Medya: Demir
Aradaşlar okuyan voteleyen ve yorum yapan herkeze çok teşekkür ederim.
Keyifli okumalar:**
Gece ile konuştuktan sonra aşağı annemlerin yanına indim. Annem ve babam konuşup gülüşüyorlardı. Çifte kumruları yapmak adına odama çıktım. Yapılacak bir işim yoktu ve ben de odamı temizleyecektim. Tamam odam temizdi ama canım sıkılmıştı. İlk başta başıma bandajı bağladım. Sonra temizlik odasından gerekli malzemeleri alıp odama geçtim. İlk başta etrafın tozunu aldım. Sonra pencereyi sildim. En son da modern uzun elektrikli süpürgeyle odamı temizlemeye başladım. Sırtım kapıya dönüktü. Arkamı dönüp temizliğe devam edecekken kapıda duran adamla kocaman bir çığlık attım. Bu bu bu adam az kalsın bana arabayla çarpacak olan adamdı. İyi de burada işi neydi. Ben hemen elmdeki süpürgeyi kapatıp havaya kaldırarak konuşmaya başladım. " Sakın yaklaşma! Hem sen beni nereden buldun?" dedim. Korkumu belli edemezdim ki zaten etmiyordum da. Çünkü ders almıştık bununla ilgili. Fakat dikkatimi çeken bir şey oldu. Neden öyle kıpırtısız duruyordu?
O bana öylece bakarken konuşmanın onu ikna etmenin vaktinin geldiğini anladım ve konuşmak için ağzımı açtım.
_" Senin burada ne işin var? Hem ailem nerede? Banane yapacaksın?" dedim ve gözlerinin içine bakmaya başladım. Cevap vermedi. Bana öylece şefkatle bakıyordu. Kapıya kolunu yaslamış babamı görünce daha da şaşırdım. Babam "Meleğim. Bak bu Demir abin!" dedi. Ne yani bu adam benim abim miydi? Ben şaşkınca ona bakarken abim kollarını açtı ve " Meleğim, gel" dedi. Ben yavaş adımlarla ona ulaşırken beni kendine çekti ve sıkıca sardı. Ben de onu sardım. Birbirimizden ayrıldığımızde babamın bana şefkatle bakması üzerine ona da sarıldım.Salonda hep beraber otururken aklıma takılan soruları Demir abime sormak için ağzımı açtım. " Abi, sen o gün yani bana çarpacağın gün senin kardeşin olduğumu biliyor muydun?" dedim. Abim " Hayır ama seni eve bırakmak için araştırdım orada öğrendim" dedi. E madem öğrenmişti neden eski evime götürmüştü ki? Aklımdaki soruyu sormak için ağzımı açtım " Abi madem kardeşin olduğumu biliyordun neden beni o eve bıraktın?" dedim. Abim " Zamanı gelmemişti." dedi ve konuyu uzatmadı ben de uzatmadım.
Bizimkilerle biraz daha oturunca işten dönen Deniz abim soluğu mutfakta aldı. Ben de o sırada Gece ile konuşuyordum mutfakta. İçeri giren abimi Gece görmemişti. Abim gözlerini Gece'ye dikmiş bakıyordu. Bu durumu bozmak adına " Bir şey mi istedin abiciğim" dedim. Abim gözlerini Gece' den alıp bana çevirdi. Ben ne diyeğini beklerken Gece ile tekrar bakışmaya başladı. Ah şu yeni nesil hep aşk meşk.
Onları mutfakta yalnız bırakıp odama hazırlanmaya çıktım. Hastanede bazı önemli notlarım ve projem vardı. Üniversiteden mezun olmak için bu yaptığım projeyi teslim etmem gerekiyordu.
Dolaptan beyaz renkli bluz ve buz mavisi kot pantolonumu giyindim. Saçlarımı da normal salık bırakarak odadan çıktım. Demir abim çıkmıştı. Deniz abim görünüşe göre halâ mutfaktaydı. Annem ve babam kütüphanede kitap okuyorlardı. Amaç yalnız kalmak. Ben de koltuktan çantamı aldım ve evden çıktım
Dışarı çıktığımda Süleyman abi hemen yanıma gelerek " Buyrun Derin Hanım. Nereye gidecekseniz ben bırakayım" dedi ve bir yandan da etrafa bakıyordu. Ben " Gerek yok Süleyman abi. Ben giderim" dedim. Süleyman abi
_" Olmaz Derin Hanım. Bizden biriyle gideceksiniz"' dedi itiraz istemeyen sesiyle. Ben de el mecbur kafamı salladım. Arabaya binecekken kapımı açmaya yeltenince ben onu durdurdum ve kendim açtım kapıyı. Süleyman abi biraz bekledikten sonra o da arabaya bindi. O arabaya binince " Süleyman abi, bana hanım demene kapımı açmana gerek yok. Sadece Derin dersen yeter" dedim ve gülümsedim. O da gülümsedim ve Arabayı çalıştırdı. Ben arabadan indim ve hastaneye girdim. Girişte Selcan'ı görünce göz devirdim. Ahlaksız bir kız değildi ama istediği bir şeyin önünde kim varsa hiç acımaz yolundan çekerdi. Asla ılımlı değildi ve 'aşkta ve savaşta her yol mübahtır' diyenlerdendi. Aslında bu yüzden hep kaybediyordu ama farkında değildi.Selcan beni görünce hemen yanıma geldi. Ben o ne konuşacak diye beklerken o kendinden bekleneni yaptı ve konuşmaya başladı. " Eee Derin sen de projeni teslim etmedin daha " dedi ve sinsice gülümsedi. Yine gereksiz gereksiz konuşacağını bildiğimden yanından geçip gittim. Odama girmeden önce Selma Hoca'nın yanına uğradım ve onda olan notlarımı aldım. Biraz da sohbet ettik. Seviyordum Selma Hoca'yı. Selcan çoğu zaman önüme taş koymaya çalışmıştı fakat Selma Hoca bu yaptıklarına hiç ödün vermemiş hep yanımda olmuştu. Odama girdiğimde notlarımı ve dolaptaki projemi aldım. Projem kutunun içindeydi.
Hastaneden çıkmadan önce yine Selma Hoca'nın yanına uğramıştım.
Sahilde yürürken şu yaşadıklarım aklıma geldi. Ne az zamanda yalanlardan kurtulmuştum öyle? Ne çok doğru bildiğim yanlışlarım vardı? Üvey ailem hep olmasa da kötü davranıyorlardı. Yine de ailem oldukları için sesimi çıkarmazdım. Meğer öz evlatları olmadığım içinmiş bu sinirleri.
Bu yaşadıklarımı boşverip yeni yaşamımı düşünmeye başladım. Beni seven bir ailem var artık. Ailem diyince aklıma Eflin geldi. Çok özlemiştim onu ama yakında onun yanına gidecektim. Onu armaya karar verdim ve telefonumu elime aldım ve numarasını tuşladım. Birkaç çalışta açtı. " Eflin, ne yapıyorsun hayırsız?" dedim bu dediğime güldü. Asıl sen neler yapıyorsun Japon'um" dedi. Ben " Hoç aradığın sorduğun yok. Anca ben arıyorum seni" dedim. Mahçuo bir sesle konuşmaya başladı " Vallahi zaman olmuyor. Hem benim müsait olduğum zaman sen uyumuş oluyorsun Japon'um" dedi. Ben " Tamam tamam. Affettim" dedim ve gülümsedim ve devam ettim " Sesini duymak için aramıştım şimdi kapatıyorum sarı kara fatmam" dedim ve o kızmadan hemen kapattım.
Eve girdiğimde etrafta kimse yoktu. Ben de belki abim halâ mutfaktadır diye çantamı koltuğa bırakıp mutfağa girdim Gece ve Kader Sultan oturmuş çay içiyorlardı. Beni görünce gülümsediler. Ben " Ee var mı bana da bir bardak çay" dedim. Gece hemen kalkıp çay koydu. Yorgun olduğum için bir şey demedim. Birlikte kahkahalar eşliğinde çayımızı içtikten sonra ben izin isteyip odama çıktım. Masaya oturup notlarımı güzel bir kağıda geçirdim. En sonunda da kutudan projemi çıkarmak için yerimden kalktım. Kutuyu elime alıp açtığımda " HAYIR" diye bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA PATRON
Novela JuvenilSavaş DERAN hem yeraltının kralı hem de DERKOR holdingin ortağı. yakışıklı ve tehlikeli mafyamızın zaafı yok. Peki günü gelir de nefret ettiği kadın onun tek zaafı olursa... Derin KORHAN psikaiyatri ve psiko terapi okuyan genç kadın yalanlardan uza...