Kader mi ? Tesadüf mü?

1K 12 3
                                    

Duygu ve düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Okumaya başladıkça kendinizi kaptırdığınızı hissedeceksiniz.

Liu Xiao Bei(Lu şopen) alarm 'ın sesiyle uyandı. Gözlerini bile açmadan alarmı kapattı. Sonra yavaş yavaş yattığı yerden doğruldu, aslında kendini halsiz hissetmesi, uykulu olması gerekiyordu. Çünkü gece geç uyumuştu ama o çok dinç hissediyordu. Gözlerini açtı, duşa girdi. Duştan çıktığında kendini daha iyi hissetti. Hemen saat'e baktı saat geç olmuştu işe geç kalıyordu. Üstelik bugün yeğeni Liang Liang' ın doğum günüydü çalıştığı alışveriş merkezi çok pahalı olduğu için başka bir yere uğraması gerekiyordu. Hemen evden çıktı. Koşa koşa giderken evde toplantı da sunacağı konunun dokümanlarını unuttuğu fark etti hemen tekrar eve döndü, gerekli belgeleri aldı evden çıktı. Acele acele giderken bir adama çarparak yere düştü.  Elleri yüzülmüştü, bu yüzden ellerine baktı. Sonra kafasını kaldırıp çarptığı adama baktı.  Adam uzun boylu, takım elbiseli, kısa saçlı ama yakışıklı, oldukça kaslı ciddi görünen çekici bir adamdı. Birden yanındaki adamlardan biri "Dikkat etsene" dedi. Xiao Bei sinirlenddi, çünkü onun bir suçu yoktu.  "Bayım çarptığım için üzgünüm, ama bu kadar dar bir yerden kalabalık yürüyemezsiniz" bu sırada çarptığı adam sadece Xiao Bei'ni dinliyordu. Tabi Xiao Bei bunun farkında değildi.  Adam kalkmasına yardım etmek için elini uzatacaktı ki, Xiao Bei onu görmeden kendi kalktı. Xiao Bei adamları bir inceledi. Sadece çarptığı adam spor lacivert bir takım giyiyordu, diğerlerinde siyah takım vardı ve kulaklarında kulaklık olduğunu gördü. "Siz... bu adamların patronusunuz değil mi ?" diye sordu adam evet anlamında başını salladı Xiao Bei ciddi bir şekilde "Siz kimsiniz bilmiyorum ama bu kadar çok adamla gezdiğinize göre önemli biri olmalısınız. Aslında umrumda değil sadece şu kadarını söyleyeceğim adamlarını hiç iyi eğitememişsiniz, ayıca bir özür dilemeyecek kadar kabasınız. " Xiao Bei bunları söyledikten sonra arkasına bile bakmadan oradan uzaklaştı. Ama adam kızdan çok etkilenmişti gerçekten çok cesur bir kızdı sonra kızdan özür dilemediği için büyük bir pişmanlık hissetti. Adamları yanından kovdu ve Xiao Bei'nin peşinden gitti. Ama çok hızlı yürüyordu, acelesi olduğunu anladı nereye gideceğini merak etti ve takip etti. Xiao Bei bir çocuk mağazasına girdi Liang Liang saatleri çok severdi saatlere bakarken kararsız kaldı. Çünkü Liang Liang kırmızıyı çok severdi ama pembe saat daha tatlı görünüyordu. Bu sırada arkadan adam geldi "Bence pembe daha tatlı" Xiao Bei arkasına bile bakmadan "Biliyorum ama Liang Liang kırmızıyı daha çok sever" "Olabilir ama sonuçta o bir kız yani eminim pembe kıyafetleri de vardır" "Haklısın" dedi. Arkasına döndü aslında şaşırmamıştı onun olduğunu tahmin etmişti. Kasaya doğru yürürken adam yanına yaklaştı "Merhaba ben Xiang Tian  Qi(Şan Tin  Çi)" "Adamlarım hakkında haklıydınız hem onların hemde kendi adıma özür dilerim" Xiao Bei gülümsedi o en başından Tian Qi'nin kötü biri olmadığını anlamıştı "Önemli değil" sonra saat' in parasını ödedi çıkarken Tian Qi de yanındaydı, Tian Qi "Gerçekten çok cesursunuz" Xiao Bei şaşkın bir ifadeyle Tian Qi' ye baktı Tian Qi devam etti "O kadar adamın önünde öyle konuşabildiniz" Xiao Bei "Korkmam mı gerekiyordu" Tian Qi şaşırdı gerçekten çok rahat söylemişti. "Evet" dedi "Biz kötü biri olabilirdik size zarar verebilirdik" "Ama değilmişsiniz" Xiao Bei gülümsedi sonra işe gitmesi gerektiğini hatırladı hızla oradan uzaklaşmaya başladı. Tian Qi arkasından bağırdı "Hey..." Xiao Bei arkasını döndü. Tian Qİ "İsmin neydi?" "Lui Xiao Bei" dedi gülerek oradan uzaklaştı. Tian Qi arkasından sadece gülümsedi gerçekten kızdan hoşlanmıştı çok cesur ve tatlı bir kızdı. Xiao Bei de Tian Qi'nin aslında çok iyi ve kibar biri olduğunu düşündü. Böyle düşünerek işe gitti.Patronu Xiang Yu(Şan Yu)'  Lui Xiao Bei'nin çok yakın bir arkadaşıydı . 5 yıldır hem beraber çalışıyorlar hemde çok yakın arkadaşlardı. Aslında Xiang Yu ona aşıktı. Xiao Bei nin bundan haberi yoktu. Xiang Yu' yu sadece arkadaşı olarak seviyordu bu yüzden onunla ilgili böyle bir şeyi hiç düşünmemişti.  O gün yine her zaman ki gibi çok sıradan geçti. Belgeler, kat kontrolü, VIP müşteriler vs. İş çıkışı yine eve gitti zaten her zaman öyle yapardı çok arkadaşı yoktu. Sadece iş arkadaşları, Xiang Yu, ve ev arkadaşı Aie Wei(Ey Vi). İş arkadaşlarıyla sadece gerektiğinde konuşurdu. Babası o küçükken ölmüştü. Annesi ablası ve yeğeni Taipei'nin dışında bir küçük bir kasabada yaşıyorlardı. Xiao Bei otobüse bindi ve ailesinin yanına gitti. Hep beraber yeğeninin doğum gününü kutladılar. Çok geç saate kadar eğlenip, oyun oynadılar. Sabah olduğunda Xiao Bei işe gitmekte çok zorlandı. Çünkü uykusuz ve yorgundu. Hazırlandı ve zorla da olsa evden çıkarak işe gitti. Ama doğru düzgün çalışamadı çünkü çok uykusuzdu ve dayanamadı masada uyuyakaldı. Bu sırada Xiang Yu, Xiao Bei'nin odasının önünden geçiyordu sonra geri döndü Xiao Bei'nin odasına girdi onun uyuduğunu fark etti ceketini çıkarttı üzerine örttü saçlarını okşadı onu uyurken izlemeyi çok severdi. Sonra onun masasından o gün için onun doldurması gereken ve yapacağı işleri aldı çıkarken uyanmaması için kapıyı kapattı. İşlerini bitirdikten sonra yine masanın üzerine bıraktı sonra "Xiao Bei" dedi Xiang Yu onu uyandırmaktan nefret ederdi ama ofiste uyuması doğru olmazdı bu yüzden eve gitmesi daha iyiydi. Xiao Bei uyandı Xiang Yu "Yorgun görünüyorsun, çıkabilirsin eve git" Xiao Bei "Hala yapmam gereken şeyler var" dedi eline kağıtları aldı sonra belgelerin doldurulduğunu gördü gülümsedi. "Teşekkür ederim" dedi. Xiang Yu gülümsedi "Önemli değil, git hadi" Xiao Bei sevindi bir an önce eve gidip uyumak istiyordu. İşten çıktı. Ama hala uykuluydu uykusunu alamamıştı. Otobüse binmek için yoldan etrafına bakmadan karşıya geçmeye çalıştığı için araba çarptı. Artık gözleri bulanık görüyor, başı dönüyor ve her yeri ağrıyordu. Tam o anda gözlerine inanamadı Tian Qi'yi gördü başında bekliyor bir şeyler söylüyordu sanırım ismini ama duymuyordu sadece görüyordu. Bunlar, gördükleri hayal miydi? Gerçek miydi? Bilmiyordu. Sonra birinin onu kaldırdığını hissetti bu Tian Qi olmalıydı. Gerisi onun için yoktu. Bayılmıştı. 

Siyah Beyaz Aşk (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin