Siyah Beyaz Aşk (Tamamlandı)

Benimle Evlenir Misin ?

Tian Qi şaşırmıştı, böyle bir itiraf beklemiyordu. Tian Qi sinirle "Sen..." dedi. Mike "Dur önce bir dinle. Evet ona deliler gibi aşığım. Ama... Onun mutlu olmasını istiyorum" Kafasını yere eğdi. " Görüyorum ki malesef o seninle çok mutlu" dedi. Tian Qi şaşkın bi şekilde Mike' ı dinliyordu. Mike devam etti. "Onu mutlu et. Ama unutma bu ona olan aşkım' dan vazgeçeceğim anlamına gelmiyor, onu hep sevicem. Sen onu üzersen, ağlatırsan onun yanında olucam, hep senin bir adım arkanda olucam yani onu üzdüğünü görürsem onu senden çalmakta tereddüt etmem" dedi. Motorsiklet' ine doğru yürürken Tian Qi arkasından bağırdı "Onu mutlu edicem" dedi. Mike arkasını döndü, gülümsedi. Tian Qi ilk başta ne diyeceğini bilemedi. Şaşırmış hatta öfkelenmişti. Sonra sakinleşti ve rahatladı. En azından Mike aradan çekilmişti. Xiao Bei çok yorgun hissediyordu. Koltuğun üzerinde uyuyakaldı. Mike üzgündü. Ama onun için önemli değildi. Onun tek istediği Xiao Bei 'nin gülümsemesiydi. O sadece mutlu olsun istiyordu, onu kimin mutlu ettiğinin önemi yoktu. Sabah Xiao Bei kahvaltı yaparken korna sesi duydu. Pencereden baktı, bu Tian Qi ' ydi. Hemen gülerek aşağıya indi. Tian Qi " Günaydın meleğim" dedi. Xiao Bei " Meleğim? " dedi şaşırdı. Tian Qi " Evet sen melek ve de benim değil misin? Yani meleğim" dedi, güldü. Xiao Bei gülümsedi. " Günaydın" dedi. Arabaya bindi. Tian Qi, Xiao Bei ' ni iş yerine bıraktı. Xiao Bei iş yerinde gitti ama Xiang Yu yoktu yıllık izne ayrılmıştı. İzinden sonra görevine Amerika' da devam edecekti. Xiao Bei merak etti aradı ama telefon' u kapalıydı. Sonra onu rahat bırakmaya karar verdi. Belkide Xiao Bei 'ni unutmaya çalışıyordu. Bu yüzden onu aramaması daha iyi olurdu. İş' ten sonra Tian Qi yine Xiao Bei 'ni almaya geldi. Yolda sohbet ederek giderlerken Xiao Bei kendi evinin yolunu geçtiğini farketti. "Nereye gidiyoruz? " dedi. Tian Qi gülerek "Benim evime sana bir şey göstermek istiyorum" dedi. Evin önüne geldiler. Xiao Bei uzun uzun eve baktı, tekrar bu eve geldiği için mutluydu. Burayı seviyordu ve özlemişti. Eve girdi. Tian Qi " Gel sana odamı göstericem" dedi. Xiao Bei 'nin kolundan tuttu. Ve yukarıya çıkardı. Xiao Bei bu evde bir süre kalmasına rağmen Tian Qi 'nin odasını bir kaç kere görmüştü. Odaya girer girmez çok şaşırdı. Yatağının üzerinde yarışmadan kazandıkları kocaman çerçeve vardı. Ortada büyük kalbin içinde Tian Qi 'nin onu öperken çektiği fotoğraf, çevresindeki küçük çerçevelerde de diğer fotoğrafları vardı. "Bu... çok tatlı olmuş" dedi. Tian Qi 'nin boynuna atladı. Tian Qi gülümsedi "İçinde sen olduğun için bu kadar tatlı" dedi. Çekmece'den pembe bir albüm çıkardı. " Bu da senin için" dedi. Xiao Bei albüme baktı. İçinde çekindikleri fotoğraflar vardı. Tian Qi " Aynısından bendede var" dedi. Mavi bir albüm gösterdi. Xiao Bei " Teşekkür ederim " dedi. Aşağıya indiler. Tian Qi " Film izleyelim mi?" diye sordu. Xiao Bei " Olabilir" dedi. Tian Qi " O zaman romantik komedi" dedi ve gülümsedi. Xiao Bei kafasını onaylarcasına salladı. Tian Qi film' i koydu. Xiao Bei cipsleri getirdi ve filme başladılar. Xiao Bei, Tian Qi 'nin omzuna yattı. Tian Qi ona sarıldı. Anlından öptü. "Seni çok seviyorum" dedi. Xiao Bei güldü. Bunu ikinci kez söyleyişiydi. Kendini tuhaf hissetti. Xiao Bei " Nereden çıktı şimdi bu" dedi, gülümsedi. Tian Qi " Hiç... İçimden geldi." dedi. Film bitene kadar saat 9 olmuştu. Beraber yemek yediler. Sonra Tian Qi, Xiao Bei 'ni eve bıraktı. Xiao Bei yatağına yattığında kendini çok mutlu hissediyordu. Tian Qi ile geçirdiği her gün çok güzeldi. Her gün onunla birlikte olmak istiyordu. Ama bu hayat onun için fazla mutluydu. Korkuyordu bu kadar mutluyken tekrar başa dönmekten Tian Qi 'yi kaybetmekten çok korkuyordu. Tian Qi 'nin düşünceleri' de çok farklı değildi. Oda yatağına uzanmış düşünüyordu. Xiao Bei 'ni hemen özlemişti. Bu kıza kendini çok çabuk kaptırmıştı. Sonra ani bir kararla ona evlenme teklif etmeye karar verdi. Xiao Bei 'ni seviyordu, her gün' ü onunla geçirmek istiyordu. Evlilikten neden korkuyordu. Xiao Bei ile evlilik bile çok güzeldi. Saat 3' tü. Heyecandan uyuyamadı, hızla kalktı. Micheal' ın odasına girdi. Michael uyuyordu. Tian Qi " Michael kalk" diye bağırdı. Michael şaşırdı uykulu bir sesle "Patron ne oldu gece, gece" Tian Qi "Evlenicem" dedi. Michael gözlerini açtı. "Ne? Xiao Bei ' ne evlenme teklifi mi ettin?" diye sordu. Tian Qi " Hayır, ama edicem" dedi, gülümsedi. Michael tekrar gözlerini kapattı. " Patron, o zaman onun evine git, benim odamda ne işin var? " diye söylendi. Tian Qi Michael' ın yastığını çekti. "Bana fikir ver, nasıl evlenme teklifi etmeliyim" dedi. Michael, Tian Qi ' den kurtulamayacağını anladı. Kalktı ikiside düşünmeye başladılar. Michael birçok fikir verdi. Ama Tian Qi bu fikirlerin hiç birini beğenmedi. Hepsinin demode ve basit olduğunu düşündü. Saat 4.30 gibi Tian Qi 'nin aklına bir fikir geldi. "Buldum" dedi. Michael "Ne buldun" diye sordu. Tian Qi hemen fikrini Michael' a anlattı. Michael' da bu fikri beğenmişti. Sonra "Sen merak etme patron ben herşeyi ayarlarım" dedi. "Artık biraz uyu, yarın senin için önemli bir gün" dedi. Tian Qi, Michael' ın haklı olduğunu düşündü. Ve yatağına gitti. Uyudu. Sabah olduğunda Xiao Bei evden çıktı. Ama Tian Qi onu almaya gelmemişti. Şaşırdı çünkü her gün gelirdi. Hayal kırıklığına uğramıştı ama belki işi vardır diye düşündü. Otobüse bindi işe gitti. Xiao Bei 'nin iş günü her zamanki gibi monoton ve sıkıcı geçti. Çıkışta Tian Qi 'nin yine onu almaya gelmediğini gördü. Otobüse binerek eve döndü. Ama aklı Tian Qi ' deydi. Onu merak etmişti. Neden gelmiyordu. Başına bir şey mi gelmişti. Eve gidince ilk işi onu aramak oldu. Tian Qi telefonu açtı. "Alo" Xiao Bei " Nerdesin seni çok merak ettim" dedi. Tian Qi " Korkma hayatım, bu aralar işleri ihmal ettim çok yoğunum" Xiao Bei rahatlamıştı. "Sen iyiysen sorun yok." dedi. Tian Qi " Bugün gelemeyeceğim, haberlerin olsun" Xiao Bei bunun için üzülmüştü ama belli etmedi "Sorun değil" dedi. Tian Qi bütün hazırlıkları bitirmişti. Xiao Bei o gün evde çok sıkılmıştı. Kendi kendine evde vakit geçirmeye çalışıyordu. Saat gece 2 gibi Xiao Bei uyuklarken kapı çaldı. Xiao Bei kapıyı açtı gelen Tian Qi 'ydi. Xiao Bei onu görünce şaşırdı. "Hani bugün gelm..." derken Tian Qi, Xiao Bei 'nin bileğinden tuttu. Arabaya bindirdi. Xiao Bei, Tian Qi 'nin konuşmayacağını biliyordu. Bu yüzden soru sormadı. Ama nereye gittiklerini merak ediyordu. Sonra lunapark' a geldiklerini anladı. Arabadan indiler. Lunapark bomboş' tu. Ama dönme dolabın ışıkları yanıyordu. Tian Qi gülerek "Dönme dolaba bineceğiz" dedi. Xiao Bei güldü. Dönme dolaba bindiler. Xiao Bei, Tian Qi ' ye sarıldı. "Seni özledim" dedi. Tam bu sırada dönme dolap en yukarıda durdu. Xiao Bei korktu dönme dolabın bozulduğunu sandı. O anda havai fişekler patlamaya başladı ve gökyüzünde "Benimle evlenir misin?" yazdı. Xiao Bei böyle bir teklifi hiç beklemiyordu. Çıkmaya başlayalı çok olmamıştı ve hiç evlilik düşünmemişti.Kalbi çok hızlı atmaya başladı. Tian Qi bunu farketti ve güldü. Xiao Bei 'nin ellerini tuttu. Ciddileşti "Ben her gün, her saat, her dakika senin yanında olmak istiyorum" dedi. Cebinden kalp şeklinde bir yüzük kutusu çıkardı. Kapağını açtı. "Benimle evlenir misin?" dedi. Xiao Bei bir süre düşündü. Sonra güldü. Ve Tian Qi ' ye sarıldı. " Evet" dedi. Tian Qi rahatlamış aynı zamanda çok sevinmişti. Bu sırada dönme dolap çalışmaya başladı. Ve Xiao Bei, Tian Qi 'nin kucağına düştü. Birbirlerine baktılar sonra Tian Qi, Xiao Bei 'ni öptü. Birbirlerine yüzüklerini taktılar. Dönme dolaptan indiler ve Tian Qi, Xiao Bei 'ni eve bıraktı. Xiao Bei "İyi geceler" dedi. Tian Qi " İyi geceler müstakbel nişanlım" diyerek, gülümsedi. Xiao Bei 'nin de çok hoşuna gitmişti, güldü. Eve geldiğinde içi içine sığmıyordu. Çok heyecanlı ve mutluydu. Sanki herşey çok hızlı gelişiyordu ve bir rüya gibiydi.