Siyah Beyaz Aşk (Tamamlandı)

İlk Randevu

Onları öyle görünce çok sinirlendi. Mike baktı, yumruğunu sıkıyordu.  Sonra aklına sabah ki olay geldi. Böyle bir şey yapmaya hakkı yoktu. Mike, Tian Qi'yi sessiz olması için baş parmağıyla uyardı. Xiao Bei uyandı. Hemen yataktan fırladı. Tian Qi " Günaydın" dedi. Xiao Bei " Günaydın" dedi hemen saat'e baktı. Ceketini aldı. "İşe geç kalıyorum, gitmeliyim" dedi. Sonra tekrar döndü " ilaçlarını içmeyi unutma" dedi. Mike "Yine gelicek misin? " Xiao Bei güldü. "Akşam tekrar gelirim zaten taburcu olacaksın" dedi. Tian Qi " Ben seni bırakırım" dedi. Ve arabaya bindiler. Xiang Yu iş yerinde onu bekliyordu. Dışarıyı izlerken Tian Qi'nin arabasından Xiao Bei'nin indiğini gördü. Sonra Tian Qi araba' dan indi ve Xiao Bei'ni dudağından öptü. Xiang Yu çok şaşırdı. Ne yapacağını bilemedi. Içi içine sığmıyordu. Xiao Bei içeri girdi, yüzü gülüyordu.Iş arkadaşlarına "Günaydın" dedi. Aradan çok geçmeden Xiang Yu odasından çıktı. Sinirle "Xiao Bei odama gel" dedi. Xiao Bei çok şaşırdı ve ne olduğunu çok merak etti, çünkü Xiang Yu' yu ilk defa bu kadar sinirli görüyordu. Odası' na girdi. Ürkek bi sesle "Neler oluyor? " dedi. Xiang Yu "Aynı soruyu bende soracaktım" dedi. Xiao Bei anlamamış gibi bakınca "O adam seni niye öptü" dedi. Xiao Bei rahatladı, gülümsedi. "Şey... biz birlikteyiz, Üzgünüm daha önce söylemeliydim ama zaten çok ani oldu" dedi. Xiang Yu ne tepki vereceğini bilemedi sonra "Çık dışarı" dedi. Xiao Bei çok şaşırdı çünkü böyle bir tepki beklemiyordu. Sonra aklına Tian Qi'nin dedikleri geldi. Olabilir miydi? Xiang Yu gerçekten ona aşık mıydı? Böyle bir ihtimal'i düşünmek bile istemiyordu. Xiang Yu'nun en yakın dostunun acı çekmesi istediği en son şeydi. Sonra bunları düşünmemeye karar verdi. O gün hep öyle soğuk geçti. Xiang Yu odasından hiç çıkmadı. Çıkışta Tian Qi, Xiao Bei'ni almaya geldi. Ve onu hastaneye götürdü. Birlikte Mike'ın çıkış işlemlerini hallettiler. Sonra Mike 'ın odasına girdiler. Mike üzerini giyinmiş hazır bekliyordu. Xiao Bei gülümseyerek"Bugün kendini nasıl hissediyorsun ?" diye sordu.  Mike' da gülümsedi. "İyiyim" diye cevap verdi "Sandığından daha güçlüyüm" Tian Qi "Çıkabiliriz o zaman" diyerek elindeki hastane belgelerini Mike' a uzattı. Ve aşağı inip Mike' ı arabaya bindirdiler. Sonra Tian Qi, Xiao Bei'ni eve bıraktı. Xiao Bei gerçekten çok yorgundu ve uykusuzdu. Girer girmez yatağına uzandı. Xiang Yu çok sinirli ve üzgündü. Bütün gün hem içti hem ağladı. 5 yıldır Xiao Bei'ni tanıyordu. Ve onu tanıdığından beri seviyordu. Daha dün gelen birinin Xiao Bei'ni ondan aldığını düşünemiyordu, düşünemezdi. Sinirle çıktı ve gece yarısı Xiao Bei'nin kapısına geldi. Kapıyı çaldı. Xiao Bei korkarak yataktan fırladı, kapıyı açtı. Xiang Yu, Xiao Bei ' ne sarıldı. Ve ağlamaya başladı. Xiao Bei çok şaşırdı. "İyi misin?, Neyin var?" diye sordu. Bu sırada Xiang Yu, Xiao Bei'nin kucağında bayıldı. Xiao Bei çok endişelendi. Xiang Yu'yu içeri taşıdı. Ve yatağı na yatırdı. Xiao Bei, Xiang Yu ' ya baktı. Canı yandı. "Derdin neydi de bu kadar içtin aptal" diye söyleniyordu. Sonra Xiao Bei bir mendil getirdi. Xiang Yu'nun yüzündeki yaşları sildi. Xiang Yu sayıklıyordu. "Xiao Bei, Xiao Bei" sonra uykusunda ağlamaya başladı. "Neden, neden?" Xiao Bei, Xiang Yu'nun elini tuttu. Xiang Yu, Xiao Bei'nin elini sıktı, bırakmadı. Xiao Bei artık emindi. Tian Qi haklıydı. En yakın arkadaşı, patronu ona aşıktı. Belkide senelerdir. Nasıl farkına varamamıştı. Yıllardır neden görememişti. Belkide ilk aşkını uzaklarda ararken yanında olduğunu fark edememişti. Xiang Yu ' yu sevebilir miydi? Onu farklı gözle görebilir miydi? Bunu hiç düşünmemişti. Zaten düşünmek için çok geçti. Xiao Bei, Tian Qi ' ye aşıktı. Artık vazgeçemezdi. İçinden "Üzgünüm Xiang Yu" dedi. "Üzgünüm, senin farkına varamadım, çok saftım, kördüm, salak' tım Üzgünüm" O gün Xiao Bei koltukta uyudu. Sabah kahvaltıyı hazırladı. Xiang Yu ' yu uyandırdı. Xiang Yu gece olan herşeyi hatırlıyordu. Xiao Bei " Hadi kalk kahvaltı yapalım" dedi. Tam odadan çıkacakken Xiang Yu "Xiao Bei" dedi. Xiao Bei durdu. Xiang Yu devam etti. "Seni seviyorum" Xiao Bei önceden olsa buna çok şaşırırdı. Ama dün geceden sonra bunu duyacağını tahmin etmişti. Bir şey söylemedi. Arkasını döndü. Yüzünü yere eğdi. "Sen benim her zaman en yakın arkadaşımdın, hala da öylesin" dedi. Xiang Yu sinirlendi. "Ama ben senin arkadaşın olmak istemiyorum" diye bağırdı. "Ben senin yanında olmak istiyorum, benim ol istiyorum" dedi. Ve Xiao Bei'ni dudağından öptü. Xiao Bei onu itelemeye çalıştı. Ama Xiang Yu onu çok sıkıyordu. Sonra bıraktı. Xiao Bei çok sinirlendi. "Böyle yaparak bir yere varamazsın" diye bağırdı. Sonra sakinleşti. " Lütfen arkadaşlığımızı bozacak bir şey yapma" dedi. "Ben şu anda başkasına aşığım" dedi. Xiang Yu cevap vermedi, veremezdi. Tam dışarı çıkacakken "Üzgünüm yakında Amerika' ya gidiyorum" dedi. Beraber kahvaltı yaparken Xiao Bei " Ne kadar kalacaksın?" diye sordu. Xiang Yu "Belli değil" diye cevap verdi. Xiang Yu evden çıkacakken Xiao Bei " Seni uğurlamaya gelicem" dedi. Xiang Yu gülümsedi. "Biliyorum" dedi. Günlerden cumartesi' ydi. Yani tatildi. Xiang Yu çıkar çıkmaz Tian Qi geldi. Xiao Bei ona olanları anlattı. Tian Qi şaşırmamıştı. " Neyse" dedi "Moralimizi bozmayalım, bugün nereye gitmek istersin ama dikkatli seç bu ilk randevumuz olucak" dedi. Xiao Bei güldü." Hm nereye gitsek... Sinema, lunapark yada yemek olabilir sence hangisi? " dedi. Tian Qi güldü "Neden bir tane seçmek zorundayız ki hepsi" dedi. Ve Xiao Bei'nin kolundan tuttu, dışarıya çıkardı. Mike evde yatıyordu. Canı çok sıkılmıştı. Bir yandan da Xiao Bei'ni düşünüp gülüyordu. Onu gerçekten de özlemişti. Ondan vazgeçmeye niyeti yoktu. Kararlı'ydı ondan vazgeçmeyecekti. Onun arkadaşlığı bile güzeldi. Yu Ri'de evdeydi. Çok neşeli' ydi. Çünkü planı kusursuz işliyordu. Tian Qi'yi geri kazanabilmek için herşeyi yapardı. Ve onu geri kazanabileceğine inanıyordu. Çünkü onu çok seviyordu gerisinin önemi yoktu. Tian Qi ve Xiao Bei ilk sinemaya gittiler. Hangi filme gireceklerine bakıyorlardı. Tian Qi, Xiao Bei ' ne "Romantik-komedi mi?, Drama mı? " diye sordu. Xiao Bei kesin bi şekilde "Drama olmaz, Romantik-komedi" dedi. Tian Qi merak etti. "Drama sevmez misin?" "Sevmemek değil de sonu hep kötü biter" Tian Qi gülümsedi "Bu seni rahatsız mı eder?" Xiao Bei yine kesin bi şekilde cevap verdi. "Sonu kötü biten filmlerden, kitaplardan hoşlanmıyorum. Her zaman mutlu son olsun istiyorum" dedi. Tian Qi çok soru soruyordu, çünkü Xiao Bei 'n hakkında herşeyi öğrenmek istiyordu. O garip bi kızdı. Her gün onun farklı bir yönünü öğreniyordu. Ama her huyu, her yönü Tian Qi 'yi daha çok etkiliyordu. Bu kez Tian Qi gözlerini filmlerden aldı, Xiao Bei ' ne baktı. "Ama hayatta her zaman güzel şeyler olmaz yani her aşk mutlu sonla bitmez. " Xiao Bei gülümsedi "Biliyorum" dedi. "Keşke her aşk mutlu sonla bitse" Tian Qi, Xiao Bei'nin ellerini tuttu, gözlerinin içine baktı "Belki..." dedi "Her aşkın mutlu sonla bitmesini sağlayamam. Ama bizim aşkımız mutlu sonla bitecek söz veriyorum" dedi. Xiao Bei mutluydu. Bu adam gerçekten onu çok mutlu ediyordu. Güldü. Sinemaya girdiler. Çift koltuklarına oturdular. Aradan çok geçmeden ışıklar kapandı. Xiao Bei şaşırdı çünkü daha salon bomboştu. Xiao Bei, Tian Qi ' ye "Işıklar niye kapandı?" diye sordu. Tian Qi güldü. "Çünkü film başlayacak" dedi. "Neden erken başlıyor, daha salon boş" Tian Qi güldü. Bu kız gerçekten çok saf' tı. Tian Qi'nin salonu kapattığını anlamamıştı. Tian Qi elini Xiao Bei'in omzuna attı. Xiao Bei'nin elindeki mısır' dan bi avuç aldı. Ve ağzına attı. " Bugün burada bizden başkası olmayacak" dedi. Xiao Bei o an anladı "Senin işin demi bu?" dedi. "Neden böyle bir şey yaptın? " dedi. Tian Qi " Bu bizim ilk randevumuz, sadece ikimiz olalım istedim." Xiao Bei'nin siniri birden geçti. Onun çok tatlı olduğunu düşündü. Hem bu Tian Qi'nin Xiao Bei ile olan ilk randevu' suydu. Xiao Bei'nin ise ilk randevusu..."