Kelebek

2.Bölüm: Bende yıldızlar gibi parlayabilir miyim?

Multi: Oğuzhan Abi ve Rüya- Yer depo

"Engeller ve zorluklar beni yıldıramaz. Her engel beni daha iyiye doğru kaçınılmaz bir değisime iter. Gözünü bir yıldıza diken kişi kararını değiştirmez."

2. Bende yıldızlar gibi parlayabilir miyim?

"Dans et." Rüya Furkan'ın kulağına eğilip, boynuna ellerini dolayarak gülerek mırıldandı.

Karavandan atlayıp kesilen müzik ve ışık eşliğinde, kendi karavanlarına döndüler. Bu iş için hepsi farklı işlerde çalışmışlardı ve yapılan gösterinin bütçesini denkleştirmişlerdi. Bu kadar hazırlık yapılırken herhangi bir sponsorları da yoktu. Ortada bulunan kostümler gelen yirmi kişilik grubun, sahne arkasındaki beş kişinin , kusursuz hazırlanmasından dolayı sorun yaratmamıştı

İlk şans adını verdikleri karavana girdiklerinde, havai fişekler patlamaya başlamıştı. Rüya, hepsine tekrar teşekkür etti. Şimdi burası yaşanılabilirdi ve katlanılabilirdi. Grup karavana doluşup hepsi bir köseye çekilmiş gösteri hakkında birbirlerine övgü yağdırırken Rüya, tinerle buluşturduğu bezi eline alarak aynanın karşısında silmeye başladı.

Kendini evi dışında, tek rahat ettiren karavandan ayrılmak işkence gibi gelse de ayrılacaktı birazdan. Karavanın lavabo bölümüne girip daracık mesafede üzerini değiştirmeye başladı. Ayağına giydiği dans ayakkabısı çıkardıktan sonra, gösteriden önce ayağında bulunan siyah renkli bileğine kadar iplikli olan terliği geçirdi. Eşyaları torbaya koyup dışarı çıkacakken karavanın içine dizayn edilen dolaplardan birine koydu.

Dışarı çıktığında sitenin kömür kokusunu içine çekerek yüzünü buruşturdu. Müziğin sesini uzaktan duyabiliyordu ama çok değildi. Çünkü ona engel olan, kalbinin tıkırtısını hissetmemek elinde değildi. Az önce bir gösteriden çıkmıştı elini kalbinin üzerine koyup gökyüzündeki yıldızlardan birine bakarak gözlerini sıkıca yumdu.

Karavanın önünde kendinden yaşça büyüklerle sigara içen Furkan, karavanın demir kapısının gıcırdayan sesini duyarak geriye bir kaç adım atarak baktı. Rüya'nın dışarı çıkıp elini kalbinin üzerine koymuş şeklini görünce sigarasını dudağının arasına kıstırıp, grubun en yaşlı üyesi olan Oğuzhan Abi'ye geleceğini söyledi.
Rüya'nın yanında soluğu aldığında sigarayı kapalı gözlerine doğru üfleyince gözlerini Rüya hemen açtı. Ama içi yanıyordu ocağını bir anda ateşleyip, o ateşte aniden elini yakmak gibi bir yanmayla gözlerini elleriyle ovaladı.

"Ya Furkan." Gözlerini ovalayarak cırtlak sesiyle söylenerek elinde tuttuğu sigarayı aldı Furkan'dan. Yere atıp üzerine bastığında, gözlerindeki yanma hissini bir süre unuttu.

"Dans et mi ? " Furkan, anlamamıştı neden öyle dediğini. Zaten Rüya'da öylesine söylemişti. Omuz silkip Furkan'ın siyah saçlarına elini geçirdi. Ne kadar yumuşaktı, dans ettiği için nemli duruyordu. Aniden tutup çekince Furkan ellerini tuttu. Güçlü bir kız olabilirdi Rüya, ama küçüklüğünden beri tanıyordu onu Furkan. Her hamlesini ezbere bildiği kıza yenilecek değildi.

"Ya ama , haksızlık bu değil mi? Sen benden daha güçlüsün. Hemen bana karşı gelebiliyorsun. Ben daha neden üflediğinin intikamını bile almadım." Rüya kendi kendine söylenip tepki vermeyen Furkan'a sarıldı. "Bu gün harikaydın." Dediğinde Furkan güldü sadece. Bu gün zordu, stresliydi, iyi oynayabilirlerdi. Ama iyi olmak değildi mevzu harika olmaktı

"Benimle gelir misin?" kollarına sarılmayı bırakıp ay ışığının yüzüne düşen dövmesini parlatmasının kusursuzluğuna gözleri kamaştı. Aslında çok tatlı biriydi Furkan ona göre, ama hiç onu sevme ihtimalini geçirmemişti. Zaten Rüya için birini sevmek ihtimal dışıydı. Düşüncelerine görünmez seti çekti.