P. B. ~20~

461 78 2
                                    

Yavuz yerinden doğrulurken kendi çayını masaya koyup genç kızın elindeki tepsiyide masaya koydu. Ve o zaman içinden gelen hisle hareket etti elleri...

Genç kızın şaşkın bakan yüzünü avuçlarının içine alırken gözlerini bir an ayırmadı gözlerinden.

"Daha nereye kadar kaçacaksın püsküllü?" dediğinde düşünceleri ondan habersiz döküldü Eda'nın dudaklarından..

"Gittiği yere kadar."  fondan gelen haydaa sesiyle kendine geldi."Sesli söylemedim demi?" diyerek bir ümit  sormuştu.

"Söyledin püsküllü. Nerye kadar kaçacaksın bilmem ama ben tam dibinde olacağım" dedi dibine kadar girsede o dudaklarını öpemeyecek olması koymuştu Yavuz'a. Ama yinede küçük bir buse çalmıştı."Artık benden kaçman değil püsküllü bana doğru yürümen gerekiyor."

❤💛❤💛❤💛

Diğer yandan Rabia ,Çınar'ı bahçeye çıkmaması adına oyalamaya çalışırken. Çınar onunla hem fikir değildi.

"Ya Çınar abime söylemeyelim. Henüz değil ben hazır değilim."

"Başlarım hazırınada sana da..."

Haydaaa

Sesleri yükselirken Çınar gözlerini kapatıp sakinleşmek adına derin derin nefesler aldıktan sonra ona kırgınca bakan laz kızına baktı. Yanaklarını elleriyle tuttuğunda Rabia bir anda gevşesede birazdan Çınar'ın söyleyecekleri onu tekrar gereceği kesindi...

Bunu çakır gözlüsünün bakışlarından anlamıştı genç kız.

"Bak laz kızım böyle abinin arkasından iş çevirmek.." dedi Rabia'dan uzaklaşıp sinirle soludu."... Koyuyor da!"

Bu sefer fondan gelen  vah vah sesleri olmuştu. Rabia daha ağzını açamadan Çınar dış kapıya ulaşmıştı bile. Rabia kendini toparladıktan sonra hızla Çınar'ın peşinden koşarken bağırmayıda ihmal etmemişti.

"Çınarrr!"

Eda hala Yavuz'un gözlerine bakarken Rabia'nın sesiyle kendine gelmiş ve son anda kendinden uzaklaştırmıştı Yavuz'u. Zira Rabia'yı dinlemeyen Çınar bir anda kapıdan çıkmıştı.

Yavuz ile Eda'nın yanına hızla gelen Çınar'ı gören Eda bir an konuştuklarını abisinin duyduğunu sanarak korksada abisinin arkasından gelen Rabia'nın işareti ile içi rahatladı. Ama bu seferde Rabia'nın halinden bir şey olduğunu anlamıştı.

Birbirlerine kaş göz ederken Çınar kendini ayarlamış Yavuz ile konuşmaya hazırdı. Eda, abisinin ne diyeceğini o anlamış şimdi sıctık! Bakışlarını Rabia'ya yöneltirken Çınar Yavuz'un yanına oturmuştu bile.

"Yavuz ben..." dediğinde kızların bakışları bir an ikiliye kayıp tekrar birbirini buldu.

Sakince nefes alan Çınar konuşmak için ağzını açtığı anda Yavuz'un telefonu çalmıştı. Kızlar birbirine bakarak sevinirken Çınar başını yana çevirerek küfür etmemek adına tövbe çekmişti.

Yavuz bir dakika diyerek ayrıldığı anda Rabia yanına oturarak kedi gibi Çınar'a baktı.

"Çakır gözlüm... Biliyorum. Abimden bunu saklamak senin için zor ama biraz zaman... " dedi genç adamın aşkla ve kırgınlıkla bakan gözlerine beklenti dolu gözlerle bakarken.

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin