#35

2.5K 188 65
                                    

Evet gök kalpliler, vizelerimin tam ortasında yeni bölümü yayınlıyorum. Normalde vizelerimin bitmesini bekleyecektim ama sana verdiğim söz vesilesiyle yeni bölümü sonunda tamamladım. ATTENTION_786 🎈💙

"Alya lütfen daha fazla ağlama, sabahtan beri kendini perişan ettin."

Gözyaşlarımın sonu asla gelmeyecekmiş gibi akıyorlardı. Elimde değildi. Ağladıkça ağlayasım geliyordu. Rahatlıyor muydum? Aksine bu yaşlar alev alev ruhumu yakıyordu. Ama elimde değildi. Gözlerime söz geçiremiyordum. Onlar da benim gibi her şeye küsmüş, içindeki suyu dışa akıtarak tepkisini gösteriyordu.

Yorgun düşmüş elimi kaldırarak çatallaşmış sesimle "Bana bir peçete daha verir misin?" Diye sordum.

Almila topuz yaptığı turuncu saçlarından fırlamış inatçı birkaç saç telini kulağının arkasına iterek sehpanın üzerinde duran peçete kutusuna uzattı.

Kutuyu alıp bana uzatarak ''Al peçete ama bu böyle olmaz, bir doktora falan gidelim. Bu kadar çok ağlaman normal değil. Gözlerinde bir hastalık olmalı." Ağlamama dair saçma teoriler üretmeye başlamıştı.

Kafamı iki yana sallayıp verdiği peçete ile burnumu sesli bir şekilde çektim.
Almila gülerek ''Alya senin gibi bir kızın bu şekilde burnunu çekeceğini hiç düşünmezdim." Dedi.

"İşte hepiniz böyle yapıyorsunuz. Sanki ben normal bir insan değilmişim gibi benden beklentileriniz var. Abim yaptı ama ben yapamam. Çünkü normal bir insan değilim, hata yapma lüksüm yok. Sen de babam gibi mi düşünüyorsun?"

"Öyle demek istemediğimi biliyorsun Alya. Ayrıca sen buraya beni teselli etmeye gelmedin mi?"

Gözlerimden akmakta olan yaşları parmaklarımla silip ona baktım. "Haklısın buraya seni görmek için gelmiştim. Ama sen neyim olduğunu sorunca döküldüm. İçim o kadar kırık ki daha fazla tutamadım kendimi."

Almila şefkatle gülümseyerek kafasını salladı. "İçin kırık demek. O zaman ağla, rahatlayana kadar ağla. Belki iç kırıklarını zemberek yaşlarla yapıştırırsın."

Gülümsememle eş zamanlı sağ gözümden iri bir yaş yuvarlandı. "Almila sen işine bak ya, ben biraz ağlayıp kendimi toparlayayım. Benimle ilgilenmeye devam edersen ağlamam hiç kesilmez."

Almila kaşlarını çatarak "Sen burada ağlarken ben işlerimi mi halledeyim?" Diye sordu.

"Aynen öyle."

Almila omuz silkip ayağa kalktı. "Tamam o zaman ben yarım bıraktığım Kur'an'ı okumaya devam edeyim."

Oturma odasından çıktı. Yalnız kaldığım da yine iç dünyama gömüldüm. Abim ile konuşmamıştık, bana kırgın olmalıydı. Babam beni evlendirmeyi kafasına koymuştu. Hatice Kübra dün Ankara'ya, evine gitmişti. Ne kadar abimi beklemek istese de tatili bitmişti. Sümeyra ise ayrı bir depresyondaydı haklı olarak. Ve Eymen, hiç hayatıma girmemiş gibiydi. İki yabancıdan farksızdık. Tabi olması gereken de buydu.

Bu sabah Erkam, bana evde olmayacaklarını Almila'yı istediğim gibi görebileceğimi söylemişti. Bende onu görmek için evlerine gelmiştim. Fakat beklediğimin aksine Almila gayet iyiydi. Hatta istediği gibi ibadetlerini yapabildiği için 'annem iyiki beni evden kovmuş' diyordu. Onun adına gerçekten sevinmiştim. Umarım annesi insafa gelir de Almila'yı bu şekilde kabullenirdi. Ama annesinden daha katı olan babaannesiydi. Umarım Rabbim hepsine hidayet eder. Ona da, Eymen'e de dinlerin ilahisi; İslamiyeti nasip ederdi. Onun hidayeti bulmasını her şeyden çok istiyordum.

Göklerin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin