Siyah Beyaz Aşk (Tamamlandı)

İlk Fotoğraf

Ve yanındaki kişinin Tian Qi olmasından çok mutluydu. Onu gerçekten seviyordu. Ilk tanıştıkları andan itibaren kader onları hep bir araya getirmişti. Belkide onun için doğru kişi Tian Qi'ydi. Böyle düşünürken film başladı. Xiao Bei ' de film'e odaklandı. Tian Qi film izlemiyordu. Sadece Xiao Bei ' ne bakıyor, onu düşünüyordu. O çok tatlı, iyi hatta gereğinden fazla iyi, kendinden çok başkasını düşünen, saf neşeli, fedakar, neşeli, hayat dolu hatta mucizevi bir kızdı. Onun yanında kendini çok mutlu hissediyordu. Ama belkide o bunu haketmiyordu. Onun böyle harika bi kız kendisinin ise sadece mafya bozuntusu olduğunu düşündü. Ama eğer kendisi Xiao Bei'ni haketmiyorsa kim hakediyordu. Mike mı? Xiang Yu mu? yada başka biri onun kadar iyi biri yoktu. Böyle düşününce içi rahatladı. Onu bırakmak istemiyordu. Bırakamazdı, istesede artık vazgeçemezdi. Böyle düşünerek Xiao Bei'ni izlerken onun komik olmayan romantik sahnelerde güldüğünü farketti. Bunun nedenini merak etmişti ama Xiao Bei heyecanlı heyecanlı film izlediği için onu rahatsız etmek istemedi. Xiao Bei, Tian Qi'nin ona baktığını hissetti. Gülümsedi. Ve yavaşça Tian Qi'nin omzuna yattı. Burası gerçekten çok huzurluydu. Kendini hiç olmadığı kadar güvende hissetti. Tian Qi, Xiao Bei'nin kahramanıydı. Ne zaman zor durumda kalsa o karşısına çıkıyordu. Film bitti ama Xiao Bei hala gülüyordu. Tian Qi bunu farketti. Ve "Neden romantik sahnelerde gülüyordun?" diye sordu. "Çünkü onlar mutluydu. Bende mutlu oldum" dedi. Tian Qi anlamıştı tam da Xiao Bei ' den beklenecek bir cevap' tı. Xiao Bei başkasının mutluluğuyla mutlu olan bi kızdı. Tian Qi " Acıktın mı? " dedi. gülümsedi. Xiao Bei evet anlamında başını salladı. Tian Qi " O zaman yemek yiyelim" dedi. Yemek yemeye gittiler. Yemek yedikten sonra "Şimdi ne yapıyoruz? " Tian Qi "Lunapark" dedi. Xiao Bei'nin yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Lunapark' a gitmeyi seviyordu. Tian Qi lunapark' a küçüğünden beri gitmemişti. Yu Ri' de lunapark' ı çocukça bulduğu için gitmezdi. Xiao Bei kapıdan girer girmez "Wow çok güzel" dedi. Yavaş yavaş bütün standları gezdiler. İlk silahla balon patlatma oynamaya karar verdiler. Görevli ikisine de birer silah verdi. Ve karşılarında ki 10 balonu vurmalarını istedi. Daha Xiao Bei hazırlanırken Tian Qi hızlı hızlı hepsini vurdu. Xiao Bei hayranlıkla Tian Qi yi izliyordu hem çok etkilenmiş hemde çok şaşırmıştı. Tian Qi ona döndü. Xiao Bei yutkundu. Balonlara baktı ve ateş etti. Iskalamıştı, 6 balonu birden ıskaladı. Sonra "Bence benim silahımda bir sorun var" diyerek Tian Qi nin elindeki silahı kaptı. Tian Qi gülüyordu. ama Xiao Bei o silahlada vuramadı. Tian Qi birden Xiao Bei nin belinden tuttu. Xiao Bei' nin eliyle silahı kavradı. "Vuramıyorsun, çünkü gerginsin ve nişan alamıyorsun" dedi. Xiao Bei "Şu an az önce olduğumdan daha gerginim" dedi Tian Qi güldü. İkiside aynı anda birbirlerine baktılar. Tian Qi "şimdi balonlara odaklan" dedi. Derin bir nefes al, rahatlamaya çalış. Xiao Bei derin bir nefes aldı artık daha rahattı, dinlemeye devam ediyordu. Bilek ve kol kasların rahat olmalı silahı çok sıkma. "Sadece tek bir hedefe odaklan" "ve ateş" dedi. Ateş etti balonu vurmuştu. Xiao Bei çok sevindi "Vurduk" diye bağırdı. Beraber bütün balonları vurdular. Xiao Bei çok mutlu olmuştu. Tian Qi kocaman bir ayı kazanmıştı. Xiao Bei ise orta boy bir ayı ikiside ayıları birbirine verdi. Tian Qi, Xiao Bei' ne pamuk şeker aldı. Xiao Bei çok sevindi. "Pamuk şeker bayılırım" dedi. Yerken burnuna pamuk şeker bulaştı. Tian Qi eliyle sildi. Bu sırada karşılarına aniden bir muhabir çıktı. Ikisinin de kolundan tuttu. Ve birçok insanın olduğu bir alana getirdi. Bu bir çift yarışmasıydı. Onlarda istemeyerek buna dahil olmuşlardı. Muhabir "Evet... Bu şanslı ve tatlı çiftimizi alkışlayalım. Tian Qi ' de Xiao Bei ' de ne olduğunu anlamamışlardı. " Evet şimdi çiftimize ilişkileri hakkında sorular soracağız kazanırlarsa ödül onların olucak" Xiao Bei, Tian Qi' nin kulağına "Ne yapıcaz?" diye sordu. Tian Qi rahatlamıştı. Xiao Bei' ne " Eğlenceli görünüyor, rahat ol yapabiliriz" dedi. Xiao Bei rahatladı. Sunucu ikisinide oturttu. Ilk soru "Nerede tanıştınız? " Ikiside aynı anda "Otobanda" diye cevap verdi. İlk soru doğruydu. Ikinci soru Tian Qi' ye' ydi. Sunucu "Onu ilk gördüğünde ne düşündün? " diye sordu. Tian Qi " Onun çok cesur ve sevimli olduğunu" dedi. Bunu söylerken gerçekten samimiydi. Xiao Bei' nin de çok hoşuna gitmişti bu cevap. Sunucu ve seyirciler "Oooo" diye bağırıyorlardı. Şimdi sıra Xiao Bei ' deydi. "Ondan ne zaman hoşlanmaya başladın? " diye sordu. Xiao Bei bir süre düşündü. Sonra " Evime pansuman için geldiği zamanlar" diye cevap verdi. Tian Qi ona baktı. Güldü. Sunucu "Şimdi günün en önemli sorusunda sıra." dedi. "Onu ilk ne zaman öptün?"diye sordu. Tian Qi biraz durdu, gülümsedi. Bu sırada Xiao Bei çok utanmıştı. Tian Qi " Ona aşkımı itiraf ettikten sonra" diye cevap verdi. Bu sırada seyirciler "Oooo" diye bağırıyorlardı. Sunucu "Bu romantik öpücüğü görmeyi çok isterdik, öyle değil mi? " diyerek seyircilere döndü. Seyirciler "Öp, öp, öp" diye tezahürat'a başladılar. Tian Qi, Xiao Bei ' ne baktı. Ayağa kalkarak yanına gitti ve yavaşça öptü. Onlar öpüşürken seyirci çığlık, çığlığaydı. Sonra sunucu gelerek onlara ödüllerini verdi. Ödülleri çok büyük bir çerçeve'ydi. Verirken "Bu çerçeveye anılarınızı koymanız dileğiyle" dedi. Xiao Bei ' de, Tian Qi' yde mutluydu çünkü onlar için ilk randevu güzel ve farklı bir deneyim olmuştu. Bu kesinlikle farklı bir deneyim' di. Tian Qi çerçeveyi arabaya koydu. Yürürken Xiao Bei " Gerçekten beni ilk gördüğünde öyle mi düşündün?" dedi, güldü. Tian Qi " Hayır" dedi. Xiao Bei' nin yüzü düştü. Ama belli etmemeye çalıştı. Tian Qi bunu anlamıştı. Xiao Bei'nin bileğinden tuttu. Asıldı. Arabaya bindirdi. Bir teknoloji marketinin önünde durdu. Xiao Bei hiç bir şey anlamamıştı. Neden buraya geldiklerini merak etmişti. Sonra Xiao Bei' ne döndü. "Hemen gelicem beni burada bekle" dedi. Aşağıya indi. Xiao Bei arabada bekliyordu. Aradan çok geçmeden Tian Qi geldi. Elinde bir paket vardı yüzü gülüyordu. Paketi açtı. Içinde bir fotoğraf makinesi vardı. Onu camın önüne yerleştirdi. Ayarladı ve Xiao Bei ' ni dudağından öptü. Öperken fotoğraflarını çekmişti. Xiao Bei " Ne yapıyorsun" dedi güldü. Tian Qi çektiği fotoğrafa baktı. Gerçekten güzel olmuştu. Fotoğrafı Xiao Bei ' ne gösterdi. "Bu bizim ilk fotoğrafımız" dedi, gülümsedi. Xiao Bei o an Tian Qi' nin ne yapmak istediğini anladı. Bu onun çok hoşuna gitmişti. Tian Qi gerçekten çok düşünceliydi. Sonra birçok farklı pozda fotoğraf çekindiler. Xiao Bei " Neden bu kadar çok fotoğraf çekindik" diye sordu. Tian Qi " Sadece çerçevemizi doldurmak istiyorum, onun için çok güzel bir yerim var" dedi. Xiao Bei " Hadi artık lunapark'a dönelim, daha dönme dolaba binmedik" dedi. Beraber lunapark'a döndüler. Ama lunapark kapanmıştı. Xiao Bei çok üzüldü. Tian Qi bunu fark etti, onu üzmek istemiyordu. "Bir dakika" dedi. Gidip lunapark' ın müdürüyle konuştu, anlaştı. Tian Qi, Xiao Bei' nin yanına geldi. Birden lunapark' ın kapıları açıldı. Dönme dolabın ışıkları yandı. Tian Qi " Artık gidebiliriz" dedi. Xiao Bei sevindi. Tian Qi ' ye baktı. Onun yaptığını biliyordu. Ikisi de dönme dolaba bindiler. Xiao Bei çok mutlu görünüyordu. Tian Qi onun gülüşüne bayılıyordu. Onu mutlu etmesi, güldürmesi ne kadar kolay diye düşündü. Sonra Xiao Bei' ne baktı. Ve "Seni ilk gördüğümde senin sevimli ve cesur olduğunu düşünmedim. Senin çok sevimli çok cesur ve iyi bir kız olduğunu düşündüm." dedi. Xiao Bei ona baktı. Güldü. Tian Qi dönme dolabın üstünde Xiao Bei ni öptü. Ve gülümseyerek  birbirlerine baktılar. Sonra Tian Qi, Xiao Bei'ni eve bıraktı. Xiao Bei eve geldiğinde kendini çok yorgun ve mutlu hissediyordu. Romantik bir randevu geçirmişti. Yatağına yattı. Bir süre sadece geçirdiği günü ve Tian Qi' yi düşündü.