Multi: Sabri Atasoy ve Atıf Demir“ Sakın kaybettiğin yerde bekleme, çünkü güçsüzler öyle yapar. Ve kapanan kapıyı bir daha çalma, kapanan kapıyı acizler çalar. Her zaman en güvenli sığınak insanın kendisidir, başkası değil.”
W. B.9.Bölüm: Sabri :)
“Sabo, hadi len valla bir şey demeyeceğim kimseye oğlum söyle artık." Sabri, siyah saçlarını eline tükürerek geriye atıp Atıf’a baktı. Sonrasında önüne gelen kekilini ağzıyla üfleyerek gözünün önünden götürmeye çalışarak “Söylemem oğlum adım zaten gizli eşcinsele çıktı. Böyle şeylerle uğraştırma beni.” Tekrar geriye attı saçını. Bir türlü saçlarıyla bitişmiyordu kekilini sinir olmuştu.
“Siktir lan.. zaten eşcinsel değil misin oğlum sen. Niye mırın kırın yapıyorsun anlat işte? Kadavrada hangi hastalık vardı. Söylesene lan ? Cinsel organına bakamam.” Sabri, doğru söze ‘sus yanlış demezdi.’ eşcinselliği uzun süredir vardı. Lisede de gizli eşcinseldi, sınıfına yeni gelen bir erkekten hoşlanmıştı. Gizli ilişki yaşadıkları doğruydu, üniversiteye de beraber gelmiş olsalar da çevresine söylememekte kararlıyken tıp okuyorsan kadavraların cinsel organına bakıyorsan, bu seni gizli eşcinsel durumuna sokardı. Sabri’de boş anında incelemişti kadavrayı, gizliden gizliye. Sonradan da bunu ilk gören Egemen olmuştu ve herkese şakasına duyurunca Sabri de gerçeği açıklamıştı. Atıf, için biraz garip gelen durumdu fakat değişik dostluklara açıktı. O yüzden yüzüne istediği gibi herşeyi söyleyebiliyordu.
“Oğlum lan valla demem. Profesör sadece bana söyledi. Şimdi sana desem onu bulsan adam bana söver. Tamam yakışıklı olabilirsin bir öpücük karşılığı söylerim ama benden hoşlanmadığını biliyorum.” Atıf’ın gözleri korkuyla açılıp tiksintiyle sövdü içinden. “Sikerim seni. Ay ağızımı sikiyim.. kime diyorum ben ya. Sabo valla seni döverim oğlum. Karı gibi olma lan nasıl bok bir miden var.” Sabri, kampüs binasının bahçesinde bulunan yeşillik alandaki söğüt ağacına yaslandı oturarak. Atıf’a yine saçlarını ağızla üfleyip baktı.
“Mideme laf etme Atıf’cım sorunlu olan sensin. Küfrün bile bir adabı vardır ben ediyor muyum. Olur olmadık yer, seviyeli küfür et edeceksen. Dediysen de gel yap yani buradayım. Hem sevgilim var yanlış anlar.” Atıf, yüzünü buruşturup oturdu karşısına. Arkadaşlığı Sabri’nin çok iyiydi arada bir hoşlanma durumu ortaya çıkınca ayar olmuyor da değildi.
“Senin sevgilini de soku... Pardon lan işte uzatmada kadavrada ne sorunu var söylesene olum.” Sabri pantolonunun kırmızı askısını eliyle geriye doğru çekti. Yerden bir ot alıp üzerine sildikten sonra ağızına aldı. “Demem, diyemem olum tezini onun üzerine hazırlama. Cidden sende bulamazsın, ne hastalığının olduğunu.” Atıf, yerinden kalktı, yardım istemek bile doğru değildi. Ama ders için bir tez hazırlamak zorundaydı, o tezi de kadavra üzerinde yapacaktı. Fakat bir türlü hastalığının ne olduğunu bulamıyordu. Sevmediği profesörse sadece bu tezin hastalığı Sabri çalışkan olup bulabileceği için ona söylemiş. Sabri’ye söylediğini de sınıfa söylemişti. Zaten sınıfta kimse o hocayla uğraşmak istemediği için Sabri’ye de sormamışlardı. Sadece Atıf soruyordu oda mecburiyetten. Profesöre kıl oluyordu fakat hastalığı bulursa tezi hazırlayıp notunu yükseltebilirdi.
“Kalk o zaman. Gidelim boşuna oturmayalım bahçede kime dil döküyorum ki ben bir saattir.” Atıf, elini Sabri’ye uzatınca Sabri dilini ısırarak göz kırptı. “Hay Sabri senin olmayan tipini.. Senin yüzünden kırk yılda etmediğim küfrü bir dakika da edip saniyeler geçmeden pişman oluyorum. Adama ne desem boş...” Sabri yerinden kalkıp üzerini silkeledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek
RandomSize doğdunuzdan bu yana kadar iki seçenek aşılanmıştı. Ya iyi olacaktın, ya kötü olacaktın. Ya mutlu olacaktın, ya da mutsuz. Kimse size kendi seçeneklerinizi sunmadı. Size hep şunu aşıladılar çocukluktan başlayıp büyüdüğümüz zamana kadar geçen sür...