#10

3.7K 239 22
                                    

"Alya, bana bak, amcam izin verdiğine pişman olacak. Çık artık şu odadan."

Hatice Kübra'yı daha fazla bekletmemek için aceleyle çantamı kontrol edip dışarı çıktım. Hazırlanmış, tek ayağını yerde ritim tutmuş bir şekilde beni bekliyordu. İki elini açarak "Şükür, sonunda o odadan çıkmayı başardın." dedi.

"Ama daha yeni girmiştim odaya, sadece sen çok hızlısın. "

"Hiç de öyle değil kuzum, sen çok yavaşsın. Hadi daha fazla oyalanmadan çıkalım."

Hatice Küba'ya laf anlatamayacağımı bildiğim için susmamın en mantıklı seçenek olduğuna karar verdim. Zaten dışarı çıkma hevesinde değildim akşam akşam. Odama çekilip ders çalışmayı düşünüyordum. Ama Hatice Kübra babamdan izin almayı başarıp beni dışarı çıkmaya zorlamıştı. Neymiş efendim, evde havasızlıktan ölecekmişim biraz dışarı çıkıp oksijen almalıymışım. Okul dışında insan yüzü görmeliymişim. Bir sürü laf tantanasından sonra beni dışarı çıkmaya ikna etmişti.

"Kızlar, çok gecikmeyin." Babamın içerden seslenmesiyle Hatice Kübra koluma çimdik atarak "Tamam amcacım, sen hiç merak etme biraz hava alıp geleceğiz." Dedi.

Gözlerimi kısarak Hatice Küba'ya bakmaya başladım. Biraz hava alıp gelecekmişiz. Sanki onu tanımıyordum. Bakalım onu kaçta eve getirebilecektim. Neyseki tek değildim, babam kızarsa ona da kızardı.

"Tamam kızım."
Hatice Kübra koluma girip "Gel bakalım bebeğim, geceler bizi bekliyor." dediğinde korktuğumun başıma geldiğini anladım. Dışarı çıktığımızda havanın serinliğiyle kaşemin yakalarını iyice kapattım. Derin bir nefes alıp güzel şehrimin kokusunu içime çektim. Geceleyin dışarda yürümeyi seviyordum. Yazın abimle dışarı çıkar, dondurma yerdik.

"İki sokak aşağıdaki parka kadar gidip biraz otursak yeterli bence. Zaten haftasonu dışarı çıkacağız."

"Avmye falan gidelim. Amcamdan zar zor izin almışken değerlendirelim."

"Haftasonu gidelim oralara. Hem şimdi biz ikimiz tek başımıza eğlenemeyiz."

"Yaa haftasonu tarihi yerlere gideceğiz. Şimdi biraz eğlenelim. Sümeyra'yla pek anlaşamasam da onu ara, o da gelsin."

"İsa Amcamın izin vereceğini sanmıyorum. Baksana saat dokuzu geçiyor. Oraya gidip dönmemiz en az üç saati bulur. Bence biz bunu başka bir güne erteleyelim. Sana anlattığım Almila'yı da çağırırız. Onunla da tanışırsın çok tatlı bir kız." onu ikna etme çabalarımın işe yarayıp yaramadığını anlamak için gözlerimi gözlerinden ayırmadan konuşuyordum.

Kafasını sallayıp "Tamam rahibe, tamam. Sen evde babanın dizinden ayrılma." dedi.

Yanağını sıkarak "Ablaların güzeli merak etme sen, burada olduğun süre boyunca, bana Konya'nın gezmedik toprağını bırakmazsın." dedim.

"Bana abla deme aramızda sadece iki yaş var, artı boyun da benden uzun. Bugünkü hevesimide içimde bıraktığın için bunun da cezasını çekeceksin." gülerek konuşmasına gözlerimi devirip "Biliyordum, bunu yapacağını." dedim.

Şakalaşarak parka varmıştık. Yapay göletin yakınındaki bir banka oturduk. Bazı insanlar bizim gibi banklara oturmuş, bazıları da geziyorlardı. "Eee anlat bakalım. Şu yakışıklı çocukla ne yapmayı düşünüyorsun?"

Hatice Kübra'nın sorduğu soruyla bakışlarımı etraftan çekip ona döndüm. Kendime verecek bir cevabım yokken ona ne söyleyebilirdim ki? "Bilmiyorum. Bazen ona elimi uzatıp yardım etmek istiyorum. Ama korkuyorum elimi uzatıp kendimi kaybetmekten korkuyorum. O yüzden de ondan uzaklaşmak, kaçmak istiyorum. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum." Susup gözlerimi yumdum. Ne yapacağım hakkında tek bir fikrim dâhi yoktu.

Göklerin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin