P.B.~18~

463 84 5
                                    

Nihayet her yer temizlendiğinde Rabia ile kıymetlilerimizi rahat koltukları koyabilmiştik. Birde Melis gelmişti. Zavallım bizle kız kıza takılacağını sanarken temizlik yapmıştı.
Yemekler Reyhan yenge sayesinde hazırdı. Üşengeçliğimden birkaç metrede olan evime gitmeyi bırak biraz ilerideki banyoya bile gidemiyordum.

Üşengeçliğim tuttuysa eğer inadımda bir boka yaramıyordu. Bundan şikayetçimiyim? Eh işte... Bazen...
Yani işin içinde dolaptaki kakolu dondurma varsa üşengeçliğimin yedi ceddine sövüyordum.

"Hadi kızlar üzerinizi değiştirin! Herkes birazdan burada olur."

Hep bir ağızdan mırın kırın ederken bize tek bir bakış attıktan sonra arkasından gelen annem ile beraber aynı anda anlaşmışlar gibi milli anne silahlarını gösterdiler.

Ben üşengeçliğimden dolaptaki kakaolu dondurma dışında kalkmıyorum mu demiştim? Yanına ekleme yapıyorum! Annemin terliğinede...

Ayağa kalktığımda annemin bana uzttığı poşeti alıp hızla Rabia ve Melis'in peşinden ilerledim. Melis buraya geldiğinde yeni aldığı elbisesi kirlenmesin diye Rabia'nın kıyafetlerinden almıştı. Kendi kıyafetini alarak banyoya girdiğinde Rabia'ya baktım.

"Ben nerde giyineceğim yahu?"

"Pullu Edam. Ben burda giyineceğime göre sana da ya laz kalasının odası yada yandaki misafir odası kalıyor seç beğen al."

"Tamam tabiki de misafir- Yavuz'un odası! " diyerek çıktım odadan. Yavuz'un odasına girip kapıyı kapattığımda temizlediğim odayı inceleme gibi bir fırsatım olmadığından şimdi inceleyecektim.

Odasına ilk girdiğimizde de düzenli olduğunu görmüştüm. O yüzden sadece toz alıp süpürmüştük. Çınar'ın odasına girdiğimde koca bir kokulu çorap yığını ile karşılaşmam bir olurdu. Buda bana artı bir puan kazandırıyordu. Evlenirsek düzenli tertipli bir kocam olacaktı.

Kocam?

Derken bile heycanlanıyordum ya hayalim gerçek olursa ne yapardım. Kalpten giderdim.

Hayal demişken hâlâ ben sevdiğini onun ağzından duymadan belli etmicektim ona... Hayal kurup sonrada o hayallerin altında kalmak istemiyordum. Ama hayali bile güzeldi adamın be!

Dolabı açtığımda Yavuz'un kendine has kokusu beni sararken yüzümdeki tebessümle gözlerimi kapatıp daha derinden almak istedim kokusunu. Deterjan bile alamamıştı kokusunu.Giydiği takımlar koyudan açığa doğru gidiyordu. Mavi takımına bakarken aklıma gelen ilk şey salaklığımdı. Bu takımı gayet iyi hatırlıyordum. Kafede üstüne kahve döktüğüm takımdı.

Aklım yine beni terk etmeye başladığında saate baktım. Birazdan tüm herkes aşağıdaki masada olurdu.

💛❤💛❤💛❤💛❤

YAZARDAN...

Genç kız üzerini değiştirmeye yeni karar vermişken eve ilk gelen Yusuf bey ve oğlu Yavuz olmuştu. Yusuf bey günün yorgunluğu ile kendini koltuğa atarken Yavuz odasına girip üzerindekilerden kurtulmak için annesine ve gelecekteki kayın validesinin elini öpüp hoşgeldinden sonra merdivenlere yönelir.

Pazar pazar çalışmakta neyin nesiydiki. Yapılan gemilerin birkaçında arıza çıkmıştı. Okul, Eda derken birde bu iş çıkmıştı başına... Kafası şiş olsa da aklında tek bir isim vardı.

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin