Ona Aşığım

85 4 0
                                    

 Xiao Bei güldü "Teşekkür ederim" Tian Qi "Hadi ama benim için bir zevk" dedi. Tian Qi, Xiao Bei'ni işe bıraktı. Oradan'da şirkete geçti. Tam kapıdan girecek ti ki Xiang Yu "Tian Xiang Qi" diye seslendi.Tian Qi şaşırdı. Çünkü ona tam ismiyle hitap eden pek olmazdı. Arkasına döndü. Bu Xiang Yu'ydu. Yanına gitti. "Efendim?" Xiang Yu ciddiyetle " Biraz konuşabilir miyiz?" Tian Qi "Tabiki ofisime geçelim" Xiang Yu bunun ofiste konuşulacak bir şey olmadığını düşündü. "Dışarıda olsa daha iyi olur" beraber şirketin karşısında bir kafeye gittiler. Tian Qi "Evet seni dinliyorum" Xiang Yu "Lafı fazla uzatmayacağım. Xiao Bei'nden uzak dur!" Tian Qi şaşırdı. "Anlamadım ?" Xiang Yu güldü. Sonra birden ciddileşti. "Ondan uzak duracaksın" Tian Qi güldü. "Pardon, bunu neden yapacakmışım?" Xiang Yu sinirlendi. " Oyun bitti, Tian Qi kim olduğunu biliyorum. Artık ona yaklaşmanı istemiyorum" Tian Qi'nin yüzündeki gülümseme kayboldu. "Özür dilerim, ama yardımcı olamam" dedi ceketinin düğmesini ilikleyerek,  masadan kalktı. Xiang Yu çaresiz ve samimi bir şekilde devam etti. " Eğer ona yaklaşmaya devam edersen onu tehlikeye atmış olacaksın, sevdiğim kadının tehlikede olmasını istemiyorum, buna dayanamam" Tian Qi geri döndü. "Doğru" dedi. "Benim yanımda hep tehlikede olucak" "Belki tehlikelerin önüne geçemeyebilirim ama..." "Onu bütün tehlikelerden koruyabilirim" dedi ve kafeden dışarı çıktı. Dışarıdayken Xiang Yu koşarak geldi ve Tian Qi' ye yumruk attı. "Neden ?" dedi "Neden ondan uzak duramıyorsun?" Tian Qi yumruğa karşılık verdi. Sinirliydi. "Bilmiyorum" diye bağırdı. "Ondan uzak duramıyorum, durmak istemiyorum, duramam" Xiang Yu daha çok sinirlendi. "Neden?" Tian Qi "Çünkü ona aşığım" dedi. Ama kendi bile buna şaşırmıştı. Neden böyle bir şey söylemişti ki? Gerçekten ona aşık mıydı? Xiang Yu' da şaşırmıştı. Ama bunu bekliyordu. Çok sinirlendi. "Sen... Sen" dedi dayanamadı, bu sefer daha sert bir yumruk attı. Tian Qi yere düştü. "Evet" dedi. Şaşkın bir ifadeyle "Ona aşığım" ve güldü. Xiang Yu biraz durdu sakinleşti. "Ondan vazgeçmeyeceğim" dedi. Ve oradan uzaklaştı. Hızlı adımlarla yürüyordu. Çok sinirliydi. Birden durdu, dizlerinin üzerine çöktü. Ve çığlık attı. Sinirliydi, çünkü Xiao Bei'ni çok seviyordu. Onu başka bir adamında sevme düşüncesi onu delirtiyordu. Ve onu kaybetmekten çok korkuyordu. Xiao Bei'nin işten çıkış saat'i gelmişti. Xiang Yu alışveriş merkezinin önüne geldi. Aradan çok geçmeden Xiao Bei dışarı çıktı. Xiang Yu' yu görmedi yolun kenarından yürüyordu. Xiang Yu "Xiao Bei" Xiao Bei, Xiang Yu' a baktı, gülümsedi. Yaklaştı ve arabaya bindi. "Merhaba, bugün işe neden gelmedin?" Xiang Yu "Biraz işim vardı, onları hallettim""Anlıyorum" Xiang Yu " Senin ilk günün nasıl geçti" "Güzeldi, çalışmayı özlemişim" arada biraz sessizlik oldu. Xiao Bei, Xiang Yu'nun çok dalgın olduğunu düşünüyordu. Her zamankinden farklıydı. "Moralin mi bozuk?" Xiang Yu yapmacık bir gülümsemeyle güldü. "Hayır  sadece biraz yorgunum" Xiao Bei "Hm... kendini fazla yorma" "Dikkat ederim" Tian Qi şirketteydi ama bir türlü işlere odaklanamıyordu. Kendi kendine gülüyor, düşünüyordu. Gözünün önüne sürekli Xiao Bei geliyordu. Onun gülüşü, onun ağlaması, onunla geçirdiği anlar. Sonra kendi kendine "Ona aşığım" dedi. "Ben ona aşığım" bu fikri gerçekten çok sevmişti. Artık duygularını biliyordu.Bunun için çok mutluydu. Xiao Bei aldıklarını yerleştirirken aklına çok güzel bir fikir gelmişti. Tian Qi ona çok yardım etmişti. Bu yüzden onu akşam yemeğine davet edecekti. Sonra telefonu eline aldı. Tam onu arayacakken yüzünde bir gülümseme belirdi. Onu göreceği için mutluydu. Sonra kendi kendine "Onu göreceğim için neden bu kadar mutluyum?" diye düşündü. "Çünkü... ondan hoşlanıyorum" dedi. "Evet ondan hoşlanıyorum" bu düşünceyle birlikte yüzündeki gülümseme büyüdü. Tian Qi'yi aradı. Tian Qi telefona baktı. Xiao Bei'nin aradığını görünce heyecanlandı. Gülümseyerek telefonu açtı. "Alo" Xiao Bei "Merhaba" "Merhaba" Xiao Bei "Ne yapıyorsun" Tian Qi " Ofisteyim çalışıyorum" "Hmm rahatsız mı ettim?" Tian Qi "Hayır, hayır meşgul değildim" Xiao Bei çekinerek "Bugün akşam yemeğe bana gelir misin?" Tian Qi çok şaşırdı. Ama çok sevindi. "Tabiki kaçta?" Xiao Bei "Kaçta istersen" Tian Qi heyecanlandı. "Hemen gelebilir miyim?" Xiao Bei güldü. "Hayır... daha yemek yapmadım" " Sorun değil beraber yaparız" Xiao Bei "Olmaz hep sen yapıyorsun bu sefer ben sana yemek yapmak istiyorum" Tian Qi fazla ısrar etmedi. "Tamam o zaman 1 saat sonra oradayım" dedi ve telefonu kapattı. Heyecanla yemek yapmaya başladı. Tian Qi saat tutuyordu, dakikaları bile sayıyordu. Ama zaman bir türlü geçmedi. Son 15' dakika kala ofisten çıktı. Çiçekçiye uğradı. Hangi çiçeği alacağına zor karar versede kırmızı gül ve çikolata aldı. Xiao Bei sebzeleri kesiyordu. Aniden kapı çaldı. Aceleyle kapıyı açmak isterken elini kesti. Kapıyı açtı. Xiao Bei elini sallıyordu. Tian Qi girer girmez çiçeği Xiao Bei' ne verdi. "Senin için" dedi. Xiao Bei güldü "Teşekkürler" sonra Tian Qi, Xiao Bei'nin elinin kanadığını farketti. Telaşla "Eline ne oldu?" dedi. Ama Xiao Bei pek önemsemedi. Arkasını döndü giderken Tian Qi "Sana söylüyorum" dedi. Xiao Bei'nin bileğinden tuttu. Kendine doğru asıldı. Bu sırada Tian Qi'nin dengesini kaybetti. Ve yere düştü. Xiao Bei de üzerine... Bir süre sadece birbirlerine baktılar. Çok heyecanlanmışlardı çünkü birbirlerine çok yakınlardı. Tian Qi'nin gözleri bir an Xiao Bei'nin dudaklarına kaydı. Nefesi kesilecek gibi oldu, öpmeyi çok istedi ama yapmadı. Artık ikiside emindi. Birbirlerini seviyorlardı. Sonra Tian Qi biraz toparlanarak "Eline bir bakalım" dedi. İkiside yavaşça kalktılar. Xiao Bei hala çok heyecanlıydı elleri titriyordu, yavaşça yere uzandı,düşen çiçekleri aldı. Ve vazoya koydu. Tian Qi kalktı. İlk yardım çantasını getirdi. Xiao Bei'nin eline pansuman yaptı. Xiao Bei bu sırada ona bakıyordu. Tian Qi kafasını kaldırdı. Xiao Bei gülümsedi. Beraber masaya oturdular. Tian Qi "Yemeklerin hepsini yalnız mı yaptın?" diye sordu. Xiao Bei "Evet" "Hm... zehirlenmeyiz demi?" Xiao Bei'nin yüzü bozuldu.Tian Qi hemen toparladı. "Tamam ya şaka yaptım sadece" ikiside güldü. Yemekten sonra salona geçtiler. Xiao Bei "Kahve ister misin?" diye sordu. Tian Qi daha fazla kalabilmek için "Harika olur" dedi gülümsedi. Xiao Bei kahveleri yapmak için mutfağa geçti. Tian Qi onu beklerken telefonu çaldı. Arayan Tian Qi'nin eski sevgilisi Yi Ru'ydu. Tian Qi çok şaşırdı. Çünkü aylardır hiç konuşmamışlardı. Şimdi neden arıyordu ki? Açıp açmamak konusunda kararsız kaldı. Bu sırada Xiao Bei seslendi. "Açmayacak mısın?, kimmiş ?" diye sordu. Tian Qi hemen telefonu kapattı. "Önemli biri değil" dedi. Kahveler bitti. Tian Qi hiç istemesede "Artık gitmeliyim geç oldu" dedi. Xiao Bei Tian Qi'yi geçirdi. Eve girdi. Tian Qi'nin tekrar telefonu çaldı. Arayan yine Yi Ru'ydu. Tian Qi bu sefer çok sinirlendi sinirle telefonu açtı. "Ne istiyorsun?" Yu Ri "Seni istiyorum Tian Qi" dedi. Sesinden belliydi sarhoştu. Tian Qi "Nerdesin?" Yu Ri yerini söyledi. Xiao Bei tam yatacağı sırada Tian Qi'nin cüzdanını evde unuttuğunu farketti. Hemen dışarı çıktı. Tian Qi arabayı hareket ettirmişti. Xiao Bei bir taksiye atladı. Tian Qi'yi takip etti. Tian Qi yolun ortasında arabadan indi. Yu Ri yolun ortasında oturuyordu. Tian Qi " Yu Ri " diye bağırdı. Bu sırada Xiao Bei taksiden indi. Tian Qi'nin yanına gidecekken Yu Ri kafasını kaldırdı. Koştu ve Tian Qi'yi dudağından öptü. Tian Qi çok şaşırdı. Gözleri açıldı ama karşılık vermedi. Xiao Bei hem şaşırmış hemde hayal kırıklığına uğramıştı, elindeki cüzdanı yere düşürdü.

Siyah Beyaz Aşk (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin