Siyah Beyaz Aşk (Tamamlandı)

İlk Doğum Günü

Ama onun bu halinden gerçekten korkuyordu. Kapının önünde Xiao Bei aşağıya indi. Tian Qi' ye döndü. "Sen gelmiyor musun ?" diye sordu. Tian Qi "Hayır benim işim var sonra görüşürüz " diyerek oradan uzaklaştı. Xiao Bei' nin kafası karışmıştı. Eve girdi. Michael, Xiao Bei' ni görür görmez "Patron nerede ? " diye sordu. Xiao Bei morali bozuk bi şekilde "İşi varmış" dedi. Michael hiç şaşırmamıştı. Böyle olacağını biliyordu. Xiao Bei'nin yanında pot kırmamak için "Haa, doğru bir görüşmesi vardı, benimde onun yanına gitmem gerekiyor" dedi. Aie Wei' ye baktı "Sonra görüşürüz" diyerek evden çıktı. Hemen bir taksiye bindi. Tian Qi eve geldi, odasına geçti. Yatağın altına girdi. Kendini çok kötü hissediyordu. Yine o gün yaklaşmıştı. O günden nefret ediyordu. Michael eve gelmişti, Tian Qi'nin evde olacağını biliyordu. Çünkü her sene bu günlerde odasından dışarı çıkmazdı. Tian Qi'nin odasının önüne geldi. Korkarak kapıyı çaldı. Ama içerden ses gelmedi. Tian Qi 'nin içeride olduğunu çok iyi biliyordu. Ama o içeri çağırmadan giremezdi, yoksa Tian Qi çok kızardı, biliyordu. Xiao Bei'nin aklı Tian Qi ' deydi. Onu daha önce hiç böyle görmemişti. Ve bu çok moralini bozmuştu. Tian Qi yataktan çıkmak istemiyordu. Kendini çok halsiz, bitkin hissediyordu. Çok üzgündü. Ağlamak istiyordu, ama ağlayamıyordu. Albümü getirdi. Annesiyle çekindiği fotoğraflara baktı. Aklına o gün geldi. Annesini saatlerce beklediği ama annesinin gelmediği bir daha hiç onu göremeyeceğini öğrendiği o gün, o günden sonra bir daha onu hiç görmediği o gün, ve hiç bitmeyen her sene tekrar tekrar karşısına çıkan o gün, yine aynı gün yaklaşmıştı. Tian Qi bütün gece uyumadı. Xiao Bei de pek farklı değildi oda geç saate kadar uyuyamadı, Tian Qi'ni düşündü. Sabah her zamanki gibi Michael çok erken uyandı. Tian Qi'nin kapısının önüne geldi. Kapıyı çaldı. Tian Qi yine ses vermedi. Michael endişeliydi, dünden beri odadan hiç çıkmamış yemekte yememişti. Michael sonunda kararını verdi. Xiao Bei' ne herşeyi anlatacaktı. "Belki böylesi daha iyi olur" diye düşündü. Michael, Xiao Bei' nin evine geldi. Kapıyı Aie Wei açtı "Hoşgeldin" dedi ve onu içeriye davet etti. Michael, Xiao Bei'ne döndü "Biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu beraber dışarı çıktılar ve Michael ona herşeyi anlattı. Xiao Bei artık Tian Qi' nin neden dün'den beri tuhaf davrandığını anlamıştı. Onun için çok zor olmuştur diye düşündü. Her sene doğum gününde acı çekmek... Olanları öğrenince Michael'la birlikte Tian Qi nin evine geldi odasının kapısını çaldı. Tian Qi ses vermedi. Xiao Bei "Canım ben geldim, kapıyı açar mısın?" diye sordu. Tian Qi şaşırdı, yavaşça kapıyı açtı. Tekrar yatağa gidip oturdu. Xiao Bei' de yanına oturdu. Tian Qi birden "Benimle bir yere gelir misin?" diye sordu. Xiao Bei "Bir şartla ? " dedi. Tian Qi şaşırdı. Ne şartı der gibi Xiao Bei' ne baktı. Xiao Bei gülümseyerek "Önce yemek yiyelim biraz acıktım da..." dedi. Tian Qi zorla gülümsedi. Xiao Bei aslında acıkmamıştı, Tian Qi'nin dünden beri yemek yemeğini bildiği için öyle söylemişti. Tian Qi zaten yemek yerken bunu anladı. Çünkü Xiao Bei acıktığı zaman çok iştahlı yerdi, ama şimdi hem yavaş yavaş yiyor hemde Tian Qi'ni izliyordu. Tian Qi bunun farkındaydı, ama bilmiyormuş gibi davrandı. Yemekten sonra hemen çıktılar, gittikleri yer şehrin dışındaydı. Yol uzun sürdü. Ve yol boyunca hiç konuşmadılar. Sonunda gidecekleri yere geldiler. Burası bir göl kenarıydı. Gölün etrafı yeşillikti, ve sadece bir tane ama kocaman bir ağaç vardı. Burası gerçekten çok güzeldi. Xiao Bei' n manzaraya neredeyse aşık olmuştu. Birlikte ağacın altına oturdular. Xiao Bei "Burası çok güzel" dedi. Tian Qi birden Xiao Bei' nin dizine yattı. Xiao Bei, Tian Qi'nin saçlarını okşadı. Tian Qi "Her sene doğum günümde annem beni buraya getirirdi" dedi. Xiao Bei şaşırmıştı, ama ona bunları anlattığı için mutlu oldu. Tian Qi devam etti. "Bu ağacın altında birlikte pasta keserdik, doğum günümü kutlardık, ben onun dizine böyle yatardım" dedi, duraksadı. Sonra devam etti. "14 ekimde hastaneye annemi ziyarete gitmiştim. Ona yine buraya gelip gelmeyeceğimizi sordum. Bana geleceğine söz verdi. Ertesi gün onu hazırlanıp kapının önünde saatlerce bekledim, ama... gelmedi. O günden sonra bende buraya hiç gelmedim. " dedi. Xiao Bei, Tian Qi için çok üzülmüştü. Ama ne söyleyeceğini biliyordu. Tian Qi' ye baktı. Gülümseyerek "İyiki doğdun, doğum günün kutlu olsun" dedi. Tian Qi şaşırdı. O kadar anlattığının karşısında bunu duymayı beklemiyordu. Doğruldu, yanına oturdu. Bu sözü duymayalı çok olmuştu.Ama bunu Xiao Bei' den duyduğu için mutluydu. Tian Qi "Bu sözü duymayalı çok olmuştu" dedi. Xiao Bei gülümsedi. "Bundan sonra doğum günlerini birlikte kutlayalım" dedi. Tian Qi tepkisiz bir şekilde ona bakıyordu. Xiao Bei "Senin doğduğun gün kötü bir gün olamaz, yok sayılacak birşeyde değil" dedi. Tian Qi "Ama... Annem" Xiao Bei onun sözünü kesti. "Eminim annen ömrünün sonuna kadar doğum günü kutlamamanı, bu özel günü yas tutarak geçirmeni istemezdi. " dedi. Tian Qi biraz düşündü, belki de Xiao Bei haklıydı. Tian Qi, Xiao Bei' ne baktı. Gülümseyerek "Seni çok seviyorum " dedi. Xiao Bei' ne sarıldı. Xiao Bei güldü. "Biliyorum, bende seni çok seviyorum " dedi. Michael ne olup bittiğini çok merak ediyordu. Yapacak başka bir işi' de olmadığı için canı çok sıkılmıştı. Xiao Bei'nin evine geldi, Aie Wei'nin evde olduğunu biliyordu. Kapıyı çaldı, Aie Wei kapıyı açtı. Michael Yine ben geldim dedi. Aie Wei gülümseyerek onu içeri davet etti. Xiao Bei ve Tian Qi yoldaydı. Tian Qi'nin keyfi yerine gelmişti. Konuşarak gidiyorlardı. Xiao Bei "İlk doğum gününe kimleri çağırmak istersin ?" diye sordu. Tian Qi şaşırdı. "İlk doğum günü ?" Xiao Bei "Evet, bugün akşam söyle çabuk" dedi. Tian Qi gülümseyerek "Sadece ikimiz olsak ?" dedi. Xiao Bei gülümsedi "Michael' la ayıp olmaz mı sence ? " diye sordu. Tian Qi "Evet, ayıp olur tamam ya... Sadece Michael ve Aie Wei gelsin" dedi. Sonra biraz durdu. Yada Mike ı da çağıralım dedi Xiao Bei bunu duymayı beklemiyordu ama çok mutlu olmuştu. Xiao Bei "Tamam" dedi. Akşama doğru Tian Qi, Michael' ı aradı. Michael ve Aie Wei birlikte oturuyorlardı. Tian Qi "Michael, Aie Wei'yi de alıp bizim eve gelin" dedi. Michael "Tamam patron, Aie Wei zaten yanımda" dedi. Tian Qi güldü. Xiao Bei' ne döndü. "Zaten birliktelermiş" dedi. Xiao Bei ' de gülümsedi. Tian Qi, Xiao Bei nin telefonundan Mike'ı aradı. Mike Xiao Bei nin aradığını görünce sevindi.Açtı gülümseyerek "Ne o prenses sevgilin seni yine mi yalnız bıraktı ?"diye sordu. Tian Qi "Hayır aksine sevgilimin yanındayım" dedi.Mike Tian Qi'nin sesini duyunca şaşırdı, aynı zamanda yüzü bozuldu. "Ne istiyorsun Tian Qi" diye sordu. Tian Qi gülümseyerek "Hadi ama Mike bu kadar agresif olma, bugün benim doğum günüm kutlama yapıcağız evde, gelmek ister misin?"diye sordu. Mike alaylı bir tavırla "Doğum günlerini kutlamadığını sanıyordum" dedi. Tian Qi Çok şaşırdı "Sen... nereden biliyorsun." Mike güldü "Sen de iyi bilirsin ki biz düşmanımızı dostumuzdan daha iyi tanırız" dedi biraz durdu sonra "Bir dakika sen neden benim gelmemi istiyorsun ki?" diye sordu. Tian Qi "Çünkü... sen artık benim arkadaşımsın. İtiraz kabul etmiyorum seni bekliyeceğim" dedi ve kapattı. Mike kapattıktan sonra gülümsedi gidip gitmemekte çok kararsızdı. Akşama kadar birlikte bütün hazırlıkları tamamladılar. Kapı çaldı. Gelen Michael ve Aie Wei' ydi. Kapıyı Tian Qi açtı. Michael çok şaşırdı çünkü Tian Qi'nin yüzü gülüyordu. Michael "Patron sen iyi misin ?" diye sordu. Tian Qi gülerek "Patron değil, bugün seni buraya kardeşim olarak çağırdım, sekreterim olarak değil" dedi. Michael "Tamam abi" dedi. Tian Qi, Aie Wei' ye döndü. "Hoşgeldin Aie Wei " dedi. Aie Wei gülümsedi. Birlikte salona geçip oturdular. Michael hala kendilerini niye çağırdığını bilmiyordu. Ama pasta geldiğinde anladı. Herkes Tian Qi nin mumları üflemesini bekliyordu. Ama Tian Qi "Durun bir dakika... Bir misafirimiz daha gelecek" dedi. Xiao Bei kimden bahsettiğini biliyordu. "Geleceğinden emin misin?" diye sordu. Tam bu sırada kapı çaldı. Tian Qi "Geleceğini biliyordum" dedi gülümseyerek kapıyı açtı. Gelen Mike'dı. Tian Qi Mike'a sarıldı. "Niye bu kadar geç kaldın pastayı kesicektik seni bekliyorduk" dedi. Mike hiç bozuntuya vermeden "Geldiğime şükür et" dedi ve içeriye geçti.Ama çaktırmadan gülümsüyordu.