#42

2.6K 188 30
                                    

Kalbim patlayacakmış gibi hissediyordum. Bu nasıl bir şeydi? O da kalbimin sesini duyuyor muydu acaba? Kulaklarıma dolan tek ses kalbimin atışlarıydı.
Omzunun üzerinden başını çevirip bana döndüğünde nefesim boğazımda kalmıştı. Ela gözleri yine sarının en güzel tonuna bürünmüştü. Sanırım bunda giydiği sarı kazağın payı büyüktü.

"İyi misin?"

Sorduğu soru ile gözlerinden gözlerimi kaçırıp kıyafetlerine baktım. Siyah deri ceket, siyah pantolon, siyah botlar. Sadece sarı kazağı bu siyahlığın içine renk katmıştı. Tıpkı gözlerine de kattığı gibi.

"Göklerin kızı?"

Seslenmesiyle bakışlarım tekrar yüzünü buldu. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"İyiyim."

"Geldiğine pişman mısın?"

Emin değilim. Kaçıp gitmek daha mantıklı geliyor ama yine de pişman değilim sanırım. Beni sürükleyeceğin şeylerin sonuçlarından korksam da yapmak istiyorum. Seni tanımak, bilmek istiyorum.

"Değilim."

Eymen, yüzünde hafif bir gülümseme ile önüne dönüp yürümeye başladı. Bende peşinden büyük adımlarına ayak uydurdum.
Endişeli gözlerle etrafıma bakmaktan da kendimi alamıyordum. Buraya ikinci gelişimdi. Daha önce Almila ve Sümeyra vardı yanımda. Şimdi ise yalnızca Eymen ile gelmiştim. Neden gelmiştim bilmiyordum. Onunla sadece konuşmak istemiştim. Kiraz çiçeklerinin altında falan yazınca dalga geçtiğini düşünmüştüm. Fakat dersimin bitiminde beni arayıp beklediğini söylemişti. Bende konuşuruz düşüncesiyle yanına gitmiştim. Fakat beklediğimin aksine annesi ile tanıştırmak istediğini söylemişti. Biraz tereddüt etsem de kabul etmiştim. Annesini çok merak ediyordum. Ama Eymen beni endişelendiriyordu. Tuhaf davranıyordu. Bana hiçbir şey sormamıştı. En son ona bitirdiğimi, ondan vazgeçtiğimi söylemiştim. Neden hiçbir şey olmamış gibi beni annesi ile tanıştırmaya getirdiğini merak ediyordum. Gerçekten çok tuhaf biriydi. Onu anlamaya çalışmaktan yorulmuştum.

Büyük beyaz kapının önünde durduğunda bende iki adım gerisinde durmuştum. Cebinden bir anahtar çıkarıp kapıyı açtı. Bana küçük bir bakış atıp önüne döndü ve içeri girdi. Birkaç saniye ne yapacağımı düşünsem de bende hızlı adımlarla peşine takıldım.

"Hoş geldiniz küçük bey!"

Eymen, evin çalışanı olduğu belli olan kadına hiçbir tepki vermeden üst kata çıkmak için merdivenlere yönelmişti.
Bana tuhaf bakışlar atan kadını yok saymaya çalışarak ona seslendim.

"Eymen!"

Bana dönüp düşünür gibi gözlerini kıstı. Ardından ne yapacağına karar vermiş gibi çıktığı iki basamağı inerek önümde durdu.

"Ben beş dakika kadar odama uğrayacağım. Eğer açsan Mesude ile mutfağa git, değilsen benimle gelebilirsin."

Gözlerim biraz önce işaret ettiği kadına kaydığın da bana gülümseyerek kafasını salladı. Bende ona küçük bir gülümseme gönderip Eymen'e baktım. Kollarını birleştirmiş, ne karar vereceğimi bekliyordu.

"Tamam sen işini hallet, ben buradayım."

Eymen aceleyle merdivenlere yöneldi.
"Odamı görmek isteyeceğini düşünmüştüm."

Duyduğum cümle ile gözlerim kocaman açılmıştı. Kızgınlıkla merdivenlere doğru baktığım da Eymen'den hiçbir iz yoktu. Gitmişti.

"Mutfağa gidelim isterseniz."

Olur diyerek kadının arkasından mutfağa doğru ilerledim. Beni büyük yemek masasına oturtup tezgaha yöneldiğinde konuşma gereğinde bulundum.

Göklerin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin