17.Bölüm : Kurallar

130 31 14
                                    


Multi: Atıf Demir

"Benim yalnızlığım insanlarla dolu.. "

17.Bölüm: Kurallar

Mezuniyet balosu için kardeşinin ve Egemen'in zoruyla hazırlanan Atıf  kendine bakmaya özen göstererek kırmızı kravatı boynundan gevşetti. Siyah takım elbisesinin üzerine verdiği kusursuz görüntüyü banyoda bulunan aynadan son kez düzelterek, yüzünü kontrol etti. Bu hareketi neden yaptığı meçhuldu.

Evden çıkarken ceketini de eline aldı. Egemen ve Taha arabada onu bekliyorlardı.  Merdivenleri inerken ellerini ovuşturdu, biraz geç kalmıştı. Rüya, bir kaç kere aramış. Furkan'sa on dakika önce telefona tonlarca mesaj yağdırmıştı.

Apartmanın merdivenlerini indi. O sırada nedense tanışmadığı komşularla neden tanışmadığını düşüyordu. Aklı ne kadar kuru kalabalık varsa ona sabitlenmişti.

Akşamın serin havası yüzüne çarparken apartmandan çıktı. Gri arabaya ilerleyip arka koltuğun kapısını açtı. Egemen ve Taha gereksiz sohbetlerini bırakmıştı.

"Daha gelmeseydin bro.." dediğinde Atıf gergince güldü. Yerine yerleşip "Geç kalmadın bro. Orada sana tonla kız düşecek." dediğinde Egemen sinsi bir gülümseme takındı. Oraya sadece kızlar sadece kızlar mantığıyla gidiyordu. Komşu dediği Rüya iyi ki de davet etmişti. Onun için her kız sadece kızdı. Onlar sevilmek için vardı. Başka da her hangi bir şey için yoktu.

"Bro... En güzelini sen kaptın. Rüya'ya söyle hem lise okuyup, hem de dans eden kız arıyorum." demişti. Aslında Egemen bu aralar tam da öyle kız kriterinde takılıyordu. Kendi sevgilisinden ayrılacaktı, galiba sıkılma gibi bir durumla karşı karşıyaydı.

"Bro, olmadı senin şu baktığın saçma salak evlilik programlarına seni gönderelim. Hem zengin hem de senin şu aradığın özelliklere ait liseli birini bulursun." gömleğin düğmelerini düzeltirken saatini  kontrol etti.

"Evlilik programlarını sevmiyorum." bu sözüne şaşkınca bakan Taha olmuştu. "Bilgisayardan film izlemeyip onları izliyorsun ya Egemen... Artık illallah ettirdiniz. Galiba mezuniyete mezuniyet için giden sadece benim." Taha, son derece haklıydı. Sadece mezuniyet için giden Taha'ydı. Egemen kızlar için, Atıf'ta beş gündür deli divane olduğu Rüya için gidiyordu. Her akşam yanında yatıp dinlese de, bir gün kendine engel olamayıp eline alacağını biliyordu.

"Senden bir halt olmaz Taha. Olum aynı imam oğlu gibisiniz lan. Atıf, açılmasaydı ; babanızın zenginlik yanında dinli imanlı saygılı çocuklar yetiştirdiğini sanacaktım. Sanmakla kalmayıp ikinizin bana okuyup üfleyeceğini de bir ara düşünmüştüm. Yürüyen afetlere göz ucuyla bakmayan kardeşlerdensiniz. Tuhafsınız olum. Ben sizi bir arada Sabri gibi falan da sanmıştım. " Taha, direksiyonu sağa çevirip yoluna devam ederken  güldü. Ama abisini kendisi biliyordu. Çevresine karşı sevgilisi olmayan sessiz tiplerdendi. Egemen'de bu huyunu bilmiyordu.

"Bro... Sesin şu hayal dünyan sadece yürüyen Afetlere çalışşın.  Olum Sabri gibi olacağıma gider dünyanın en çirkin kızına yazarım lan." Gülerek söylendi. Üniversite  de durulmak kendi kararıydı. Atıf, sonradan değismişti.

"Ne bileyim bro.. Bir yaptın tam yaptın önce Suzan, sonra Rüya. Ikisi bir arada zor olmuyor mu bro? Rüya biliyor mu?" az önceki sıcak muhabbet, şimdi tümden gerilmeye bırakmıştı ortamı. Atıf, ensesini kaşıdı, Suzan'la ne yapacağını bilmiyordu. Okulda yakın olmaya çalışıyordu. Atıf,  sonunda ipleri bırakırsa Suzan asla hata yapamazdı. Yine de sabır diyordu. Tamamen sadist birine dönebilirdi. Her şey an meseleydi. O yüzden konuşmaya devam etti.

Kelebek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin