Kelebek

20. Bölüm :Hikaye

 ''Çok ayrılık içtim ben, kalbim güzel hani.''

Ö.A

20.Bölüm: Hikaye

Gelen iki mesajla afalladı, müzik sesi durdu sanki. Yanında konuşan Mehmet yok oldu. Düşünceleri mahvoldu, mesaj atmamasından çok atması koymuştu işte. Mesajı tekrar okudu. Kendine yavaş yavaş gelmeye başladı. Mekanı anımsadı, yerini anımsadı, Mehmet görüş alanına girdi, müzik sesi kulağına yansıdı. Bir anda etrafına kalkıp baktı göremedi. O kadar şaşırmıştı ki Mehmet neredeyse  üç dört dakikadır bağırıyordu kulağının dibinde. Sonunda dayanamadı kolunu sıktı. Rüya acıyı hissedince Mehmet'e döndü. 

''Noldu Rüya ? O mesaj neydi? Kötü bir durum mu var? '' Rüya, Mehmet'e hem ağlayıp hem de gülerek darmadağın halde ''O burada. Atıf burada.'' cümlenin sonuna doğru sesi kısıldı. Kalbi kırıktı ona karşı şimdi ise tamamen çaresizdi. Yere çöktü dizlerini kendine çekti. Şoku atması için zamana ihtiyacı vardı. Ağlayarak güldü, Mehmet yanına diz çöktü. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu telefon yine titredi. 

Gönderen : 05...

 Ağlama,  parti bitsin almaya geleceğim seni.

Rüya, güldü ama gözünden yaş akıyordu. Seviyordu besbelli sesi titreyerek Mehmet'e ''Benim için gelenlere bakar mısın ? Atıf orada mı ?'' Mehmet yerinden doğruldu az çok simasını biliyordu. Telefonda yüzünü bir çok kez görmüştü. Gelen gruba baktı , masada oturan Atıf bara bakıyordu. Mehmet'le göz göze geldiğinde Mehmet anlamıştı o olduğunu. Tekrar fırsat bulup eğildi yanına.

 ''Burada ama güçlü ol Rüya. ''O seni bırakıp gitti, tekrar geldi diye bu fırsatı sunma. Biliyorum sevdiği tanıştığımızdan beri ömrümü yiyorsun fakat yapma. O senin güçsüz olduğunu bilmemeli.  İlk tanıştığınız gündeki gibi ol. Güçlü ve kendinden emin. '' Rüya gözlerine baktı. Haklıydı ama Rüya'ydı bu.

 '' Ölmüş biri için neyin gücü bu. Dağıldım, Ne kötü biliyor musun ? Ummadığın bir anda çıkıp gelmesi.'' Mehmet yanağındaki yaşları sildi. ''Bana sözün vardı hatırlıyor musun? İlk anlattığında gün onun suratına tükürüp sende herkes gibisin diyerek güçlü olacaktın. Şimdi nerde o güç kalbimle hareket ederken müziğin sesini duyacağım. Onu sadece müzikte seveceğim demiyor muydun?'' Mehmet gözlerine bakan kıza umutla baktı. Galiba doğru yerden girmişti.

 ''Müziği duyuyor musun şimdi. '' Rüya diz kapaklarına sardığı eli gevşeterek kafa salladı. ''Müzik ne diyor sana ?'' bu konulara yabancıydı. Dansçı bir kızı anlaması saatler sürerdi ama az çok film izlemişti.  O yüzden sordu. ''Galiba onu seviyorum ama ben dans etmeyi daha çok seviyorum. Müzik bana mutlu olmam gerektiğini söylüyor. En azından unutmayıp bana geldiğini söylüyor.'' Mehmet umutsuz vaka olan Rüya'ya baktı. Bu da hiç yoktan bir ilerleme mantığıyla ''kalk ve güçlü ol  o zaman.'' Rüya düşündü biraz, ama hala içinde saf niyet vardı. Daha çocuk düşüncelere sahipti. Atıf onu daha tamamen öldürmemişti.

....

Gece yarısına gelen saatle yavaş yavaş mekan sessizleşirken Rüya kalbinde güzel bir umutla çalıştı. Kızgın, kırgın, üzgündü ama en azından varlığı vardı. Karşısında gözlerini ayırmadan bakan adama ve yanındaki kızlara bir süre bakmıştı. Kalbinde kırılacak bir yer neredeyse kalmadığı için etki yapmadı. Başta da Suzan'la böyle değil miydi? Ama en çokta Taha'yı gördüğüne sevinmişti. Fakat belli edemedi Atıf'ı her sormaya gittiğinde ters cevap vermişti Egemen'De Taha'da. Rüya kalbi kırılarak dönüp kendini son derece kullanılmış hissetmişti. Mesaj tekrar geldiğinde Rüya tezgahtaki bardakları kurulamayı bırakarak telefonu eline aldı.