' Bana bakınca hiçbir şey anlayamazsın'

11.1K 391 55
                                    

Medya: Savaş:)))

Arkadaşlar kitabımı okuyup votelediğiniz ve yorum yaptığınız için çok teşekkür ederim.

Keyifli okumalar:)))

Toplantı başlamıştı ve ben de notlar tutuyordum. Tabi bu çok zordu. Konuyla ilgili önemli notlar almalıydım ama önemli konu ne onu bile anlamıyordum.

Dakikalar geçtikçe işi kavramaya başladım ve daha düzenlio notlar tutmaya başladım.

Konu; Evsiz çocuklara ev yapımıydı ve bu gönüllüydüler. Bu beni gülümsetmişti. Bu holdingin ortakları mafyaydı belki onlarca kişiyi vurmuşlardı ama o kadar da insafsız değildiler be!

Ben not almaya devam ederken babam" Sen bu konuda ne düşünüyorsun?" deyince kafamı kaldırıp ona baktım. Sonra sağıma sonra da soluma bakıp işaret parmağımı kendime doğrultup " Ben mi?" dedim.

Babam gülümsedi ve kafasını salladı. Abimler de gülümsüyorlardı. Yanımda oturan Savaş Bey'e döndüm. Tepkisizce bana bakıyordu. Bu halinden biraz çekinsem de bana soru sormuştu babam. " Bence sadece ev yapmayalım. İçinde küçük de olsa bir park olması hem çocukları sevindirir hem de bina dışarıdan daha güzel görünür. Tabi son karar sizin" dedim ve tepkilerini beklemeye başladım.

Babamlar birbirlerine bakıp kafalarını salladılar ama Savaş Bey'in tek bir mimiği bile oynamadı. Hayır yani vermek istediği mesaj ne 'bana bakınca hiçbir şey anlayamazsın' demeye mi çalışıyordu bu adam anlamış değilim.

Açıkçası umrumda değildi. Bana bir konuda fikrimi sordular ben de fikrimi söyledikten sonra onun tepkisine baktım. Ha eğer tepki vermeye gerek duymuyorsa benim de vereceği veya vermeyeceği tepki umrumda olmaz.

Toplantı boyunca babam ve abimler arada bir bana bakıp gülümsüyorlar ama hemen duruşlarını düzeltiyorlardı. Hayatımda olmalarından huzurlu olduğum dört erkek. Dördüncüsü dedem. Küçük kız çocuğuymuşum gibi kitaplar okuyor ve önerilerde bulunuyordu. Açıkçası bu beni çok özel hissettiriyordu.

Toplantı bittikten sonra Savaş Bey ve babamlar çıkmış ben de dosyaları düzenliyordum. İşim bittikten sonra direkt merdivenlere yöneldim. Ne çok yavaş ne de çok hızlı merdivenlerden inmeye başladım. Odama girmeden Savaş Bey'in odasına yöneldim. Kapıyı çaldım. İçeriden yüksek sesle " gir " deyince kaşlarımı anlamazca çattım. Neye sinirlenmişti?

İçeri girdim ve karşımda sinirlenmiş Savaş Bey'i gördüm. Bana bakıp " Neden bu kadar geç geldin? Sadece dosyaları toplayıp buraya geleceksin! Bu! Yapacağın iş bu!" deyince sakin kalmaya özen gösterdim. " Ben de zaten öyle yaptım" dedim. Kaşlarını çatıp " Peki neden bu kadar geç geldin?!!" dedi yine yüksek tonda. Dayanamdım ve " Savaş Bey öncelikle ses tonunuza dikkat edin. Ben nasıl sizinle normal tonda konuşuyorsam siz de benimle öyle konuşmak zorundasınız. Asistanınız olsam bile! Ayrıca merdivenleri kullandım. Merak etmeyin bir dahaki sefere hızlı inerim! Şimdi bir şey söylemeyecekseniz ben odama geçiyorum" dedim ve beklemeye başladım. Gözlerinden ilk başta şaşkınlık sonra kızgınlık en son da anlamlandıramadığım gurur bakışı gördüm. Savaş Bey " İlk önce şunları söylemeliyim ki sesim istediğim kadar yüksek tonda çıkar ayrıca böyle dik başlı olmak seni işinden edebilir. Dışarıda onca kişinin bu işe ihtiyacı olmasına rağmen senin böyle davranman sinir bozucu  ve neden asansör yerine merdivenleri kullanıyorsun?!" dedi. Hah! Şimdi de ona klostrofobim olduğunu söylememi mi bekliyor?  " Ben de biliyorum dışarıda onca insanın bu işe ihtiyacının olduğunu ama bu yine de size bana bağırma hakkı vermez. Ayrıca beni tehdit etmeyin. Çünkü bu beni körükler ve siz de istediğinize kavuşamazsınız. Sanırım bir istediğiniz yok. Size kolay gelsin" dedim ve odadan çıktım.

MAFYA PATRONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin