Dedi kukreyerek. Hickiriklarim artarken sinirle onu itip
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeklerimin Katili | Dawin
Dla nastolatkówSogugun adami karanligin rüyası firtinalarin sahibi gözü hirstan baska birsey görmeyen bu karanlık gozler , beyaz ışığa alışırsa ne olur? Aşk oldugunu iddia etmeye korkan bir adam cevresinin kalbine zarar vermesine korkuyorsa? Eskiden gelen husumet...