#21

2.9K 194 39
                                    

Vücudum karıncalanmış gibiydi, burada durup oturmak beni rahatsız ediyordu. Onun gözlerini üstümde hissetmek ölümcül bir virüs gibi rahatsız ediciydi. Bana böyle bakmamalıydı, biz birbirimize haramdık. Bizi ateşe atmamalıydı, bu, bu boş bir ümitten ibaretti. Bana da kendisine de boşu boşuna acı çektirmemeliydi. Benim hatamdı. Buraya gelmeseydim bakışları üzerimde olmaz beni rahatsız etmezdi. Ama ben nereden bilebilirdim ki onun Oktay'ın kardeşi olduğunu. Bilemezdim, onun burada olacağını. Kaçışım yoktu. Ona da bakışlarına da bir süre daha katlanmak zorundaydım.

Ona tekrar kaçamak bir bakış attığım da bana bakmayıp telefonuyla ilgilendiğini gördüm. Rahat bir nefes verip yanımda oturan Dila'ya baktım. Gülerek Oktay'la konuşuyordu.

"Meralcim, biz diyoruz önümüzdeki ay düğünü yapalım."

Önümüzdeki ay mı? Çok erken değil miydi? Meral teyze de benim gibi düşünmüş olacak ki konuşmaya başladı.

"Çok erken değil mi Nuray? Kızımın mürvetini biran önce görmek istiyorum ama önümüzdeki ayda çok erken."

"Yani bizim için sıkıntı yok ama Oktay bizi rahat bırakmıyor ki gelinini istiyor." Oktay'ın annesi yani Nuray teyzenin konuşmasıyla Oktay öksürmeye başladı.

"Abi sakin ol, alt tarafı annem gerçekleri açıkça dile getirdi." Cihat'ın alayla konuşması ve bir yandan da Oktay'ın sırtına vurmasıyla tüm bakışlar ona dönmüştü.

"Cihat!'' Haluk Bey'in uyarıcı ses tonuyla Cihat, Oktay'a vurmayı kesip tekrar telefonuna gömüldü.

"Meral Hanım, biz torun sevmek istediğimiz için erken olmasını istiyoruz. Tabi biz istiyoruz diye kararı biz verecek değiliz. Son sözü Oktay ve Dila kızım söyleyecek." Haluk Bey Oktay'a bakarak "Tabi Oktay'a kalsa bugün bile düğüne razı." Diye devam etti.

"Baba Allah aşkına ya, niye benimle uğraşıyorsunuz? Siz demiyor musunuz hep, hayırlı işler uzatılmamalı diye. Bende sizi dinliyorum."

Oktay'ın konuşmasını bitirmesiyle Cihat'ın gülerek "Kimin abisi." Demesiyle istemsizce gözlerim ona kaydı. Onun gece karası gözleriyle gözlerim kesişince hemen gözlerimi kaçırdım. Beni yanlış anlayıp umutlanması en son isteyeceğim şeydi.

"Tamam Haluk Bey, çocuklar konuşup karar versinler. Bizde onlara uyarız."

"Meralcim, sabırsızlıkla düğün tarihini bekliyorum ki hazırlıklara başlayayım. Oktay ilk göz ağrım, onun düğününü hayırlısıyla görmeyi çok istiyorum. Ondan sonra da Cihatımın düğününü görürüm inşaAllah."
Nuray teyzenin son cümlesini söylerken bana bakmasıyla rahatsızca yerimde kıpırdandım. Yeni geldiklerinde Dila, yaptığı atıştırmalıkları ve çayı servis ederken bende ona yardım etmiştim. Oturduğumuzda Cihat'ın annesi, Meral teyzeye kim olduğumu sormuş sonra da bana sorular sormaya başlamıştı. Aslında iyi bir kadına benziyordu fakat evlilik çağında oğlu olan her teyze gibi sorularıyla insanları rahatsız edecek potansiyele de sahipti.

"Kızım sen ne okuyorum demiştin?" Dila'nın kolumu çimdiklemesiyle Nuray teyzenin sorusunun hedefinin ben olduğumu anladım.

Gülümsemeye çalışarak "Mimarlık" diye cevapladım.

"Kaçıncı sınıfsın kızım? Cihat da mimarlık okuyor."

Annesine ne cevap versem diye düşünürken Cihat'ın da bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Aynı sınıftayız." Cihat'ın sert sesiyle konuşmak için açtığım ağzımı kapatıp onaylayarak kafamı salladım.

"Gerçekten mi, Alya neden hiç bahsetmedin?" Dila'nın şaşkınlıktan dolayı yüksek sesle konuşmasıyla onaylamaz gözlerle ona bakıp cevap verdim.

Göklerin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin